Bursa'da, Borusan Lojistik’te geçtiğimiz mart ayında insanca çalışma koşulları istediği için Liman-İş’e üye olan 4 işçi işten atılmıştı. İşçiler üretimi durdurmuş, görüşmeler sonucu anlaşmaya varılmıştı ancak iş verenin sendika düşmanlığı devam edince işçiler eyleme başlamıştı. Son olarak 30 işçinin daha işten çıkarılması üzerine direniş devam etmekte.

Fabrika önünde süren direnişte 24 yıldır Borusan Lojistikte çalışan bir işçinin eşi ile sohbet ediyoruz. Eşine ve eşinin iş arkadaşlarına desteğe geldiğini söylüyor. Fabrika koşullarının ağırlığının, direniş sürecinde işçilerin yaşadığı mental zorlukların perdesini aralıyoruz aslında. İş koşullarının ağırlığı işçileri yorduğu kadar ailelerini de yoruyor. Çalışma saatleri, ayda bir izin hakkı ve düşük ücretler, işçilerin aileleri ile aralarında olan bağıda zedeliyor.

'BEN BİR ŞEKİLDE İDARE EDİYORUM AMA ÇOCUKLARIM ÖZLÜYORLAR'

Yoğun ve ağır iş koşullarında çalışan eşinin koşullarını ve yaşadıkları sorunu "Bir ay 8-8 olur mu? Sabah 8 akşam 8. Ayda bir kere izin var ama ne zaman izin verecekleri belli değil. Plan yapıyoruz mesela ailecek, sürekli telefona bakıyoruz. Rahatça ailecek bir plan yapamıyoruz. Bir telefon geliyor 'Mesai var gel.’" İşçinin ailesi ile yaptığı planların suya düştüğü, çocukların da sessizce odasına döndükleri bir döngü. Kadının anlattıkları, patronun işçinin emeğini kendi çıkarlarına göre kullanmasının yanında sosyal hayatını bile kontrol ettiği hatta kontrol edilebilecek bir sosyal alan tanımadığını da apaçık gözler önüne seriyor.

"Kocan nerede?" sorusuyla yüzleşmemek için misafirliğe gitmediğini, evden çıkmadığını söylüyor kadın arkadaşımız.

SEN OMURİLİĞİNİ DİK TUTMAZSAN EKONOMİ DÜZELİR Mi?

Fabrikada yaşanan bir sürü hak ihlali var aslında. Bu sistem içinde patronların işçileri sömürmediği bir alan yok. Eşine ve bu güzel dayanışmaya büyük bir onurla destek veren arkadaşımız "İşçi nedir? İşçi ekonominin omuriliğidir. Sen omuriliğini dik tutmazsan, sağlam tutmazsan ekonomi düzelir mi? Düzelmez. Bunu devletin kontrol etmesi gerekiyor" diyor.

Sohbetimiz arasında burada olan direnişin öneminden bahsediyoruz. Burada bir kadın olarak eşinin yanında dimdik durup ona destek vermesinin ne kadar onur verici olduğunu söylemeden geçemiyoruz. Bizim sözlerimiz üzerine şunları söylüyor: "Direnişin önemini bilmemek mümkün değil. Mesela Bursa’da Yazaki fabrikasında bir kadın direnişe çıktı, oraya sendika geldi. O yüzden direnişe destek vermek çok önemli."

Direnen işçilerin arasında olan o bağ öyle kuvvetli ki bunu hissetmemek, görmemek mümkün değil. Kadın durumu "Burada çok güzel bir dostluk var. Eşim bizden daha çok iş arkadaşları ile vakit geçiriyor doğal olarak. Eşim hep bahsederdi aralarındaki bağın bu derece güçlü olduğunu. Ben de burada gördüm. Böyle böyle kazanacaklar" diyerek özetliyor. 

Fotoğraf: Evrensel