Aydın’da Emek Partili kadınlar “Dayanışmayla ayaktayız, örgütlenerek değiştireceğiz, yaşasın 8 mart” diyerek Sevgi Yolu’nda bir araya geldi. Emek Partili kadınlar adına açıklama yapan Nejla Alikoç, tüm kadınlara birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Açıklamadan notlar şöyle:

“Savaşın, yoksulluğun, cinsiyet eşitsizliğinin ve muhafazakar politikaların sonucu neredeyse her gün bir kadının katledildiği, LGBTİ’lerin her türlü şiddete maruz bırakıldığı, haklarını savunanların ceza evlerinde rehin tutulduğu, kadın emeğinin rekabetçi, güvensiz, esnek ekonomi politikaları dayatılarak sömürüldüğü bir süreçten geçiyoruz. Kadınların hukuksal haklarının gasp edildiği, kadınlara gerici, ataerkil politikaların dayatıldığı, kadını güçsüzleştiren ve erkek şiddetine karşı savunmasız amaçlayan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadele temelini oluşturan İstanbul Sözleşmesini fesheden tek adam rejimi tarafından yönetiliyoruz. Biz kadınlar açlık sınırının altında asgari ücretle geçinemiyoruz.

İşten atılma kaygısı ile çocuklarımızın beslenmesine ne koyacağımızı düşünürken, evde, sokakta, iş yerinde baskılara karşı mücadele ederken 6 Şubat sabahı Maraş merkezli 11 ilde büyük yıkımlara yol açan bir deprem yaşadık. İnsanların canını değil, sermayeyi kurtarmaya çalışan tek adam iktidarı bu acıya kader planı diyor. Yaşadığımız deprem ile gördük ki onlar bir tarafta biz bir taraftayız. Bizim tarafta yıkılan binaların yanı başında yakılan ağıtlar başka dilde: Türkçe, Kürtçe, Arapça, Farsça, İbranice ama acımız ortak. Yarım paket pedini, çocuğunun bezini paylaşan kadının, kurtarmaya yetişen madencinin, Dikimevi’nde battaniye dokuyan, Ostim’de varilleri sobaya dönüştüren, Bilecik’te çadır üretimi yapan işçinin, Van’ın tandırlarında ekmek yetiştiren kadınların emeği ortak.

Gördük ki bu deprem yerli yada göçmen ayırt etmeksizin bizi acıda ortak kılan bir sosyal felaket açığa çıkardı. Bu felaket deprem değil, sermaye düzenidir. Tek adam yönetimidir. Yine gördük ki doktorundan mühendisine, avukatından hemşiresine, gönüllüsünden işçisine, gencinden kadınına ne kadar örgütlü bir dayanışma sağladıysak o kadar hayatta kaldık, o denli yaralarımızı sardık.

İnsanca yaşanacak koşulların bir an önce sağlanması, kadınların ve çocukların barınma, beslenme, sağlık, güvenlik, eğitim, şiddete karşı korunma gibi temel ihtiyaçların düzenli ve sürekli olarak sağlanması için, kadınların ve çocukların yaşadıklarının kaydını tutmak ve yaşadıklarımızı asla unutmamak, unutulmasına izin vermemek için, sorumluların hesap vermesini devletin görevini yerine getirmesini sağlamak için tüm kadınlara çağrımızdır… Hem deprem bölgesinde hem de ülkenin geri kalanında hak ettiğimiz insanca yaşamı yeniden inşa etmek için el ele verelim. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü hem örgütlü dayanışmamızın hem de ortak mücadelemizin günü olsun.”