Adana Kozan’da akrabaları H.İ isimli erkek tarafından yıllarca istismara maruz bırakılan 3 kız kardeşin mücadelesi sürüyor. 26 yıl hapis cezası verilen H.İ, 4 yıl cezaevinde kaldıktan sonra Yargıtay'ın cezayı bozmasının ardından serbest bırakıldı. 3 kadının itirazına ilişkin ise henüz Yargıtay'dan karar çıkmadı.
Çocuğun cinsel istismarı gibi toplumda konuşulmak istenmeyen, görmezden gelinen bir konuda cesaretle yaşadıkları istismarı anlatıp adalet mücadelesi veren üç kız kardeş cezanın bozulmasına ve yaşadıkları toplumsal baskıya rağmen mücadelelerini sürdürmekte kararlı. Üç kız kardeşten 7 yaşından 15 yaşına kadar istismara maruz bırakılan T.Y. bugün 21 yaşında. 2 yıldır Yargıtayın kararını bekliyor. Bugün sosyal hizmetler okuyan T.Y, kadın dayanışması ile güçlendiğini belirterek mesleğini yaparken istismar mağduru çocukların yanında olmak, onlara destek olmak istediğini anlatıyor.
"BERAAT KARARI İLE PSİKOLOJİK BİR ÇÖKÜŞ YAŞADIK"
Beraat kararının kendileri için zor bir duruma yol açtığından bahseden kız kardeşlerden T.Y, “Tekrar psikolojik bir çöküş yaşadık. Dört yıl boyunca hapishanedeyken gerçek anlamda kendimizi özgür hissedebildik. Dört yılın sonunda tamamen başa döndük, bu olayı yaşadığımız yaşlara döndük. Yeniden defalarca ifade vermek zorunda kaldık, birçok defa konuşmak zorunda kaldık. Her konuşmada kardeşlerim ve annem için her şey başa sardı. Birbirimize destek olmaya çalıştık. Psikolojik destek aldık” diyerek anlattı yaşadıkları durumu.
"EVDE TEK KALINCA KAPIYI KİLİTLİYORDUK"
Yıllarca sistematik olarak akrabaları tarafından istismara uğrayan, bugün 12, 17 ve 21 yaşında olan kız kardeşler ilk önce çekindiklerini, korktuklarını daha sonra birbirlerinden güç aldıklarını ifade etti. Olayı dava ettiklerinde ve duyurmak istediklerinde toplumun tepkisinin negatif olduğunu anlatan T.Y, “Yıllardır korktuğum için sustum. Şu anda korkmamam, cesur olmam gerekiyor. Çünkü kardeşlerim söz konusu. Annem yaşadığımız olayı önce kardeşimden sonra benden duydu. Annem şok etkisindeyken birçok role bürünmek zorunda kaldım. Abla olmak zorunda kaldım, cesaretli bir insan olmak zorunda kaldım. Dışarıya karşı duygularımızı bastırmak zorunda kaldık, hâlâ duygularımızı yaşayamadık. Evde kardeşlerimle tek kaldığımız zamanlar oluyordu. Kapıyı kilitleyip kalıyorduk” ifadelerini kullandı.
"MESLEĞİMİ YAPARKEN ÇOCUKLARA DESTEK OLMAK İSTİYORUM"
Kadınların davaya sahip çıkmasının, olayın duyulmasının kendilerine iyi geldiğini, güç verdiğini ifade eden T.Y, “Şu an içinde bulunduğum süreçten memnunum. Anlaşıldığını biliyorum, inanıldığını biliyorum. Ama sesimi duyurmadan önce böyle değildi. İnsanlar bize inanmıyordu, inanmak istemiyorlardı. Dinlemek istemiyorlardı. Olayı anlatmak kardeşlerime iyi gelen bir şey değil ama anlaşıldığın yerde konuştuğun, karşı tarafın anladığını bildiğin zaman bana çok iyi geliyor. Kadınların davamızı sahiplenmesi inanılmaz güçlü hissettiriyor. Bu kadar olacağını ben de beklemiyordum. Sosyal hizmet okuyorum. Bundan sonraki hayatımda böyle olaylar yaşayan çocukların yanında olmak, manevi destek olmak istiyorum” şeklinde konuştu.
Fotoğraf:Bakırköy Kent Savunması
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.