Kadın özel sektör öğretmenleri: Cinsiyet ayrımcılığı işe alımdan ücretlere her yerde
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası çağrısıyla özel sektörde çalışan öğretmenler Ankara'da buluştu. Buluşmaya katılan kadın öğretmenler Ekmek ve Gül'e işyerlerinde maruz kaldıkları ayrımcılığı anlattı.

Özel sektör öğretmenleri, bugün Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası çağrısıyla sefalet ücretlerine, güvencesizliğe, cinsiyetçiliğe, mobbinge karşı "Artık yeter!" sloganıyla Ankara’da TMMOB Eğitim ve Kültür Merkezinde buluşuyor. Yan yana gelen öğretmenler özel sektörde çalışan öğretmenlere sefalet ücretlerinin dayatılmasına karşı 2014 yılında sonlandırılan taban maaş uygulamasının yeniden yürürlüğe girmesini talep ediyorlar.

Özel sektörde çalışan kadın öğretmenler, iş bulma süreçlerinde, çalışırken maruz kaldıkları ayrımcılığı, buluşmaya katılma sebeplerini TMMOB Eğitim ve Kültür Merkezi önünden Ekmek ve Gül'e anlatıyor.


'KADIN ÖĞRETMEN OLARAK CİNSİYET EŞİTLİĞİ İSTİYORUM'

"Kadın öğretmen olarak evli olup olmadığımı, yakın zamanda çocuk planlayıp planlamadığımı, hem çocuk hem ev işlerine hem de okul-öğrenci işlerine nasıl vakit ayıracağımın sorulduğu görüşmelerde bulundum. Bu sorular erkek öğretmenlere asla sorulmuyor. Bizim, öğrenciye anne içgüdüsüyle yaklaşmamız bekleniyor. Bunu talep eden patronlarla karşılaştım. Ben bir kadın öğretmen olarak cinsiyet eşitliği istiyorum. Patronların kadın öğretmenleri ucuz işgücü olarak görmelerine karşı duruyorum. Sırf cinsiyetimden dolayı bu mahrem soruların bana bu denli rahat sorulabilmesine, patronların beni ucuz işgücü olarak gördüğü bu sömürü düzenine karşı çıkıyorum. Bu karşı çıkışımda arkamda duran sendikama güveniyorum."

'BİZİMLE ÇALIŞIRSANIZ ŞU KADAR YIL ÇOCUK YAPMAYIN' HADSİZLİĞİ

"Ben özel bir kurumda Edebiyat öğretmeniyim. Özellikle işe alım süreçlerinde işe alan kişiler tarafından çok cinsiyetçi sorulara maruz kalıyoruz ne yazık ki. 'Evli misiniz? Çocuğunuz var mı? Çocuğunuz varsa çalışamazsınız. Bizimle çalışırsanız bilmem kaç sene çocuk yapamazsınız' gibi haddini aşan sorularla karşılaştım daha önceden. Yakın zamanda kadınlara yöneltilen 'Çocuğunuza bakan kimse var mı? Sizinle mi yaşıyor? Kayınvalideniz mi bakıyor?' gibi yine çok hadsiz sorular oluyor. Bunun dışında kılık kıyafet yönetmeliği bize çok farklı işliyor. Bekar bir öğretmen olduğunuz zaman, 'Zaten çalışın, evli değilsiniz, çocuğunuz yok' gibi sözlere de maruz kalıyoruz. Bunlar çok çirkin. Özellikle eğitimci olmayan insanların kurumlarda çalışarak bu şekilde sorular sormaya hak bulmasına çok kızıyorum. Hep beraber buna dur demek için Öğretmen Sendikasında hep beraberiz."

'SAYISAL DERSLERDE DAHA ÇOK ERKEK ÖĞRETMENLER TERCİH EDİLİYOR'

"İşe alım süreçlerinde öncelikle hamilelik mevzusu ve evlilik durumu çok konuşuluyor kadınlar için. Erkekler için bu çok sorun edilmezken kadınlar için evli olup olmaması, çocuk düşünüp düşünmemesi ön plana çıkıyor. Bazı kurumlarda bazı kişiler hadlerini aşarak 2-3 yıl çocuk yapmamalarını kadınlara söyleyebiliyorlar sanki karışma haklarına sahiplermiş gibi. Branşlara yönelik dağılımlarda Edebiyat, Dil gibi derslere daha çok kadın öğretmenler alınırken sayısal derslere erkek öğretmenlerin daha fazla alındığını, erkek öğretmenlerin bu konuda daha avatajlı olduğunu görüyoruz. Öğretmenler odasına bakacak olursak, çay demleme, sevis yapma gibi işlerin kadınlar tarafından yapılmasının beklendiğini, erkek öğretmenlerin bu işlere çok karışmadığını gözlemliyoruz. Eşit işe eşit ücretin kadın ve erkek öğretmenler arasında olmadığını, kadın öğretmenlerin daha düşük ücretle çalıştırılmaya çalıştığını gözlemliyoruz."

'KADIN ÖĞRETMENLERİN GİYDİĞİ ETEKTEN AYAKKABISINA, MAKYAJINA HEP UYARI YAPILIYOR'

"Özel bir kurumda İngilizce öğretmenliği yapıyorum. Kadınlar her alanda olduğu gibi eğitim alanında da çok fazla ayrımcılığa uğruyorlar. Mesela kıyafet konusunda bunu görebiliyoruz. Erkek öğretmenlere hiçbir konuda uyarı verilmez, kural getirilmezken kadın öğretmenlerin giydiği eteğin boyundan giydiği ayakkabıya, yaptıkları makyaja dair sürekli bir şeyler söyleniyor. Alacağımız haklarımızın yanında kadın-erkek eşitliğini de getireceğimize inanıyorum."

'SEN EVLİSİN EŞİN KARŞILIYORDUR İHTİYAÇLARINI ZATEN'

"Anlaşma zamanlarında şunu da yaşıyoruz: Evli olan öğretenlere, 'Hocam senin geçim derdin mi var? Eşin karşılıyordur zaten' deniyor. Para ve güç hiçbir zaman kadında olamaz, erkekte olmak durumunda ya 'Eşin karşılıyordur zaten, sen niye kafaya takıyorsun?' deniyor. Hatta geçim sıkıntısından bahsederken ben, patronlardan şunu duyduğum oldu: 'Hocam bulsana birini, neden sen bu sıkıntıyı çekiyorsun? Yalnız başına kira ödüyorsun. Birini bul, evlen ya da nişanlan.' Bir kadının tek başına ayakları üzerinde durması bile eğitim sektöründe gerçekten zor. İlla bir erkek sayesinde ayakta duracağız. Duramıyorsak da anlaşma yapmayacağız."

'SENDİKAYLA YALNIZ OLMADIĞIMI FARK ETTİM'
"Sendikayla tanışana kadar kendimi yalnız hissettiğimi anladım. Sektörde benimle benzer sorunları yaşayan bir sürü öğretmenin olduğunu anladım. Onlarla omuz omuza gelmenin insana nasıl bir güven verdiğini gördüm. Kız öğrencilerin birçok ayrımcılığa maruz kaldıklarını görürken bizlerin de öğretmenler olarak idareciler, patronlar, kurucular tarafından ayrımcılığı yaşadığımızı düşünüyorum; ücret politikasından tutun da kılık kıyafete bir kadının nasıl olması gerektiğinin öğretmenlere dayatılması... Sendikada kadınlar olarak da çok güçlüyüz. Birbirimizle omuz omuzayız. Büyüyoruz, büyüyerek geliyoruz. Artık sektörde hiçbir şey gizli değil. Artık herkes her şeyi biliyor, herkes birbirinin farkında."
KADINLAR, KADIN OLDUKLARI İÇİN BASTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR

"Çalıştığım kurumda yaşadığım bir ayrımcılığı aktarmak istiyorum. İşyerinde yaşadığım bir hak gaspını patronumla konuşmak istediğimde neredeyse fiziksel şiddete varan tavırlara maruz kaldım. Bunu birlikte çalıştığım erkek arkadaşlarım dile getirdiği zaman fiziksel üstünlükleri sebebiyle benim karşılaştığım tavırlara maruz kalmıyorlar. Kadınlar, kadın oldukları için sürekli bastırılmaya ve maniple edilmeye çalışılıyor."


ÖĞRETMENLERE POLİS BİBER GAZI SIKTI, YÜRÜYÜŞ YAPMAK İSTEYEN ÖĞRETMENLERİ DARP ETTİ

TMMOB Eğitim ve Kültür Merkezinde yaptıkları buluşma sonrası yürüyüş gerçekleştirmek isteyen özel sektör öğretmenlerine polis biber gazı sıkarak müdahale etti, oturma eylemi yapan öğretmenleri darp etti.



Fotoğraflar: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Özel sektörde çalışan öğretmen: Biz olmazsak o kur...

Özel okullarda çalışan öğretmenler ağır çalışma koşullarına, düşük ücretlere, mobbinge karşı 30 Ağus...

Öğretmenlik Meslek Kanunu: Ayrıştırma, itibarsızla...

Yerle bir olmuş ‘kutsal mesleğimizi’ layıkıyla yerine getiremeyecek hale sokan, bu Meslek Kanunu’nun...

Kadın eğitimciler anlatıyor: Cinsiyetçi ve baskıcı...

Kadın eğitimciler, eğitimin durumunu ve öğrencilere yansımasını değerlendirdi...