8 Mart’a katılmak ve istismara karşı çıkmak KTÜ Rektörlüğüne göre suç!
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü, 8 Mart eylemi yapan ve çocuk istismarına karşı çıkan 23 kadın öğrenciye soruşturma açtı.

23 üniversite öğrencisi hakkında 8 Mart ve çocuk istismarına karşı eylemleri nedeniyle Karadeniz Tenkin Üniversitesi Rektörlüğü tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmaya tepki gösteren kadın öğrenciler, ‘‘Her yıl dünyanın dört bir yanında 8 Mart’ta evlerden, sokaklara,kampüslere seslerini taşıyan kadınlara karşı KTÜ Rektörlüğü tarafından bir ilk gerçekleştirilmiştir. Geçtiğimiz hafta KTÜ Rektörlüğü tarafından 23 üniversiteli kadına 8 Mart günü yürüyüşe katılmaktan ve 14 Mart günü Mor Nokta’da bulunmaktan kaynaklı soruşturma açılmıştır.Şimdi buradan KTÜ rektörlüğüne sormak istiyoruz: Dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde suç sayılmayan 8 Mart etkinlikleri KTÜ’de ne zamandır suç sayılmaya başlandı ? Peki üniversite içerisinde gerçekleştirilecek olan eylemlerin yasak olduğuna ya da izin alınmasına gerek olduğu kararı neden üniversite öğrencileri ile şimdiye kadar paylaşılmadı? Kadınların bir araya gelmesini, yaşamlarını savunmasını ve özgürlük istemesini neden yasaklamaya çalışıyorsunuz? Kadınların bir araya gelerek var etmeye çalıştığı alanları neden yok etmeye çalışılıyor?’’ sorularını yöneltti.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Geçtiğimiz günlerde Karadeniz Teknik Üniversitesinde yerel gazetelerin de birçoğunda yer alan bir soruşturma furyası başladı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Karadeniz Teknik Üniversitesi Kanuni Kampüsünde “Yaşamın Ta Kendisiyiz! Kadın ve Çocuk Düşmanlığını Durduracağız” diyerek tüm olumsuz hava şartlarına rağmen onlarca kadın öğrenci bir araya geldi. Kadın düşmanlığına ve çocuk istismarına karşı ses çıkaran kadınlar “Yaşamlarımızı savunuyoruz” diyerek şarkılarla, coşku dolu bir yürüyüş gerçekleştirdiler. 14 Mart günü de Fatih Eğitim Kampüsü’nde “Çocuk istismarına dur de!” yaka kartları dağıtan kadınlar, tüm kadınları birlikte eğlenmeye ve üretmeye “Mor Nokta” adını verdikleri kadın alanına çağırdılar. Kadınlar burada da halaylarla, horonlarla umut ve neşe dolu bir gün geçirdiler.
Tüm bunlardan sonra, geçtiğimiz hafta KTÜ Rektörlüğü bir skandala imza attı. 8 Mart günü yürüyüşe katılıp çocuk istismarına ve kadın düşmanlığına karşı ses çıkaran, 14 Mart günü de kadınları dayanışmaya ve yaşamlarını savunmaya çağıran 23 üniversiteli kadına Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü tarafından soruşturma açıldı.
Günümüzde çocuk istismarı son on yılda yüzde yedi yüz artmış ve davaların yarısı cezasızlıkla sonuçlanmakta, tecavüzlerin ise yaklaşık yüzde doksan beşi açığa bile çıkmamaktadır. Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz olayları her yıl artmış, yalnızca geçtiğimiz şubat ayında 47 kadın cinayeti yaşanmıştır. Tüm bunlar olurken yargı, devlet ve polis suçluları cezalandırmamış; aksine korumuş, cezai indirimlerle sırtlarını sıvazlamıştır. Baskının ve cinsiyet ayrımcılığının evlerden sokaklara, iş yerlerinden kampüslere artmasıyla birlikte kadınlar elbette kendi yaşamlarını ve haklarını savunmak için bir araya gelmiş ve dayanışma göstermişlerdir.
Burada asıl sorulması gereken sorular şunlardır : Bir araya gelen ve yaşamlarını savunmak isteyen, çocuk istismarına karşı ses çıkarıp herkesi de istismara ve kadın düşmanlığına karşı durmaya davet eden kadınlar, KTÜ Rektörlüğünü neden rahatsız etmiştir? Daha önce de okulun salonlarını üniversiteli kadınların tiyatro etkinliğine kapatan, Kanuni Kampüsü’nde kadınların ortak emekleriyle var edip bir ‘kadın alanı’ haline getirdikleri “Kadın Meydanı”nı tarumar ederek kadınları tehdit eden KTÜ yönetimi kadın düşmanı mıdır? Dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde suç sayılmayan 8 Mart etkinlikleri KTÜ’de ne zamandır suç sayılmaya başlanmıştır ? Peki üniversite içerisinde gerçekleştirilecek olan eylemlerin yasak olduğu ya da izin alınmasına gerek olduğu kararı neden üniversite öğrencileri ile şimdiye kadar paylaşılmamıştır?
Açık bir şekilde kadın düşmanlığı yapan KTÜ Rektörlüğüne, Trabzon Demokratik Kadın Platformu olarak sesleniyoruz : Çocuk tecavüzlerinin üstünün örtülmeye, kadın katliamlarının görünmez kılınmaya çalışıldığı; kadınların Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dahi sahneye çıkarılmadığı, seslerinin her alanda kısılmaya gayret edildiği günümüzde kadın olmak birlik olmak, dayanışmak demektir! Kadınların seslerini yükseltmesi, haklarını ve hayatlarını almak için mücadele etmesi, onların en temel hakkıdır. 1857 yılından bu yana tüm dünyada büyük bir coşkuyla kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yürüyüş yapmak, diğer kadınlarla bir araya gelmek, çocuk istismarına karşı durma çağrısı yapmak suç değildir, sorgulanamaz! Nüfusun yarısını oluşturan kadınların eşit yaşam isteği, hayatlarını ve haklarını savunmaları en meşru mücadeledir. Karadeniz Teknik Üniversitesi, üniversitenin adını lekeleyen ve küçük düşüren bu soruşturmalara ve kadın düşmanlığına derhal son vermelidir! Üniversiteli kadınlar bizlerin umudu ve geleceğidir. Kimse geleceği ve umudu sorgulayamaz!
Trabzon Demokratik Kadın Platformu



İlgili haberler
8 Mart 2018: Her halde direnişteyiz

OHAL ve savaş gölgesi altında kutladığımız 8 Mart, kadınların ‘OHAL'de de her halde de direniyoruz’...

Çocuk istismarını aklatmayacağız!

Bu karanlık tablonun daha fazla çocuğun hayatına kast etmesini engellemek için, yetkililere gerçek s...

İl il ‘Çocuk İstismarını Aklatmayacağız’ Kampanyas...

Türkiye’nin bir çok ilinde çocuk istismarına karşı ‘Çocuk İstismarını Aklatmayacağız’ diyerek kampan...