Mersin’de, 19 yaşındaki B.T., 13 yaşından 16 yaşına kadar akrabası V.B.’nin cinsel istismarına maruz kaldı. Korktuğu için yaşadıklarını kimseye anlatamayan B.T., 2020 aralık ayında savcılığa giderek istismara maruz kaldığını ve şantaj yoluyla tehdit edildiğini söyledi. B.T. suç duyurusunda bulunurken, tanık beyanları ve delillere rağmen dava açılmadı. Savcılık “Olaydan 1 yıl sonra şikayetçi olduğu ve bağırmadığı” gerekçesiyle dosyayı “kovuşturmaya yer yok” diyerek kapattı.

 İstismar failinin cezasız bırakılmasına tepki gösteren B.T., yaşadıklarını anlattı Mezopotamya Ajansından Cemil Uğur’a anlattı.

 13 yaşındayken V.B.’nin istismarına maruz kaldığını ancak çocuk olduğu için yaşadıklarını anlamadığını söyleyen B.T., daha sonra her türlü saldırıya karşı koysa da istismarın devam ettiğini belirtti. Yaşadıklarını ailesine anlatmaktan korktuğunu ifade eden B.T., “Onunla yakındık, ağabeyim gibiydi. Sürekli evimize girer çıkardı. Çocukken tacizlerini anlamıyordum. Anladığımda onunla görüşmeyi kestim. 17 yaşındayken istismara uğradım. Ailem ona çok güveniyor, aileden biri olarak görüyordu. Bana yaptıklarını söylemeye korktuğum için de ailem her şeyden habersiz bizim eve gelip gitmesine müsaade ediyordu. Sonuncu istismar olayında ağabeyimle birlikte oturuyorlardı. Ben de şeker hastalığım sebebiyle yarı baygın, halsiz bir şekilde yatıyordum. Ağabeyim, acil bir işi çıktığı için evden ayrılmıştı. Kendime geldiğimde beni taciz ettiğini fark ettim. Yine cinsel saldırıya yeltendi, kendisini engellemeye çalıştım. O sırada kendine saldıran köpeğimi darp etti. Kendimi banyoya kilitlemek zorunda kaldım. Bir süre sonra evden gitmek zorunda kalınca kurtuldum” dedi.

 TEHDİTLE DİLEKÇE YAZDIRILDI

Son olaydan sonra yaşadıklarını ailesine anlatan B.T., karşı tarafın ailesi tarafından tehdit edildiğini söyledi. B.T., “İlk zamanlarda ailem yanımda durmadı. Çok büyük güçlükler sonucu ailemi arkama alabildim ve yargı sürecini başlattım. Onun aile fertleri tarafından yoğun şekilde tehditlere maruz kaldık. Bu kişiler beni, aileme zarar vermek üzerinden cezalandıracaklarını söylüyorlar. Ölümle tehdit ediliyoruz. Failin kardeşi tehditle şikayetimden vazgeçtiğime dair dilekçe yazdırdı. Daha sonra bu dilekçeyi baskı ve tehdit altında yazdığımı beyan ettim. Ancak bu beyanım da dikkate alınmadı” şeklinde konuştu.

 ‘RIZA VAR’ DİYEREK DOSYA KAPATILDI

 V.B.’ye yaptıklarını itiraf ettirmek için konuşturmaya çalışmasının “rıza” olarak görüldüğünü söyleyen B.T., “Mesajların bir kısmında bana yaptıklarını itiraf etti. Savcılığa gidip suç duyurusunda bulundum ancak bir sonuç alamadım. ‘Rızası var’ denilerek mahkeme bile olmadan dosyam kapatıldı. Bana saldırdığı zaman bağırışlarımı duyup kapıya gelen ama sonra köpekle oynadığımı düşünüp geri giden komşum, telefon konuşmalarına şahit olan arkadaşlarımın ifade vermelerine rağmen dava bile açılmadı. Savcının kararına itiraz ettim. 1 yıldır itirazın sonuçlanmasını bekliyorum” dedi.

 ‘YALNIZ BIRAKILDIM’

Tüm olumsuzluklara rağmen başlattığı hukuk mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğini belirten B.T., “Tüm bu yaşadıklarımdan sonra travma yaşadım, bir süre tedavi gördüm. Bir şekilde ayakta kalmaya çalıştım. Yalnız bırakıldım. Çocuk olduğum ve ne yapacağımı bilmediğim için çok yıprandım ve çaresiz hissettim. Daha yeni yeni güç bulmaya başladım. Sonucu ne olursa olsun, yıllarca sürse de mücadelemden vazgeçmeyeceğim” diye konuştu.

‘MÜCADELEM TÜM KADINLAR İÇİN’
B.T. son olarak, “Başka kadınlara da aynısını yapmayacağının bir garantisi yok. Sadece kendimi değil, diğer kadınları da korumak adına mücadelemden asla vazgeçmeyeceğim. Bu mücadele de sesimin duyulmasını, kadınların bana destek olmasını istiyorum” diye konuştu.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül