Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği 2024 raporu: Şiddete karşı başvuru yüzde 34, iş arayan sayısı yüzde 1400 arttı
Bir yılda 5 bini aşkın kadın ve çocuk Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine başvuruda bulundu. Rapor, şiddetle yoksulluğun nasıl katlanarak arttığını gösteriyor.

İstanbul Pendik’te bulunan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, 1 Ocak-31 Aralık 2024 tarihleri arasında derneklerine yapılan başvurular üzerine hazırladıkları raporla, kadınların içine itildiği yoksulluk ve şiddet kıskacının boyutlarını gözler önüne serdi. Ağırlaşan yoksulluk, artan şiddet ve baskı sebebiyle derneğe yapılan başvurular 2023 yılına göre yüzde 17 arttı. 2024 yılında 5 bin 617 yetişkin kadın, 6’sı 17 yaşında lise öğrencisi olan 16 kız çocuğu, 1’i 17 yaşında lise öğrencisi olan 10 erkek çocuğu olmak üzere toplam 5 bin 643 kişi derneğe başvurdu. Kadınların çoğu Pendik ve Tuzla’dan, az bir kısmı ise Aydın, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Manisa, Urfa, Diyarbakır ve Çanakkale’den başvurdu.

Raporun tamamını okumak için TIKLAYIN
EKONOMİK DESTEK BAŞVURULARI YÜZDE 11 ARTTI

2024 yılında derneğe ekonomik yardım için başvuran kadınların sayısı 2023’e göre yüzde 11.6 artarken toplam 4 bin 840 kadın kırtasiye, gıda, ev eşyası, temel ihtiyaç yardımları için derneğe ulaştı. Kadınların 1510’u çocuğunun okul çantası, üniforma, kırtasiye ihtiyaçlarının karşılanması için derneğe başvururken başvuranların çoğunun asgari ücret veya biraz üzerinde ücretle çalıştığına dikkat çekildi.

Gıda ürünlerine, en temel hijyen ürünlerine ulaşmakta zorlanan 3 bin 330 kadın da 2024 yılında gıda, kira, fatura, kıyafet yardımı için derneğe ulaştı. Geçen yıla göre iş başvurusu için yardım talebi ise yüzde 1400 arttı, 150 kadın aktif iş arama talebiyle 2024 yılında derneğe başvurdu.


ÇOCUKLAR EĞİTİMDEN MAHRUM KALIYOR

Önceki yıllarda ana sınıfı öğrencileri için de okul desteği talebi gelirken bu yıl birçok kadının ekonomik nedenlerden ötürü çocuğunu ana sınıfına kaydedememesi sebebiyle bu talebin azaldığı vurgulandı. Rapor, tüm eğitim masraflarının velilerin sırtına yıkılmasının çocukların eğitime erişimini nasıl engellediğini de ortaya koydu.
Raporda bahsedilen örneklerden biri 2 torunuyla yaşayan Müjgan*. Hiç geliri olmadığı için sosyal yardımlar ile geçinmeye çalışan Müjgan, derneğe gıda ve kırtasiye malzemesi için başvurduğunda çocukların iki ay okula gidemediği ortaya çıktı. Bu süre boyunca çocukların devamsızlığı okul tarafından takip edilmedi. Dayanışmayla çocukların okul ve beslenme ihtiyaçları karşılandı. Rapordaki bir başka örnek ise asgari ücret ile çalışan bir kadın işçinin anlatımı: “Kiram 15 bin, maaşım 17 bin 502 lira. Yılın ilk yarısı sadece kirayı ödeyip kalan parayla makarna ve ekmek alabildim. Haftanın 6 günü fabrikada çalışıyorum, pazar günleri de ev temizliğine gidiyorum. Evlerine temizliğe gittiğim kadınlar bazen çocuklarının kullanılmış kıyafetlerini veriyor. Ama baktım yetmiyor, lise ikiye giden oğluma okulu bırakıp işe girmesini söyledim, açık öğretime kaydını yaptı. Şimdi tekstil atölyesinde çalışıyor, 12 bin lira alıyor.”
YOKSULLUK VE ŞİDDET BAĞI

Rapora göre derneğe bir yıl içinde yapılan başvuruların yüzde 85’i ekonomik destek talebiyle yapıldı ancak ekonomik destek talebiyle başvuran kadınlar daha sonra maruz kaldıkları şiddete karşı da dayanışma ağına tekrar ulaştı. Raporda anlatılan 4 çocuk annesi 35 yaşındaki Barçın da sadece eşi isterse çalışabilmiş. Derneğe ilk başvurusu kırtasiye, erzak, kıyafet, ekmek yardımı üzerinden olsa da sonrasında Barçın, yaşadığı şiddetten kurtulmak için de derneğe ulaşıyor.

YAŞANAN SORUNLARIN BAŞINDA İFADENİN ALINMAMASI VAR

Barçın’ın hikayesi sadece ekonomik şiddetle fiziksel şiddetin nasıl bir arada yaşandığını göstermiyor, aynı zamanda şiddetten kaçmak isteyen bir kadının nasıl kolluk tarafından yalnız bırakıldığına da işaret ediyor. Rapora göre, Barçın uğradığı şiddetin ardından ona şiddet uygulayan eşi tarafından karakolun önüne bırakılmasına rağmen ifadesi alınmadı, tüm geceyi sokakta geçirdi.

2024 yılında şiddet gördüğü için kolluk güçlerine başvuran kadınların yaşadıkları sorunların başında ifadelerinin alınmamasının, işlem yapılmamasının geldiği belirtildi. Raporda şiddet gördüğü için başvuran bir kadının ifadesine şöyle yer verildi: “Gecenin bir vakti, darbedildiğim için karakola başvurdum. Elimde darp raporu olduğu halde polis ‘İfadeni biz bildiremeyiz’ diyerek savcılığa yönlendirdi.” Şiddeti önleme, cezalandırma mekanizmalarının bu tutumunun kadınları umutsuzluğa ittiği de ifade edildi.

1 YILDA 435 KADIN VE ÇOCUKTAN ŞİDDET BAŞVURUSU

2023 yılına göre şiddete maruz kaldığı için derneğe başvuru yapan kadın ve çocuk sayısı 2024 yılında yüzde 34 arttı. Şiddete uğradığı için başvuran 409 yetişkin kadın, 1’i lise öğrencisi 16 kız çocuğu, 1’i lise öğrencisi 10 erkek çocuğu olmak üzere toplam 435 kadın ve çocuk; 431 erkek tarafından şiddete maruz bırakıldı.

Şiddete maruz kaldığı için başvuran veya adına başvurulan 2-17 yaş arası çocukların 11’i ilkokul öğrencisi, 7’si lise öğrencisi, 8’inin durumu ise bilinmiyor. Raporda, başvuran çocukların ihmal, duygusal, fiziksel ve cinsel istismara maruz kaldığı belirtildi.

Şiddete uğrayan 409 kadının 145’i ücretli çalışan, 210’u ev kadını, 10’u işsiz, 13’ü emekli, 6’sı üniversite öğrencisi, 25’inin ise istihdam durumu bilinmiyor. Şiddete uğrayan 409 kadının 283’ü evli, 24’ ü boşanmış, 15 kadının ise birlikte yaşadığı biri var, 87 kadının ilişki durumu bilinmiyor.

ŞİDDET ÇOCUĞA DA YÖNELİYOR

Kadın ve çocukların 220’si fiziksel şiddet, 90’ı ekonomik şiddet, 87’si psikolojik şiddet, 28’i cinsel şiddet, 10’u dijital şiddete maruz kalması sebebiyle başvuruda bulundu. 2023 yılına göre fiziksel şiddete uğradığı için başvuran sayısı 2024 yılında yüzde 26 arttı. Derneğe başvuran kadınların 15’inin istemedikleri halde aile fertleri tarafından zorla evlendirildiği belirtildi.

Kadınlar fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddeti bir arada yaşarken bu şiddetin çocuklarına da yöneldiğini de ifade ettiler. Ruhsare’nin hikayesi de buna bir örnek: “Ekonomik olarak eşimin durumu iyi ama kızlarımın okula gitmesine izin vermiyor. Hatta kızlarıma da çalışacaksınız diyerek baskı yapmaya ve şiddet uygulamaya başladı. Aslında kızlarımın okula gitmesini istiyorum ama bir şey yapamıyorum.”

FAİLLERİN YÜZDE 65’İ KADINLARIN EŞLERİ

Raporda, kadınların uğradığı şiddetin faillerinin çoğunun kadınların en yakınları olduğu ortaya konuldu. Kadınlara ve çocuklara şiddet uygulayan 431 şiddet failinin 283’ü kadınların eşi, 24’ü boşandığı erkek, 45’i babası, 9’u akrabası, 20’si sevgilisi veya nişanlısı, 6’sı komşusu, 2’si ustabaşı, 28’i diğer kişiler, 8’i ağabey veya üvey ağabey, 6’sı ise erkeğin ailesinden.

‘BU KADINI ÇALIŞTIRMAYIN’ TEHDİDİ

Raporda, derneğe başvuran kadınların yüzde 12’sinin ekonomik şiddet mağduru olduklarına ve maaşlarının zorla alınması, nafakanın ödenmemesi, borçlandırılma, kiranın ödenmemesi, çalışmasına engel olma, ortak paralarının izinsiz harcanması, aç bırakılma gibi durumlarla karşılaştıklarına dikkat çekildi. Ekonomik şiddetin kimi zaman erkeklerin kadının iş yerine giderek olay çıkarma, işverenlerini tehdit ederek kadını işten attırması şeklinde gerçekleşebildiği de belirtildi.

Cinsel şiddete uğradığı için derneğe ulaşan kadınların taciz, cinsel istismar, cinsel ilişkiye zorlanma, tecavüz, başkalarıyla birlikte olmaya zorlanma, zorla hamile bırakılma sebepleriyle başvurdukları ifade edildi. Evlilik ilişkisi içinde kadınların yaşadıkları şiddeti fark edemediği ya da bazen açıkça ifade edemediğine de dikkat çekildi. Raporda, eşi tarafından çocuk doğurması için baskı yapıldığını belirten bir kadın, ilişkiye zorlandığını ve doğum kontrol ilaçlarını kullanmasına izin verilmediğini, boşanmak istediği için başvurduğunu ifade etti.


PSİKOLOJİK ŞİDDET FİZİKSEL ŞİDDETE DÖNÜŞÜYOR

Psikolojik şiddete uğradığı için başvuran kadınlar, hakaret, aşırı kıskançlık, tehdit, kendisini ifade etmesine engel olunması, alay edilmesi, hareket özgürlüğünün kısıtlanması, aile üyeleri ve arkadaşlarıyla görüşmesinin engellenmesi, yakınlarına zarar vermekle tehdit edilmek, çocukları kaçırmakla tehdit edilmek gibi durumlarla karşı karşıya kaldılar. Psikolojik şiddetin bir süre sonra fiziksel şiddete de dönüştüğü örneklerle de ortaya konuldu.

MÜLTECİ KADINLAR ŞİDDET KISKACINDA

Raporda göçmen ve mülteci kadınların şiddeti önleme mekanizmalarına erişmekte, buraları kullanmaktan nasıl geri bırakıldıklarına da vurgu yapıldı. Derneğe başvuran göçmen kadınlar, kendilerine şiddet uygulayan erkekler hakkında ancak oturum iznini alabildikten sonra şikayetçi olabildiler. Raporda, göçmen bir kadın olan Alfiya’nın yaşadıkları da buna bir örnek olarak verildi. Kendi ülkesinde iyi bir eğitim aldığını ve maddi olarak iyi durumda olduğunu söyleyen Alfiya, eşinin çalışmadığını, sürekli kendisine şiddet uyguladığını söylüyor. Hamileyken şiddet yüzünden bebeğini düşüren Alfiya, ayrılmak istediğini ama oturum izni olmadığı için nasıl bir yol izlemesi gerektiği ile ilgili yardım talebinde bulunuyor.

AİLE ARA BULUCULUĞU KADINLARI DAHA ÇOK RİSKE ATAR

Raporda, şiddet gördüğü için başvuran evli kadınların çoğunun boşanmak için ne yapabileceğini öğrenmek istediği ortaya konuldu. Şiddet gördüğü için başvuran kadınların yüzde 44’ü boşanmak istediğini söyleyerek başvuruda bulundu ve büyük çoğunluğu yaşamının tehlike altında olduğunu söyledi. Dernek, raporda kadınları şiddet dolu evliliklere hapsedecek, yaşamlarını daha çok riske atacak boşanmalara ara buluculuk getirilmesi uygulamasına karşı çıktı ve bu uygulama planından hemen vazgeçilmesini talep etti.

BOŞANMADA EN BÜYÜK ENGEL BARINMA

Kadınların şiddetle mücadelede karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin ekonomik sorunlar olduğu belirtildi. Rapora göre şiddete maruz kalan kadınlar maddi destek, barınma ve güvence eksikliği nedeniyle şiddet içinde kalmaya, şiddetin bu döngüsü içinde sıkışmaya mecbur bırakıldı. Ayrılma sürecinde ise en kritik sorunlardan birinin barınma sorunu olduğu ortaya konuldu.
Raporda 2023’e göre 2024 yılında, avukat talebinin de arttığına dikkat çekildi. Sebebi ise asgari ücret veya az üzerinde maaşla çalışan kadınların geçinmekte zorlandığı ancak sosyal güvenceleri bulunduğu için boşanmak istediklerinde baroların adli yardım hizmetinden yararlanamamaları ile ifade edildi.

NAFAKA MAĞDURU KADINLAR

Boşanma sürecinde de tehditler sebebiyle kadınların nafakadan çocukların velayetine kadar pek çok hakkından vazgeçmek durumunda bırakıldığı vurgulandı. Raporda, mahkeme tarafından belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının düzensiz ödendiği veya hiç ödenmediği tespitine de yer verildi. Kadınlar, eşlerinin nafaka ödemek istemediği için kendi üzerine olan ev, araba ve benzeri malları başkalarına devrettiğini, eşlerinin çocukları almakla tehdit ettiklerini anlattı.

NE YAPMALI?
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, artan kadına yönelik şiddete karşı şu çözüm önerilerini sıraladı:
• Başta iş yerlerinde ve mahallelerde 7/24 işleyen ücretsiz, erişilebilir, yaygın kreşler, özel çocuk bakım merkezleri kurulmalı.
• Şiddet gören kadınların en acil sorunlarından biri olan konut ve barınma sorunu ücretsiz barınma hakkı olarak değerlendirilip derhal çözülmeli.
• Kadına yönelik şiddeti sona erdirmeyi amaçlayan bütüncül politikalar geliştirilmeli.
• Şiddete maruz bırakılan kadınların ve varsa bakmakla yükümlü oldukları kişiler ihtiyaç duydukları her alanda desteklenerek güçlendirilmeli.
• Nüfusu 100 binin üzerindeki her belediye sığınak, 50 bin üstündeki her belediye ise kadın dayanışma merkezi açmalı.
• Uzaklaştırma ve koruma kararlarını ihlal eden erkeklere caydırıcı cezalar uygulanmalı.
• Kadınların adli yardıma erişebilmesi için daha fazla bütçe ayrılmalı.
• Göçmen kadınlar şiddete maruz kaldıkları için başvuru yaptıklarında geri gönderme merkezlerine gönderilmemeli, başvurabilecekleri mekanizmalara dair yaygın ve ana dillerinde bilgilendirme çalışması yapılmalı.
•Esnek çalışma modeli, kadınlara düşük ücretler ve güvencesizlik getiriyor. Kadınlara güvenceli iş imkanları yaratılmalı, esnek çalışmaya ve ücret eşitsizliğine son verilmeli.
• Boşanma davalarında kadınların güvenliğinin sağlanabilmesi için “Aile ara buluculuğunu getirme” gündeminden acilen vazgeçilmeli.

* Raporda, başvurucuların hikayeleri kadınların güvenlikleri sebebiyle isimleri değiştirilerek veriliyor.

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Hayallerin fiyatı zamlanmış bu ülkede

Bu yazıda anlatılanlar, bu çarkın içinde kendi mücadelesini veren üç farklı kadının hikayesidir. Adl...

Kıt kanaat geçinebilmek için 7/24 çalışma

Boşandıktan sonra tek başına ayakları üzerinde durmaya çalışan kadınlardan biri tekstil işçisi Aysel...

14 yaşında iş kazası

‘Daha kaç çocuk işçi, biz meslek lisesi öğrencileri MESEM’lerde, okullarda iş kazası geçireceğiz? Da...