Ankara’da 14 yaşındaki kız çocuğuna uyuşturucu verilerek istismar edilen, Cafe Woods davası olarak bilinen davanın 8. duruşması Ankara Adliyesi 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Tanık B.Y., sanık S.A.’nın kafeye geldiğini ve “Yengeniz gelecek gidin” dediğini söyledi. B.Y., “Yengeniz’ diyince eşi olduğunu zannettim” dedi. Duruşma 22 Kasım’a ertelendi.
Tanık olarak dinlenen B.Y ve B.Y kardeşler de bu duruşmada ifade verdi. İstismarın yaşandığı gün Cafe Woods’ta çalıştığını söyleyen ağabey B.Y, sanık S.A.’nın geldiğini, “Yengeniz gelecek gidin. S.A. alkollüydü ve çıktık. Ben, ‘yengeniz’ diyince eşi olduğunu zannettim” diye konuştu. “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçuyla tutuklu bulunan sanık S.A.’nın tutukluğunun devamına ve İ.D.’nin adli kontrol şartıyla serbest kalmasının devamına karar verilerek, bir sonraki duruşma 22 Kasım’a ertelendi.

TANIK B.Y. KARDEŞLER ÖNCEKİ İFADELERİYLE ÇELİŞTİ

Tanık B.Y., sanıkları tanıdığını belirterek “Olayın olduğu gün saat 20 sıralarında kafedeydik, çalışıyorduk. O gün A.A. İstanbul’a gidecekti, dolmuşa bindirdim. Sonra annemin yanına geçtim. Geri döndüğümüzde 23 sıralarıydı, ağabeyim B.Y.’yi almaya gittim. Kafeyi kapatmaya hazırlanıyordu. Kafe sahibi İ.D.’nin aracını gördük ve yalnızdı. Bizden kafenin anahtarını aldı. Biz de mahalleye geçtik. Olayların olduğunu görmedik” dedi.
İstismara maruz kalan M.Ş.’nin avukatı Saliha Oğuz, yalancı tanıklık etmenin bir suç olduğunu belirterek dosyaya daha önce verdiği ifadelerle çelişkili olduğunu ve daha önceki beyanlarında İ.D.’nin kafeye girdiğini hatırlattı.

Diğer tanık B.Y. ise olay yaşadığında Cafe Woods’ta yaklaşık bir haftadır çalıştığını söyledi. Olay sonrasında M.Ş. hakkında sahte sosyal medya hesapları açmak ve rahatsız etmek suçundan hakkında başka dosyaları olan B.Y., M.Ş.’nin sanıklarla araca bindiğini görmediğini, İ.D.’nin kafeye gelmedigini S.A.’nın geldiğini söyleyerek “Yengeniz gelecek gidin’ dedi. S.A alkollüydü ve çıktık. Ben, ‘yengeniz’ diyince eşi olduğunu zannettim”. dedi. “Gelmeden önce S.A. beni aradı ve geliyorum ortalığı toplayın” diyen B.Y., M.Ş.’nin öğle saatlerinde yalnız gelerek ayakkabı alıp gittiğini ve kalan parayla da yemek yiyeceğini söylediğini belirtti. İstismar yaşandıktan ve olay ortaya çıktıktan sonra M.Ş.’nin yakınları tarafindan dövüldüğünü söyleyen B.Y., “Olayın kapanmasını istiyorsanız 14 bin lira para ver’ dediler. Ben de korktum, şikayet etmedim” dedi. B.Y. ve B.Y. kardeşlerin ise bu davadan başka haklarında açılan iki dosyası daha bulunuyor.

MAHKEMEYE YENİ GÖRÜNTÜ KAYDI SUNULDU

M.Ş.’nin avukatı Sevinç Hocaoğulları, İ.D.’nin o gece üç defa kafeye geldigini söyledi. İ.D.’nin M.Ş.’yi tanımadığı yönündeki beyanına ilişkin konuşan Avukat Hocaoğulları, elindeki görüntü kayıtlarını mahkemeye sunarak “Var olan görüntülerde İ.D. canlı yayın yapıyor ve M.Ş. görüntüye girince el sallayarak ‘Beni de çek’ diyor ve İ.D. ise ‘Sen hep buradasın zeten’ diyor” diye konuşarak, her iki sanık hakkında da tutukluluğun devamına karar verilmesini istedi.
Hocaoğulları, istismarın gerçekleştiğinin iddia edildiği yerde kapının arkadan kilitlendiğini ve sürgülü olduğunu vurguladı.

DAVA 22 KASIM’A ERTELENDİ

Sanık S.A.’nın tutukluluk hallinin devamına ve sanık İ.D.’nin yeniden tutukluluk telebinin reddedilmesiyle adli kontrolüne, dosyanın cumhuriyet savcılığına verilmesine karar verildi. Sanık avukatı ise sanık S.A.’nın uzun süren tututukluluğu göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verilmesini istedi. Davanın bir sonraki duruşması 22 Kasım’a ertelendi.

M.Ş. GİTTİĞİ SAZ KURSUNDA 2. KEZ İSTİSMARA MARUZ KALDI
M.Ş.’nin 2 yıl önce yaşadığı istismar davası sürerken, M.Ş. ikinci kez istismara uğradı. M.Ş. yaşadığı travmadan kurtulabilmesi için annesi tarafından gönderildiği kursta, Saz Öğretmeni E.M’nin de istismarına uğradı. Saz öğretmeni hakkında ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan dava açılırken, anne N. D. “Adalet yerini bulana kadar bunun peşindeyim, mücadelemi vereceğim” dedi.
Anne N. D, kızını, sosyal hayata dönmesi için saz kursuna yazdırdığını anlatarak, “Ancak orada da benzer bir olayla karşılaştık. Ben kızımı oraya rehabilite olsun, ilk olayın etkisini üzerinden daha çabuk atsın, kafasını dağıtsın diye gönderdim” diye konuştu. Şikayet üzerine gözaltına alınıp, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan E. M. hakkında da ‘Çocuğun cinsel istismarı’, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘cinsel taciz’ suçlarından Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
‘UTANMASI GEREKEN MAĞDUR EDENLER’
Anne N. D, kızının 2 yıl önce yaşadığı olayın mahkeme sürecinin devam ettiğini, 3 şüphelinin tutuksuz yargılandığını hatırlatarak “Bu dava neden bu kadar uzadı? Şüpheliler sosyal medyada, kızımın adına sahte hesaplar açıyorlar. ‘Davamızdan vazgeçelim’ diye okulunun önüne geliyorlar, bıçakla tehdit ediyorlar. Savcılığa gidiyorum, karakola gidiyorum ama her defasında bunlar hakkında takipsizlik kararı veriliyor. Ben bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağım. Adalet yerini bulana kadar peşindeyim, mücadelemi vereceğim. Bu sadece kızım için değil bütün kadınlar için bütün çocuklar için. Utanması gereken mağdurlar değil mağdur edenler utanacak” dedi.