DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Kadın Komisyonu, Gebze’de yaptığı eylemde “Derin ekonomik, siyasal krizin ortasında, seçim gündeminin gölgesinde son olarak da deprem felaketinin yaralarını sarma çabası içinde 8 Mart’ı karşılıyoruz” dedi.
Gebze Kent Meydanı’nda buluşan Birleşik Metal-İş üyesi kadınlar, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Her kadına iş her işyerine kreş” ve “Enkaz altında ölmek istemiyoruz” sloganları attı. Yapılan açıklamaya Gebze Kadın Platformu, CHP, Emek Partisi, TİP, DİP ve Eğitim Sen üyeleri de destek verdi.
Basın açıklamasının ilk kısmını Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şube üyesi metal işçisi Zeynep Çam okudu. “Derin ekonomik, siyasal krizin ortasında, seçim gündeminin gölgesinde son olarak da deprem felaketinin yaralarını sarma çabası içinde 8 Mart’ı karşılıyoruz” diyen Çam, “Kadına, çocuğa, doğaya düşman ataerkil sömürü düzenin sürdürülebilir olmaktan çıktığını her geçen gün daha fazla hissediyoruz. 6 Şubat sabahı deprem sonrası yaşanan organizasyonsuzluk, geç müdahale temel insani ihtiyaçlarının karşılanmaması, insanların ölüme terk edilmesi, inşaata ve ranta dayalı tek adam rejiminin ağır bir faturası olarak karşımıza çıktı” dedi.
‘DEPREM SONRASI EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ’
Depremin tıpkı pandemide olduğu gibi kadınları çok daha fazla etkilediğini vurgulayan Çam, “Kadınlar hem sevdiklerini kaybetmenin acısını yüklenirken hem de geride kalanların yaşamını sürdürmek için yüklendikleri duygusal ve fiziksel iş yükü artmıştır. Deprem sonrası ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı gibi dışarıdan alınan destek mekanizmalarının ortadan kalkması, teknolojik imkanlardan yoksunluk, eşitsizliği derinleştirmiştir. Bir yandan acıları sarmak, diğer taraftan geride kalanların güvenli bir yaşam koşullarına kavuşması, toplumsal cinsiyet eşitliğini merkezine alan koruma ve destek politikalarının kamucu bir yaklaşımla hayata geçirilmesi ile mümkündür. Böylece kadınların yüzyıllardır süren mücadeleler ile elde ettikleri kazanımları korunacaktır” diye konuştu.
‘ATAERKİYE VE SÖMÜRÜYE KARŞI MÜCADELE’
Kadın mücadelesinin dönüştürücü gücüne olan inançla mücadelelerini sürdüreceklerini söyleyen Çam, “Kadın hareketi, vermiş olduğu mücadele ile seçme seçilme hakkından, kürtaj hakkına, medeni hukuka kadar nice kazanımlar elde etti. Kadına yönelik şiddet ve tacizin ortadan kaldırılması, eşdeğerde işe eşit ücret, ayrımcılığın sonlanması, ataerkinin yıkılması, eşit ve özgür bir yaşam için mücadelemiz devam ediyor. İşçi kadınlar çalışma yaşamında ve erkek egemen sendika hareketi içinde, hiyerarşinin en altına itilmeye, sendikal kademelerde yok sayılmaya itirazlarını yükseltiyor. Bizler metal işçisi kadınlar, ne sendikalarda ne işyerlerinde ne de yaşamın diğer alanlarında kadınları yok sayarak eşit, özgür ve demokratik yaşam, çalışma hayatı ve sendikalar inşa edilemeyeceğine inanıyoruz ve kadın mücadelesinin dönüştürücü gücüne olan inancımızla ataerkiye ve sömürü düzenine karşı mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi.
‘DAYANIŞMANIN GÜCÜNE İNANIYORUZ’
Çam’ın ardından Birleşik Metal-İş Gebze 1 No’lu üyesi metal işçisi Eda Özkan ise taleplerini sıraladı. Dayanışmanın gücüne inandıklarını belirten Özkan, “Son dönemde başta İran ve Afganistan olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde kadınlar emeğini, bedenini, cinselliğini sömüren ataerkiye, kapitalizme, gericiliğe ve yoksulluğa karşı direniyor. Gericiliğe, ataerkil tahakküme, diktatörlüğe karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren tüm kadınları selamlıyoruz. Bizler metal işçisi kadınlar olarak, yaşanan deprem felaketinin ardından depremde yakınlarını kaybeden, yerinden yurdundan olmuş, zor koşullarda hayatlarını sürdürmeye çalışan, başta kadınlar olmak üzere depremden etkilenen herkesin yanındayız. Dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Dayanışmanın gücüne inanıyoruz” dedi.
Özkan’ın okuduğu talepler ise şöyle:
* Kadının üzerinden bakım ve ev işi yükünü alacak ücretsiz, nitelikli kreş ve yaşlı bakım evleri yaygınlaştırılmalıdır. Bu talepler deprem bölgesinde hızla hayata geçirilmelidir.
* Çalışma yaşamında kadın erkek tüm işçiler, sayı sınırı olmadan, kreş hizmetlerinden faydalanmalıdır. Ebeveyn izinleri uygulanmalıdır.
* İstanbul Sözleşmesi uygulanmalı, ILO 190 sayılı şiddet ve taciz sözleşmesi onaylanmalı, 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde hayata geçirilmelidir.
* Deprem bölgesinde, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere şiddet, taciz ve tecavüzlere karşı önlemler alınmalıdır. Kadınlar için güvenli sığınak olanakları sağlanmalıdır.
* Kadınların sağlık, hijyen, kadın pedi, çocukların mama, bez v.b ürünlere olan ihtiyacı ücretsiz ve düzenli bir şekilde sağlanmalıdır.
* İstihdamda ayrımcılığa, ücret eşitsizliğine, fırsat eşitsizliğine , cinsiyetçi iş bölümüne son verecek dönüşümler ve önlemler alınmalıdır.
* Depremden etkilenmiş, işini kaybetmiş kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlara güvenceli, düzenli istihdam sağlanmalıdır.
* Sendikalaşmanın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
* Toplumsal cinsiyete dayalı işçi sağlığı ve güvenliği politikası hayata geçirilmelidir.
* Sendikal kademelerde kadın temsilini güvenceye alacak pozitif önlemler uygulanmalıdır.
* Devlet, demokratik kurum ve kuruluşlar emek ve meslek örgütleri, sendikalar toplumsal cinsiyet eşitliğini benimsemeli ve kadını güçlendirecek çalışmaları için bütçe ayırmalıdır.
* Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulmalıdır.
* Doğanın varoluşu, doğanın kendini yenileme hakkı ve ekosistemin sonsuza dek korunmasını sağlayacak politikalar hayata geçirilmelidir.
Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel
İlgili haberler
EMEP’ten 8 Mart açıklaması: Kadınlar dayanışmayla...
Emek Partisi, 8 Mart'a dair açıklamasında, “Bizi ayakta tutan bu dayanışmayı birlikte büyüteceğiz, i...
Ekmek ve Gül deprem bölgesine 8 Mart mektubuyla se...
‘Bütün bir hayatı yeniden kurmak için; haklarımızdan ve hayatlarımızdan asla vazgeçmemek üzere sefer...
Depremzede, işçi, öğrenci kadınların 8 mart talebi...
Depremzede, öğrenci ve işçi kadınlar 8 Mart’a giderken yaşadıkları sorunları ve ortaklaşan talepleri...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.