Yoksulluk, şiddet, baskı... Kadınların hayatları gün geçtikçe daha çekilmez hale geliyor. İktidar, bir yandan ekonomi politikalarıyla halihazırda esnek ve ucuz olan kadın emeğini daha da esnekleştirip güvencesizleştirirken, bir yandan da medeni haklar gibi en temel haklara saldırı düzenliyor. Kadınlar her gün açlık ve vahşete varan şiddetin oluşturduğu bir kara deliğe daha fazla çekiliyor. Bu tabloya karşı ülkenin dört bir yanında kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla sokağa çıkmaya hazırlanıyor. Farklı şehirlerde kadın platformları yoksulluğa, savaşa, sömürüye ve şiddete karşı bir araya gelme çağrısı yapıyor.
25 Kasım Kadın Platformu, İstanbullu kadınları 25 Kasım günü saat 16.00’da Mecidiyeköy Meydanı’na çağırdı. Platform adına gazetemize konuşan Şenay Kumuz gündemlerinin savaş, yoksulluk, şiddet, yasalarla gasbedilen haklar, cezaevlerindeki hak ihlalleri ve devlet şiddeti olduğunu söyleyerek ağır yoksulluk koşulları altında yaşam mücadelesi vermeye çalışan kadınları talepleri ile sokağa çağırdı. Yoksulluğun güvencesiz, esnek çalışma ve düşük ücretlerle her gün derinleştiğini söyleyen Kumuz, AKP’nin kadınları eve hapseden politikalarının şiddeti ve yoksulluğu kamufle ettiğine dikkat çekti. Kumuz, göçmen kadınların bu süreçte yaşadıklarının daha ağır olduğunu ekledi.
HAKLARA YASAL SALDIRILAR!
Kadınların mücadele ile kazanılmış haklarının da yasal düzenlemelerle gasp edilmek istendiğini hatırlatan Kumuz, “Kadınlara dönük her türlü şiddet cezasızlıkla ödüllendiriliyor” diyerek istismar ve kadın cinayetleri davalarını örnek gösterdi. Bu davalarda adaletin ancak kadınların mücadelesiyle sağlanabildiğini vurgulayan Kumuz, Hiranur Vakfı davasını hatırlattı.
AKP’nin, 6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Yasası, nafaka düzenlemesi, boşanma mevzuatı başta olmak üzere mevcut hakları gasbetmek için kadın örgütlerini dışarıda bırakarak çalıştaylar düzenlediğine dikkat çeken Kumuz, tüm bu hukuksuzlukların karşısında mücadele eden cezaevlerindeki kadınların ise ağır baskı ve işkence ile susturulduğunu ekledi.
DAHA YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR
Adana Kadın Platformu adına konuşan Sevil Aracı da 25 Kasım’a giden süreci “Dünyanın her yerinde kadınlar, tacize ve tecavüze uğruyor, aile içinde veya dışında dayak yiyor, hakarete uğruyor, öldürülüyor ya da zorla ticaret aracı haline getiriliyor” diyerek özetledi. Geçtiğimiz senelere göre kadınların taleplerinde bir ilerleme kaydedilemediğini söyleyen Aracı buna karşın son yıllarda kadına yönelik şiddet ve şüpheli kadın ölümlerinde artış yaşandığını ifade etti.
Adana’da kadın platformunun şiddet ve cinayet davalarını yakından takip ettiğini söyleyen Aracı, “Katillerin ağır cezalar alması için çaba gösteriyoruz ancak katiller bildik senaryoları kurarak tahrik indirimlerinden faydalanmaya çalışıyor. Öncelikle yargıdaki erkek bakış açısının alt edilmesi gerekiyor” dedi.
‘SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ’
25 Kasım çalışmalarının “Savaşa ve erkek-devlet şiddetine karşı, barışı ve eşitliği savunuyoruz” sloganıyla sürdürüldüğünü ifade eden Aracı bu yılın ilk 9 ayında Adana’da 16 kadının erkek şiddeti sonucunda katledildiğini, 5 kadının da şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini hatırlatarak “Biz Adana Kadın Platformu olarak; tüm farklılıklarımıza rağmen, farklılıklarımızın bize renk ve güç katacağının bilinciyle 25 Kasım Cumartesi günü saat 16.00’da, İnönü Parkı’ndan Atatürk Parkı’na yürüyecek ve burada şiddete karşı sesimizi yükselteceğiz” dedi.
İZMİRLİ KADINLAR 25 KASIM’A ÇAĞIRIYOR
İktidarın OVP ve 12. kalkınma planı gibi hamlelerinin kadınlar açısından yoksulluğu pekiştireceğini ifade eden İzmir Kadın Platformundan Hatice Çoruk ise içinden geçtiğimiz sürecin işçiler ve emekçiler açısından da gittikçe yoksulluğun katmerleneceği bir süreç olduğunu söyledi. Savaş politikalarının hem kadınların bedenleri üzerinde farklı düzeylerde tahakküme sebep olduğunu hem de kadınların şiddetten korunması için devlet tarafından alınması gereken önlemlere harcanabilecek bütçenin savaş sanayisine aktarılmasıyla sonuçlandığını ifade eden Çoruk, yoksulluğun ve savaş çığırtkanlığının bu denli artmasının, kadına yönelik şiddetin her boyutunun artması olarak karşımıza çıkacağını söyledi.
Eğitim başta olmak üzere hayatın her alanında iktidarın gericiliği örgütlediğini belirten Çoruk, anayasa değişikliği ve yeni anayasa tartışmalarıyla bu gericiliğin daha güçlü bir yasal nitelik kazanacağı ve bu durumun kadınlar açısından oldukça tehlikeli olduğunu ifade etti. Tüm kadınları 25 Kasım’da mücadeleyi güçlendirmeye çağıran Çoruk, “İzmir Kadın Platformu olarak savaşa, yoksulluğa, gericiliğe, erkek-devlet şiddetine karşı mücadeleyi yükseltiyoruz. Tüm İzmirli kadınları 25 Kasım günü saat 17.00’de Alsancak Eski Leman Kültür önüne çağırıyoruz” dedi.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
25 Kasım 2023 | İl İl 25 Kasım eylem ve etkinlikle...
Bir çok ilde kadınlar yoksulluğa, savaşa, şiddete karşı eşit ve özgür bir yaşam ve barış için sokakl...
Ankara Kadın Platformu: 'Savaşa, yoksulluğa ve şid...
Ankara Kadın Platformu, 25 Kasım için bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Platform adına konuşan Em...
Şişlili Kadınlardan 25 Kasım'a çağrı
Şişlili Kadınlar, Pangaltı Metro çıkışında sığınma evi talebi ve kadına yönelik şiddete karşı 25 Kas...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.