Dersim’de 5 Ocak 2020 tarihinden itibaren kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi Öğrencisi Gülistan Doku üç yıldır kayıp. Geçen üç yılda “Gülistan Doku nerede?” sorusu cevapsız kalırken akıbetine dair yürütülen soruşturmada bir ilerleme kaydedilmedi. Üniversite öğrencisi kadınlarla, yurttaşlarla, kadın platformu ve Munzur Üniversitesi Ekmek ve Gül grubu temsilcileriyle geçen bu üç yılı ve taleplerini konuştuk.

Üniversite öğrencileri ‘Gülistan’ın akıbetine dair bir bilgi olmaması bizde de tedirginlik yaratıyor’ derken, Dersim Kadın Platformundan Fatoş Argın Taşkale ise başından beri intihar algısı yaratılarak etkin bir soruşturma sürecinin yürütülmediğine dikkat çekti.

‘İNTİHAR ALGISI YARATMAK İSTEDİLER’

Dersim Kadın Platformundan Fatoş Argın Taşkale, sorumluların  etkin bir soruşturma yürütmediğini belirterek, soruşturmada hedef şaşırtıldığını söyledi. Argın, “Küçücük bir kentte onlarca kamera ile izlenen adım adım her sokağın görülebildiği yerde Gülistan’ı bulamıyoruz. Başından beri Gülistan intihar etti denilerek günlerce Uzun Çayır Barajında aramalar yapıldı. Arama yapan ekipler “Gülistan bu suda yok “demesine rağmen yetkililer Gülistan’ın intihar ettiğini ve suda olduğunu söyleyerek, kamuoyu üzerinde intihar algısı yaratmak istediler. Gülistan’ın kaybettirilmesinde baş şüpheli konumunda bulunan, Zeinal Abarakov’un adli kontrol şartlarının yerine getirilmemesi Zeinal ve ailesi hakkında herhangi bir etkin soruşturma yürütülmemesi başından beri hedef şaşırtılarak Gülistan’ın ailesini ve kamuoyunu oyaladılar, unutturmak istediler” diye konuştu.

Fatoş Argın Taşkale | Fotoğraf: Evrensel

‘ETKİN BİR SORUŞTURMA İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’

Gülistan Doku’nun kaybettirildiğinin ve sorumluların korunduğunun altını çizen Taşkale, “Geçen bu üç yılda kaybettirilen bir kadın ve cevaplanması gereken onca soru, sorgulanması, araştırılması gereken bir sürü delil varken bunlar için tek bir adım dâhi atılmadı. Ülkede hukukun kimler için var olduğunu kimler için yok olduğunun kanıtı oldu Gülistan Doku davası. Gülistan’a ne olduğunun cevabına kadınların mücadelesi sonucunda ulaşacağımızı biliyoruz. Bunun için de kurduğumuz her kürsüde, her toplantıda yaptığımız her eylemde Gülistan Doku nerede? diye sormaya devam edeceğiz. Gülistan’ın akıbetini sormaya ve sorumluların yargılanması, etkin ve çok yönlü soruşturma yürütülmesi için mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

‘GÜLİSTAN’I UNUTTURAMAYACAKLAR’

Munzur Üniversitesi Ekmek ve Gül grubundan Eylül Yantemur , Gülistan Doku’nun kaybolmasına dair yaşanan bilinmezliğin 3 yıldır sürdüğünü dile getirerek,” Sıra arkadaşımız Gülistan üç yıldır kayıp ve geçen bu zamanda dosyada herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Şüpheliler etkili bir soruşturmaya tabi tutulmadı. Başından beri etkili yürütülmeyen hukuki sürecin, kamuoyunu intihar etti gibi bilgilerle yanlış yönlendirme girişimlerinin nedeninin Gülistan’ı unutturmak amacı taşıdığını düşünüyorum. Gülistan’ın unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Failleri aklamanıza, korumanıza izin vermeyeceğiz hesap soracağız” dedi.

Eylül Yantemur | Fotoğraf: Evrensel

‘ÜÇ YIL BOYUNCA BULUNAMAMASI GARİP’

Royem Aydıner ise Dersim’de yaşayan bir kadın olarak, Gülistan Doku’nun kaybolmasıyla bu kentte yaşamaya dair kaygılarının başladığını söylüyor,” Üniversite okumak için kendi memleketinden başka bir kente gelip ardından meçhul bir şekilde kaybolmak elbette başta ailesi daha sonra biz kadınları çok üzüyor ama aynı zamanda korkutuyor. Üç yıl boyunca Dersim gibi küçük ve güvenlik önlemlerinin bolca alındığı bir kentte bir kadının bulunamaması çok garip bir durum” diyor.

KASITLI BİR ŞEKİLDE Mİ BULUNMUYOR?

Ülkenin her yerine baktığımızda başkaca vakalarda kişilerin bulunmasında zorluk çekilmiyorken, Gülistan Doku halen bulunamıyor diyen Aydıner,” Bu durum ister istemez kafalarda soru işareti oluşturuyor. Acaba kasıtlı bir şekilde mi bulunmuyor ? Birileri mi korunuyor ? diye. Baş şüphelinin Dersim’de görev yapmış bir polis memurunun oğlu olması bu soru işaretlerinden birisi. Baş şüpheli doğru düzgün sorgulanıp, takip edilmiyor. Aslında bu durum ülkedeki diğer kayıp, cinayet, şiddet ve taciz olaylarında adaletin tahsis edilmediği, önlemlerin alınmadığında karşılaşılan tüm sorunlara baktığımızda daha net anlaşılıyor. Biz kadınların tek çözüm yolu yaşanan her kötü durumda birlik içerisinde mücadele etmekten geçiyor. Kadınların en büyük sorumluluklarından biri Gülistan’ı unutmamak ve akıbetini sormaktır “ dedi.

‘TEDİRGİN YAŞAMAK İSTEMİYORUZ’

Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrencisi Semra, “Gülistan’ın faillerinin kim olduğunu ya da kimler olduklarını bilmiyoruz. Bu bizi çok fazla tedirgin ediyor. Okumaya geldiğim kentte kendimi güvende hissetmek istiyorum, tedirgin olmadan yaşamak hepimizin hakkı. Gülistan Doku’ya ne olduğunun bir an önce açığa çıkarılmasını ve daha güvende hissedeceğimiz bir yaşam istiyoruz” diyor.

‘KENDİMİZİ GÜVENDE HİSSETMİYORUZ’

Psikoloji Bölümü Öğrencisi Derya ise, “Gülistan Doku’nun tam olarak nerede kaybolduğu belli değilken devlet sadece barajda arama gerçekleştirdi. Şüphelilerin özgürce dolaşmasına izin verildi. Baş şüpheli şahıs kısa süreliğine göz altına alındı ve serbest bırakıldı. Yeterli bir araştırma yapılmadığını düşünüyorum. Biz kadınlar olarak kendimizi Dersim’de ve Munzur Üniversitesinde güvende hissetmiyoruz. Üç yıldır kayıp durumda olan arkadaşımız hâlâ bulunamadı. Hükümetin kadınlar üzerinde yürüttüğü bu politikayı kabul etmiyoruz. Bir an önce Gülistan Doku’nun faillerinin bulunmasını istiyoruz” dedi.

Fotoğraf: MA