Avukat İdil Yalçıner Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi hakkında; “Ayasofya imamının konuşmasıyla başlayan bir süreç yaşıyoruz. Bundan sonraki amacın kadın kazanımlarını yok etmek olduğunu düşünüyorum. Bir sabah uyanacağız ve göreceğiz ki medeni haklarımızdan olmuşuz. Bundan sonraki adım maalesef bu gibi görünüyor. Sözleşmeden çıkılacağı ağustos ayından beri konuşuluyordu. Bu saldırıyı püskürttüğümüzü düşünüyorduk. Biz daha iyi şeyler olsun diye beklerken bunun yapılıyor olmasını kadınlara karşı güç gösterisi olarak da görmek lazım. Bütün kadınlar sokaklara dökülmeli bunun karşısında” ifadelerini kullandı.

Birçok kadının zaten yürürlükte olan sözleşme uygulanmadığı için hayatını kaybettiğini belirten Şimşek, “Şimdi bu sözleşmeyi kaldırırsanız sokak ortasında kadınların kıtır kıtır kesilmesine ses çıkartmamış olacaksınız devlet olarak. Devlet eliyle şu anda kadın cinayetleri destekleniyor, teşvik ediliyor. Adeta akıl tutulması yaşanıyor. Türkiye’de her gün 3 kadın öldürülüyor. Bunlar sadece sayı değil insan” dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un, “Kadın haklarının teminatı, Anayasa’mız başta olmak üzere, iç mevzuatımızdaki mevcut düzenlemelerdir. Şiddetle mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de yarın da ‘sıfır tolerans’ ilkesi ile kararlılıkla sürdüreceğiz” iddialarına karşılık “Bizi böyle kandıramazlar. Zaten 6284 sayılı Kanun, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasından sonra yürürlüğe girmiş bir yasadır. İstanbul Sözleşmesi imzalanmasaydı bu yasa olmayacaktı zaten. Bunu göz ardı ediyorlar. Bizim kadınlar olarak böyle bir beyanı kabul etmemiz mümkün değil. ‘Bizim iç hukukumuz çok iyi işte şöyle kanunlar var. 6284 var. kadınları koruruz’ gibi beyanı kabul edemeyiz. Böyle bir şey yok çünkü” ifadelerini kullandı.

İstanbul Sözleşmesi’nin Meclis onayıyla yürürlüğe girmiş uluslararası bir sözleşme olduğunu hatırlatan Avukat Şimşek, “Gece yarısı bir kararname ile ‘Sözleşmeden çekildik’ diyerek oldubittiye getiriyorlar. Anayasa’nın 90’ıncı maddesine göre, uluslararası sözleşmeler iç hukukun üstündedir. Yani biz kaldırdık deyince kaldırılabilecek bir sözleşme değil. Uluslararası boyutta yaptırımları olacaktır. Hukuk bir kez daha ayaklar altına alındı. Sözleşmenin maddelerine göre sözleşmeden ayrılınca, sözleşme 3 ay daha geçerli olacak. Ama burada nasıl bir süreç bizi bekliyor kestiremiyoruz” dedi.

Fotoğraflar: Evrensel