Esra Hankulu cinayeti davasında tanıklar dinlendi: Ümitcan Uygun 'benden bahsetmeyin' dedi
Ümitcan Uygun'un Esra Hankulu'nun ölü bulunmasıyla ilgili davada "kasten öldürmek" suçundan tutuklu yargılanmasına başlandı, tanıklar dinlendi.

Ankara'da "Aleyna Çakır" olarak bilinen Sema Esen’in ölümüyle ilgili soruşturmada şüpheli olan Ümitcan Uygun, Esra Hankulu'nun ölü bulunmasıyla ilgili davada "kasten öldürmek" suçundan tutuklu yargılanmasına başlandı. Uygun'un cep telefonunun dijital incelemesinde olay sabahı, Sema Esen'in fotoğraflarına baktığı ortaya çıktı. Müşteki avukatının Hankulu ile bu yüzden kavga etmiş olabileceğini söylemesi üzerine Uygun, kavga etmediklerini iddia etti.

Esra Hankulu, Mamak ilçesi Akdere Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinde, geçen yıl 5 Ağustos'ta ölü bulundu. Hankulu ile geceyi evde geçiren arkadaşları Dilan Civelek ve Furkan Gürgil ile kamuoyunda Aleyna Çakır'ın ölümüyle ilgili devam eden soruşturmada şüpheli olan Ümitcan Uygun gözaltına alındı. Uygun, "kasten öldürme" suçundan tutuklanırken Furkan Gürgil ile Dilan Civelek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ

Adli Tıp raporunda Hankulu’nun, künt kafa travması sonrası meydana gelen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği belirlenince, Ümitcan Uygun hakkında "kendisini savunamayacak durumdaki kişiyi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, olay sonrası Hankulu’nun cep telefonunu sakladıkları iddia edilen Furkan Gürgil ve Dilan Civelek hakkında ise "suç delillerini gizlemek" suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Davanın ilk duruşması Ankara 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü. DHA'dan Özkan Arslan'ın haberine göre duruşmaya, tutuklu sanık Ümitcan Uygun, bulunduğu cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, tutuksuz sanıklar Furkan Gürgil ile Dilan Civelek hazır bulundu. İddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Uygun, Hankulu ve Dilan Civelek’in evde alkol aldıklarını, Furkan Gürgil ile kendisinin içmediğini, birlikte çorbacıya gittiklerini, saat 02.30 sıralarında Hankulu’nun evine döndüklerini söyledi. Uygun, "Birlikte odaya geçtikten 10 dakika sonra Esra titremeye ve kasılmaya başladı. Esra'nın kollarından tutup yere uzandırdım. Furkan'ı odaya çağırdım. Birlikte Esra'yı banyoya götürdük. Saçlarına ve bacaklarına su tuttuk. Daha sonra kendine geldi. 'Kötüysen hastaneye gidelim' dedim. O da 'İyiyim, gerek yok' dedi. Furkan tuzlu ayran yaptı, içtikten sonra kustu ve kendine geldi. Çay içmek istediğini söyledi. Hatta kendi çay demledi hep birlikte içtik" ifadelerini kullandı.

'MORLUKLARIN NASIL OLUŞTUĞUNU BİLMİYORUM’

Daha sonra tekrar odaya giderek uyuduklarını iddia eden Uygun, "Sabah 08.00 avukatım aradı, adliyede bir başka olay için ifade vermem gerektiğini söyledi. Telefon sesine Esra da uyandı. Evden ayrıldığımda hayattaydı. Dilan ve Furkan da uyuyordu" dedi. Mahkeme başkanının, adli tıp raporunda Hankulu’nun başına aldığı darbe sonucu öldüğünün tespitini sorması üzerine sanık Uygun, "Furkan saat 14.00 gibi beni aradı. Esra'nın dudaklarının mosmor olduğunu ve nabzının atmadığını söyledi. Esra ile aramızda tartışma bile yaşanmadı. Vücudundaki morlukların nasıl olduğunu bilmiyorum" yanıtını verdi.

Bu arada ölen Hankulu'nun ailesinin avukatı, sanık Uygun'un cep telefonunun dijital inceleme raporlarının dosyaya girdiğini, buna göre sanığın olay sabahı kamuoyunda Aleyna Çakır'ın fotoğraflarına baktığının tespit edildiğini, bu nedenle Hankulu'yla kavga etmiş olabileceğini söyledi. Bunun üzerine Uygun, "Telefonumda sürekli fotoğraflara bakarım. Sayfamda kim varsa anne, baba, arkadaşlar ancak o gün kimin fotoğrafına baktığımı hatırlamıyorum. Esra ile hiç kavga etmedik" dedi. Uygun, Hankulu’nun telefonundan bazı verilerin silinmesiyle ilgili soruya da "Bilmiyorum" cevabını verdi.

'BENDEN BAHSETMEYİN' DEDİ

Savunmasını yapan tutuksuz sanık Furkan Gürgil, gece Hankulu ile Uygun’un uyumak için odaya geçtiklerini, o saatten sonra kendilerinin de uyuduğunu belirterek, "Saat 14.00 gibi uyandık. Esra’nın odasına gittiğimde mosmor olduğunu gördük. Ağzından su gelmişti. Önce Ümitcan Uygun’u, ardından da 112’yi arayarak yardım istedim. Eve gelen sağlık ekiplerinin öldüğünü söylemesi üzerine Ümitcan’ı birkaç kez daha aradım. Ümitcan ‘benden bahsetmeyin’ dediği için ilk ifademde söylemedim" dedi.

'DAHA ÖNCE KAVGA ETMİŞLERDİ'

Sanık Dilan Civelek de, Ümitcan Uygun’un telefonda, "'Ne içip ne yediyseniz polise söyleyin; ancak benden bahsetmeyin' dedi. Daha önce Ümit’in sosyal medyadan kızlarla yayın yaptığını Esra’ya söylemiştim. O nedenle kavga etmişlerdi. Beni olay nedeniyle tehdit etmişti. Furkan ile konuşmasındaki ses tonunda tehdit ettiğini düşündüm" dedi. Her iki sanık da, Hankulu’nun cep telefonunu sakladıkları yönündeki suçlamayı ise kabul etmedi.

Tanıkların dinlenmesi ardından taraf avukatlarının beyanları alındı. Savcının mütalaasının ardından Ümitcan Uygun’un tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma ertelendi.

Kaynak: Özkan ARSLAN/DHA

İlgili haberler
Aleyna Çakır dosyası hâlâ aydınlatılmayı bekliyor

Aleyna Çakır’ın ölümünde baş şüpheli olan ve ‘uyuşturucu’dan tutuklanan Ümitcan Uygun, 6 ay sonra ta...

Pınar Gültekin davasında Avcı'nın ailesi de yargıl...

Yargıtay, Pınar Gültekin’i öldüren Cemal Metin Avcı’nın yargılandığı davada yerel mahkemenin verdiği...

Adalet tanrıçalarla tecelli etmez

Birçok yerde çıkar karşımıza, elinde terazisiyle adalet tanrıçası. Erkek üstünlüğünün kabul edildiği...