Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Akdeniz Mahallesi’nde kadınlarla 25 Kasım’a giderken taleplerini ve kadına yönelik şiddetle mücadelede beklentilerini konuştuk. Her gün artan kadın cinayeti haberlerinin kendilerinde endişeye neden olduğunu ifade eden kadınlar sokakta, iş yerinde, evde her yerde kadınların özgürlüklerini kısıtlayan bir hareketin, şiddetin cezalandırılması gerektiğini söylediler.
Vakalardaki artışlar nedeni ile mahalledeki kadınlar kendi önlemlerini kendileri alıyor. Bu yüzden kapalı alanlar yerine açık alanda konuşmayı tercih ediyoruz. Evinin avlusunda konuştuğumuz Öznur Filazoğlu, şiddetin her türlüsüne “hayır” dediğini belirterek, “Şiddete karşı birlik olmamız gerekiyor. Sokağa çıktığında kendimizi güvende hissetmiyoruz. Televizyondan gördüğümüz de kötü hissettiriyor. Artık bu sorunları kökünden sökmemiz gerekiyor” diyor.
‘YÜRÜYELİM, SESİMİZİ DUYURALIM’
Elvan Aybirdi de şiddete karşı adalet istediklerini ifade ediyor. Şiddet konusunda kadınların korunması gerektiğini ifade eden Aybirdi, bunların gerçekleşmesi için kadınların tepki vermesine ihtiyaç olmaması gerektiğini belirterek, “Biz nasıl oy atmaya giderken nasıl bizi dört dörtlük koruyacaklarına, bize iş sağlayacaklarına söz veriyorlarsa bizim de bir yerlere başvurmamıza gerek yok. Sabaha kadar toplantılar yapıyorlarsa bizi görüp bizler için de toplantı yapmaları gerekiyor” diyor. Kadınlar şiddet gördüğünde vücutlarında darp izi olmasına rağmen erkekle birlikte evlerine gönderildiklerini dile getiren Aybirdi, “Bu çok yanlış. Bunun cezasını verecek. Hapis yatacak. Uzaklaştırma kararı alacak ama ne zamana kadar? Kadınlar şikayet etmek istemiyor çünkü erkeğin eve döneceğini biliyor. Başımızda bizi koruyacak bir devlet yoksa yürüyelim, sesimizi duyuralım. Caydırıcı cezalar verilmesi gerekir” şeklinde konuşuyor.
‘TELEVİZYONLAR ŞİDDETİ NORMALLEŞTİRİYOR’
Mahallede fırıncılık yapan İlknur Yüksekbaş ile restoranda konuşuyoruz. Şiddeti önlemenin bir yanının da eğitimle ilgili olduğunu ifade eden Yüksekbaş, televizyon programlarının ve hatta çizgi filmlerin de kadına yönelik şiddeti normalleştirdiğini ve çocukların da evlerinde görmese de şiddeti televizyonlardan gördüğünü anlatıyor. Kadına yönelik şiddet haberlerinin kendilerini üzdüğünü ifade eden Yüksekbaş, “Benim de şehir dışında okuyan kızım var. Aynı şeyler bizim çocuklarımızın da başına gelebileceğini düşünüp çok üzülüyoruz. Ancak bu korkudan dolayı da çocukları eve tıkamayız. TV programlarında bu şiddetin dizi gibi sürekli gösterilmesi de bu süreci normalleştiriyor. Çizgi filmlerde bile şiddet çocuklara dayatılıyor” diyor.
‘KADILAR KORKARAK YAŞAMAMALI’
Funda, çocuğu dünyaya gelince pandemi nedeniyle annesi kendi yanına gelemediği için çocuğun bakımı için ücretsiz izin alıp annesinin yanına Adana’ya gelmiş. Artık önlemlerin daha sıkı olmasını istediklerini ifade eden Funda ise şu şekilde konuşuyor: “Kadınlar sokağa çıkarken korkarak çıkıyor. Hepimizin başına gelebilir şey. Ben de İstanbul’da geceleri eve dönerken korkuyordum. Arkama bakıyordum. Hep kadınlar bunları yaşıyor. Kadın olmak neden bu kadar zor bu ülkede? Hep korkarak yaşıyoruz. Eşimizden korkuyoruz, babamızdan korkuyoruz... Herkesten şiddet görüyorsun, belki müdürün kadın olduğun için seni daha rahat azarlayabiliyor. Bunlara önlem almak gerekiyor ve bunlara çözüm bulunsun istiyoruz. Her koşulda, her yerde, çalışma hayatında, evde, sokakta kadınlar özgür olsun istiyoruz.”
En ufak bir tacizde, sözlü tacizin dahi cezasız bırakılmaması gerektiğini dile getiren Funda, “Kadınların illa ölmesi mi gerekiyor? Kadınların sözlü tacizle özgürlüğü kısıtlanıyorsa o bile ceza almalı. Korkarak yaşamamalı kadınlar” diyor.
İlgili haberler
Bakan Soylu’nun ‘ayıbı’, kadınların 25 Kasım’ı
‘Konuşmak için yormayın kendinizi, 18 yıllık iktidarınızın sonuçları sizin yerinize konuşuyor. 25 Ka...
Gıda İş 25 Kasım açıklaması yaptı: Şiddet her yerd...
DİSK/Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Olcay Ozak, 25 Kasım kapsamında yaptığı açıklama kadınlara se...
25 Kasım'a giderken genç kadınlar anlatıyor | İsta...
Farklı şehir ve üniversitelerden genç kadınlar bulundukları alanlardan kadınların yaşamlarına dair g...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.