ÖHD Kadın Komisyonu twitter hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir çocuk istismarı davasının 22 Aralık'ta görülen karar duruşmasında yaşananları aktardı. Açıklamada; mahkeme heyetinin, sanığa beraat kararı verdiğini, duruşma sona erdikten sonra heyet başkanının sanığa duruşma salonunda beklemesini söylediğini aktaran avukatlar, salondan çıktıktan sonra kapı aralığından heyet başkanının sanığa "Başkası banyodayken banyoya girilmez”, “Tövbe et”, “Bir daha yapma” gibi sözler söylediğini duydu. Bu sözler üzerine salona giren ve heyet başkanına böyle bir yargılama usulü olmadığını ifade eden avukatlar, eğer suçun oluştuğuna ilişkin kanaat oluşmuşsa neden beraat kararı verildiğini sordular. ÖHD Kadın Komisyonu, heyet başkanını ise iddiaları kabul etmediğini aktardı. Açıklamada, olaya ilişkin tutanak tutulduğu ve hukuki süreç başlatılacağı belirtildi.
"ŞERİAT YARGILAMASI ANLAMINA GELİYOR"
“Şeriat yargılamasını kabul etmiyoruz” diyen ÖHD Kadın Komisyonu, açıklamasında Anayasanın 138. Maddesine atıfta bulunarak “İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı görevinin gereklerine aykırı davranarak Anayasayı ihlal etmiştir. Dosyada bulunan deliller doğrultusunda hâkimde suçun işlendiğine dair kanaat oluşmuşsa Türk Ceza Kanununa uygun bir şekilde cezalandırılmaya hükmedilmesi yerine günah çıkarma edasıyla sanığa tövbe ettirilmesini şeriat yargılaması anlamına gelecek Anayasaya aykırı bu durumu kabul etmiyoruz” dedi. Ayrıca ÖHD Kadın Komisyonu, görevini kötüye kullanan hakim hakkında soruşturma başlatılması için Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nu göreve davet etti.
‘KADINA VE ÇOCUĞA KARŞI DEVLET YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR’
Ekmek ve Gül’e konuşan Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Komisyonu üyesi Avukat Canan Kaya, yaşananların ortaya çıkıp gündemleştirilebilmiş sadece bir örnek olduğunu söyledi. Dosyanın vekilleri olarak yasaya ve yargılama usulüne aykırı söz konusu dava sürecine itiraz ettikleri bilgisini veren Kaya, heyet başkanının yargılama usulüne aykırı beyanlarını ve tutumlarını tutanak altına alarak ilgili başvuruları yaptıklarını belirtti. Kadın örgütleri ve basın aracılığı ile bu hukuksuzluğu ve eril yargıyı görünür kıldıklarını ve ifşa ettiklerini söyleyen Kaya, “Türkiye’de kadına ve çocuğa cinsel saldırı davalarında soruşturma aşamasından itibaren süreç ciddi sorunlarla başlıyor. Soruşturma aşaması yasaya ve usule uygun yürütülse dahi kovuşturma aşamasındayken bu dosyada olduğu gibi vahim durumlarla karşılaşabiliyoruz. Türkiye’de kadına ve çocuğa karşı devletin pozitif yükümlülüklerine ilişkin hiçbir koşul yeterince sağlanmıyor. Bizler bunu kadın örgütlerinin mücadelesiyle sağlamaya çalışıyoruz. Dezavantajlı grupları güçlendiren politikalar yerine kadına ve çocuklara yönelik failleri koruyan eril bir politika izleniyor. Dolayısıyla bu yeni bir şey değil. Yalnızca 20 yıllık AKP iktidarında da bu durum katlanarak artmıştır” dedi.
‘BEYANLARA İTİBAR EDİLMEYECEĞİ DÜŞÜNCESİ ANLATMAMANIN TEMEL NEDENİ’
Kaya şöyle devam etti: “Bu dosyada da diğer birçok dava dosyasında olduğu gibi, mağdurların suç ortaya çıkana kadar veya konuşmak için güç bulana kadar susmalarının sebebi beyanlarına itibar edilmeyeceği korkusu; temel sebep bu. Yargılamanın tam da bu dosyadaki gibi olması istismara uğrayan çocuk veya kadının daha da sessizleşmesine neden olabiliyor. Mağdurun beyanlarınıza itibar etmeyen, mağduru kendi değer yargıları ile yargılayan mekanizma, kendi yetkisini de kullanarak hukuka uygun olduğunu düşündüğü bir kılıfla faili bir şekilde aklıyor. Böylece şiddete uğrayan birçok kadının ve çocuğun susmasına sebebiyet veriliyor. Erkek egemen zihniyetin, sindirilmiş ve susturulmuş kadın ve çocuklarla bir toplum yaratmak hedefi olduğu için yargıyı bu noktada araçsallaştırmış olduklarını düşünüyoruz. Duruşmalarda da buradan çıkan kararın başka insanları nasıl etkileyeceğini ifade ettik sizin de bildiğiniz gibi. 6 yaşından itibaren yaşadığı istismarı anlatma cesaretini yine watpadd isimli bir uygulamadan başka bir kadın arkadaşın yüreklendirmesi ve anlatmasıyla harekete geçen kadın arkadaşımız gibi belki de başka bir kadın bu yargılamadan etkilenecek ve yaşadığı istismarı, şiddeti anlatarak süregelen durumu kırmış olacaktı. Tüm bu koşulları aktarmamıza ve dosyadaki tanık beyanlarına rağmen fail, erkek yargı tarafından aklanmaya çalışılmıştır. Kararı üst mahkemeye taşıyacağız.”
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Çocuk istismarının önüne nasıl geçilir?
Çocuk istismarının ve ihmalinin önüne geçmek için, aileye topluma devletin üzerine hangi görevler dü...
Çocuk istismarını önlemek mümkün!
“Çocuk İstismarı önlenebilir” dosyasının ilk bölümünde öncelikle uzman ve raporlardan derlediklerimi...
Lanzarote Sözleşmesi’nin 13. yıl dönümü: Çocuk ist...
Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.