Heykelli Park’ta gerçekleştirilen basın açıklamasını okuyan Sevil Aracı, “İstanbul Sözleşmesi uygulanmış olsaydı, uzman çavuş Musa Orhan tutuklanmış, İpek E. intihara sürüklenmemiş olurdu” dedi.
‘KADINLARI YAŞATMAYA ODAKLANIN’
Temmuz ayında Siirt’te 18 yaşındaki İpek Er’in kendisine cinsel saldırıda bulunan uzman çavuş Musa Orhan hakkında şikayette bulunmasına rağmen yargı tecavüz şüphelisini serbest bırakmıştı. İpek, yaşadığı travma sonrası intihara sürüklendi, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybettiği haberi kadınlardan büyük tepki topladı. Tepkilerin ardından Orhan, tutuklandı. Yargının, Musa Orhan’ın tutuklanması için yine sosyal medyada tepkinin yükselmesini beklediğini ifade eden, Sevil Aracı, Süleyman Soylu’nun tutuklama ile ilgili açıklamasında “Konuyu gündemde tutanların amacı HDP milletvekilinin ve diğer PKK’lıların yaptıklarının üstünü örtmek" şeklindeki ifadelerine tepki gösterdi. Soylu’nun açıklamasında İpek’in adını dahi anmazken, İpek’in ağabeyinin polis olması dolayısı ile cenazenin kendi cenazeleri olduğunu söylediğini hatırlatan Aracı, “Biz bu söylemleri kabul etmiyoruz. Ağabeyi polis diyerek bir kadının cenazesini sahiplenmek yerine İstanbul Sözleşmesini uygulayın, kadınların cenazelerini sahiplenmeye değil kadınları yaşatmaya odaklanın” dedi.
‘ŞULE ÇET VE NADİRA KADİROVA’DAKİ SENARYO ANTEP’TE DUYGU’YU BULDU’
Şule Çet, Nadira Kadirova ve pek çok kadın cinayetindeki senaryonun Antep’te tekrarlandığını söyleyen Aracı, “Duygu Delen, eski erkek arkadaşı Mehmet Kaplan tarafından 4’üncü kattaki evin balkonundan atılarak öldürüldü. Dosyaya kısıtlama getirilmesi sebebiyle Duygu’nun otopsi raporu dahi saklanmak istendi” ifadelerini kullandı.
Feray Şahin’in katilinin indirimler ile 5 yıl 3 ay ceza aldığını ve 1,5 yıl sonra serbest bırakıldığını dile getiren Aracı, “5 Ocak tarihinden beri kayıp olan Gülistan Doku için valilik ‘sonuç alınamamıştır’ diyerek arama çalışmalarını bitirdiğini duyurdu. Bir polis oğlu olan Zainal Abarakov babasının pozisyonunu kullanarak delilleri kararttı, soruşturmayı engelledi. Gülistan için de adalet halen sağlanmadı” ifadelerini kullandı.
‘EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VERİLEN KADINLAR HEDEFTE’
Tecavüze maruz bırakılıp yakılarak katledilen Hande Kader ve bir yıl önce, kızının gözleri önünde “ölmek istemiyorum” çığlıkları arasında eski eşi tarafından vahşice katledilen Emine Bulut’u da hatırlatan Aracı, “Tüm bunlar olurken iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek yerine, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren kadınlara saldırmayı tercih ediyor. Yakın süreçte Rosa Kadın Derneği ve diğer pek çok kadın kurumuna yapılanlar, en son KESK Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu’nun tutuklanması gibi baskı ve sindirme politikaları iktidarın temel uygulaması haline gelmiş durumda” dedi.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI BİRÇOK KADIN YANIMIZDA OLURDU’
İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün uygulanmasını isteyen Aracı, şunları söyledi, “Biz kadınlar biliyoruz ki, İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı uzman çavuş Musa Orhan, İpek’in ilk başvurusu ile tutuklanmış, İpek intihara sürüklenmemiş olurdu. Feray, Emine, Şule, Nadira, Pınar, Gülistan, Hande ve adlarını saymakla bitiremeyeceğimiz birçok kadın yanımızda olurdu. Çünkü İstanbul Sözleşmesi, cinsiyetler arası eşitliğin sağlanması ile şiddetin ortandan kaldırılmasını, şiddet görenin korunmasını, şiddet uygulayanın ise cezalandırılmasının sağlanmasını amaçlıyor. Bir toplumda kadının insan hakları ısrarla saldırıya açılıyorsa şüphesiz ki o toplum adaletten çok çok uzaktadır.”
İlgili haberler
Ayşe Tuba’dan öncesi ve sonrası: İstanbul Sözleşme...
Ayşe Tuba Arslan’ın ve Nahide Opuz’un yargısal süreçlerinin benzerliği İstanbul Sözleşmesinin uygula...
İstanbul Sözleşmesi için Pendik’te yerel kurumlar...
İstanbul Pendik'te bulunan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmak üzere E...
GÜNÜN DİKKATİ: DİH’li kadınlardan ‘İstanbul Sözleş...
Demokrasi İçin Hukukçular grubundan kadın hukukçular: ‘İstanbul Sözleşmesinden elinizi çekin ve sözl...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.