25 Kasım’ı, pandemide artan şiddeti ve kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için nelerin yapılabileceğini konuştuğumuz kadınlar, “Kadınlar kendi ayakları üzerinde durmalı, şiddete boyun eğmemeli” dedi.
İzmit Yürüyüş Yolunda görüştüğümüz kadınlardan ilki, şiddetin önlenmesi için yasaların daha caydırıcı bir hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Hiçbir kimsenin şiddeti hak etmediğini söyleyen kadın, “Hepimiz bir şekilde evimizde bu durumlarla karşılaşıyoruz. Daha yeni gördük, Kadir Şeker olayını biliyoruz. Bu olaydan sonra kimse şiddet gören kadına dışarıda yardım etmek istemeyecektir. Kadınlar daha pasif konumda bu ülkede, toplumsal rollerin de bunda etkili olduğunu düşünüyorum” dedi.
Kadına şiddetin pandemiyle çoğaldığını söyleyen bir başka kadın ise, “Erkekler daha çok saldırmaya başladılar. Zaten ne topyekûn bir mücadele var ne de gerekli önlemler alınıyor. Yasalar yeterli değil. Bizleri yönetenler bugüne kadar bir çözüm önerisi getiremediler. Kadına şiddeti önlemeyi başaramadılar” diye konuştu.
“KÖKTEN BİR ÇÖZÜM GEREK”
Şiddeti “insanın özgüven sorunu” olarak nitelendiren bir başka kadın ise, “Günlük çözümlerden ziyade kökten bir çözüm gerektiğini düşünüyorum. Ataerkil bir toplum olduğumuz için erkekler kendisini daha baskın hissettiklerinden dolayı kadını her türlü ezebileceğini sanıyor. Hele bir de karşısında kendisinden daha dominant karakterli birisi varsa tek çare şiddet uygulamak olarak görüyor. Ama ne olursa olsun kadınlar kendi ayakları üzerinde durmalı, şiddete boyun eğmemeli. Ekonomik özgürlüklerini ellerine almaları gerekiyor” dedi.
Şiddetin cezasız kaldığını vurgulayan bir kadın, “Şiddet uygulayan elini kolunu sallaya sallaya gidiyor ceza almadan. Şiddeti doğuran sebeplerden birisi ekonomik özgürlüklerinin olmaması, diğeriyse ‘eşitiz’ desek de eşit olmamamız. Sadece erkekler kadınlara değil, kadınlar da kadınlara şiddet uyguluyor söyledikleriyle, yaptıklarıyla. Benim 25 Kasım’dan tek talebim hiçbir canlının başka bir canlıya şiddet göstermemesi ve şiddetin son bulması” diye konuştu.
“KATLANMANIN GEREĞİ YOK”
Şiddet mağdurlarından birisi olduğunu belirten bir başka kadın ise, “Benim çok canım yandı. Ben o yüzden bütün kadınları destekliyorum. Bütün kadınlar özgür olmalı. Ellerimiz, ayaklarımız tutuyor. Herkes kalkıp kendi savaşını verebilir. Ben kendi savaşımı verdim, kazandım ve şimdi çok rahatım. Bana destek veren çok kadın arkadaşım oldu; kadınlar arasındaki birlik çok önemli, ben bunu gördüm. Kadınlar hiç olmadık yerde şiddet görebiliyor. Bilmedikleri bir sebepten bile dayak yiyebiliyorlar. Çalışmadıkları için kendilerini savunmasız görüyorlar, çocukları oldukları için boşanmak istemiyorlar ama bence katlanmanın hiçbir gereği yok” dedi.
İlgili haberler
Hangi koşullarda 25 Kasım'a gidiyoruz?
25 Kasım'a kadınlar nasıl koşullarda gidiyor, kadınların "şiddete karşı sözü" ne?
Şiddete uğradığınızda neler yapabilirsiniz?
Şiddete uğrama ihtimaliniz varsa ya da şiddet dolu hayatınızı değiştirmek istersiniz ihtiyacınız ola...
GÜNÜN NOTASI: Şiddete karşı notalarla direniş
Besteci, piyanist ve akademisyen Selen Gülün, son üç yıldır sahnelediği ‘Kadınlar Matinesi’ adlı sah...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.