25 Kasım 2023| Bölge illerinde ve Çukurova'da kadınlar sokakta
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde kadınlar bölge illerinde ve Çukurova'da alanlara çıktı.

DİYARBAKIR’DA POLİS ENGELİNE RAĞMEN KADINLAR AÇIKLAMA YAPTI, 3 KADIN GÖZALTINA ALINDI

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı ve Dicle Amed Kadın Platformu çağrısıyla Diclekent’te bulunan Dünya Kavşağı’nda bir araya gelen kadınlar açıklama yaptı.

“Tüm kadınları savaşa, şiddete, yoksulluğa ve asimilasyona karşı 25 Kasım’da yapacağımız yürüyüşe davet ediyoruz” şiarıyla Dünya Kavşağı’nda yürüyüşle kadınlarla bir araya geldi. Yürüyüşe çok sayıda kadın katıldı. Yürüyüşe Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku da katıldı. Alana Emek Partisinin Kürtçe ve Türkçe dövizleri alınmadı. Görüşmeler sonrası yürüyüşe izin verilmedi, alanda basın açıklaması okundu. 2020 yılından beri kayıp olan Gülistan Doku'nun ablası Aygül Doku da katıldı.

Açıklamayı DAKAH-DER adına Güneş Ünel okudu. Alanları terk etmeyeceklerini söyleyen Önel,” Dünyada ve ülkemizde salt muhafazakâr iktidarlar, savaş politikalarıyla kadın kimliğine ve emeğine dönül saldırılarını sürdürüyor. Kadın mücadelemiz her zaman olduğundan daha fazla baskıyla susturulmaya çalıştırılıyor. Bizler kamu emekçisi kadınlar olarak erkek devlet şiddetine karşı her alanda yürüttüğümüz mücadeleyi emek, barış ve demokrasi mücadelesinden ayrı tutmayacağız” dedi.


‘MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

HEDEP Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu ise valiliğin yürüyüşü engellemesine dair aldığı karara tepki gösterdi. Haklarını savunmaya devam edeceklerini söyleyen Türkoğlu, “25 Kasım’da özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Eşitlik hakkımızdır ve bu hakkımızı her anlamda savunmaya devam edeceğiz. Kim ki bu hakkımızı gasbetmeye çalışırsa mücadelemizle onların karşısında bariyer olacağız. Kadın cinayetleri politiktir ve mücadelemiz de aslında kadın cinayetlerinin ortadan kalkması için. Bizler kadın düşmanı politikaları her yerde teşhir etmeye devam edeceğiz. Eşitlikler, özgürlükler ve barış konusunda ısrarcı olacağız. Bu yürüyüşte barış, özgürlük, eşitlik demeye, jin, jiyan, azadî demeye devam edeceğiz” dedi. Açıklama sonrası direnmeye devam eden kadınlara polis müdahale etti. Barikatı terk etmeyen kadınlar direnişini şarkılar, ıslıklar, zılgıtlarla sürdürmeye devam etti.

AVUKAT SONGÜL ARGÜNAĞA: GÖZALTINA ALINAN KADINLARA AĞIR ŞİDDET UYGULADILAR

Açıklama sonrası 3 kadın gözaltına alındı. Gözaltına alınan kadınların isimlerinin Zozan Polat, Senem Eriş ve Akrime Hanas olduğu bilgisini veren Avukat Songül Argünağa şunları söyledi: "Eylem boyunca alandaki kadınlar polis tarafından ablukaya alındı, daha sonra 5’erli biçimde kadınlar ablukadan çıkardık. Eylem dağıldı, kadınlar dağıldı. 70 yaşındaki Akrime Hanas slogan atarak yürüyordu, iki genç kadın da yaşlı kadına eşlik ediyorlardı, normal bir yol güzargâhında kadınları ablukaya almışlardı. Biz gittiğimizde kadınlar ablukadaydı. 15 kişilik bir avukat ekibi oluşturup kadınları gözaltına aldırmamaya çalıştık ama bize set ördüler. Kadınları yerde sürükleyerek gözaltı aracına aldılar, yaşlı kadının beyaz tülbentini yerlerde sürüklediler. Kadınları inanılmaz bir şiddetle gözaltına aldılar. Gözaltı aracında işkenceye devam ettiler. Aracın perdelerini çektiler, görüntü almayı engellediler, bütün abluka esnasında engellediler, bir gazetecinin kamerası kırıldı. Biz müdahale ederken avukat arkadaşlarından birini de gözaltına alacakları, kadın avukatı kollarından bacaklarından tutmaya çalıştılar, biz engel olduk, gözaltına alamadılar."


ANTEP

Antep Demokratik Kadın Platformunun çağrısıyla kadınlar Kırkayak Parkı’nda bir araya gelerek Yeşilsu Parkı’na yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, “Kadınlar olarak, eşitlik, adalet, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinde varız, vardık ve var olacağız” denildi.

Basın açıklamasını Gülfidan Özpolat okudu. Toplumda görülen şiddet artışının fazlasının kadınlara yöneldiğini söyleyen Özpolat, “Evde, işte, okulda, sokakta, sosyal medyada, dijital platformlarda erkek şiddetine maruz bırakılıyoruz. Bu kadar çeşitli, bu kadar yoğun şiddet türlerinin en dayanılmazı, en vahimi, en korkuncu, en temel insan hakkına ‘yaşama hakkına’ yapılan saldırıdır” dedi.

Özpolat son olarak şöyle devam etti: “Bize dayatılan kimliklerle yaşamayı, güvencesiz- kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, dünyanın bakımı da dâhil tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz.
Kadınlar olarak, eşitlik, adalet, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinde varız, vardık ve var olacağız.”


EMEP ANTEP MİLLETVEKİLİ KARACA: 21 YILDA 8 BİN KADIN KATLEDİLDİ
Platform açıklaması sonrası Yayın Kurulu Üyemiz, Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca kadınlara seslendi. “Eşitlik, özgürlük, barış içinde bir hayat için mücadele etmeyi bir gün bile bırakmamış olan Antepli kız kardeşlerime sesleniyorum” diyen Karaca, katledilen kız kardeşlerinin hesabını sormak için alanda olduğunu ifade etti. Karaca sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans gibi açıklamalar yapan ama son 21 yılda 8 bin kadının kanını elinde taşıyanlara karşı burada yan yanayız. Biz bugün buradayız çünkü geçen 25 Kasım’dan bu yana bu ülkede 391 kadın cinayeti işlendi. Savaş bilançosu gibi kadınlar her gün katlediliyor, şüpheli ölümlerle kadın cinayetleri işleniyor çocuk istismara artıyor cezasızlık artıyor ve kadınlardan bütün bunlara isyan etmemeleri, sabretmeleri, itaat etmeleri bekleniyor.”

‘BAŞINI EĞME KIZ KARDEŞIM BİZ BURADAYIZ’
“Antep’ten bugün yükselen bu ses ülkenin dört bir tarafında ve dünyanın dört bir tarafında kız kardeşlerinin sesiyle buluşuyor. Çünkü biz kadın erkek eşit değildir diyenlere en gerici güçlerle ittifak halinde kadınların haklarını gasbetmeye çalışanlara karşı birlikte güçlü olduğumuzu biliyoruz. Ve işte burada bütün Antepli kız kardeşlerimize şiddet gören, şiddet tehdidi altında olan, kafasını eğmek zorunda bırakılan bütün kız kardeşlerimize de bir çağrı yapıyoruz: Başını eğme kız kardeşim, biz buradayız. Hayatın her alanında nasıl birbirimizin elini bırakmıyorsak senin elini de bırakmayacağız.”

‘BÜTÇEDEN HAKKIMIZI İSTİYORUZ’
“Bizi yoksulluğa itenler bizi güvencesiz çalışmaya, sömürü düzenine itenler istiyorlar ki susup oturalım, istiyorlar ki onlar bütçelerini patronlara, savaş baronlarına aktarırken biz oturup susalım. Hayır bütçeden hakkımızı istiyoruz, kadınların sığınma evleri için, özgür yaşamları için, çocukların karnının doyması için, kadınların güvenceli iş yaşamı için bütçeden hakkımızı istiyoruz. Savaşa, yoksulluğa, patronlara ayırdığınız paylarınızın hesabını hep birlikte soracağız, bütçeden hakkımızı alacağız, bu hayatı yeniden kuracağız.”

‘KAZANIMLARIMIZA EL KOYULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ’
“İstiyorlar ki savaşa ayırdıkları bütçeler başımıza bomba olarak yağsın. Hem içeride hem dışarıda kadınlar ölsün, çocuklar ölsün istiyorlar, yetinmiyorlar kazanımlarımıza da el koymak istiyorlar. Kürt kadınlarının kayyum politikalarıyla ellerinden alınmak istenen bütün haklarına karşı kadın-erkek, Kürt ve Türk buradayız. Kayyum politikalarına karşı demokratik haklarımızı seçme ve seçilme haklarımızı istiyoruz. Kazanımlarımızı koruyacağız ve önümüzdeki yerel seçimlerde savaş bütçesi ile bizi el ayak öptürmeye çalışanlara karşı ellerimizi, kollarımızı, başımızı dimdik tutacağız ve kayyum politikalarına, savaş politikalarına karşı Kürt kadınlarının jin, jiyan, azadî sesini her yerde hep birlikte büyüteceğiz.”

‘MÜCADELEMIZI BÜYÜTECEĞİZ’
“Genç kadınların eğitim hakkı hedefte. Güvenceli, insanca çalışma koşulları için verdiğimiz mücadele hedefte. Şiddetsiz bir yaşam hakkı için verdiğimiz mücadele hedefte. Deprem riskine karşı, korunaklı, güvenli şehirler isteğimize karşı yerel seçimlerle birlikte yeniden bir yıkım düzeni kurmak istiyorlar, yıkımsız bir hayat talebimiz tehlike altında. Kadın düşmanlarının doldurduğu Mecliste kadın düşmanlarını, işçi düşmanlarını konuşturmayan sokaktan güç alarak Meclisten sokağa güç veren kadınlar olarak diyoruz ki; hiçbir hakkımızı dokunamayacaksınız. Anayasa’ya, Medeni haklara, nafaka hakkımıza, şiddetten korunma haklarımıza dokunamayacaksınız. Çünkü biz varız, çünkü buradayız, çünkü mücadelemiz var. 25 Kasım’da mücadelemizden aldığımız güçle ve bu tarihle biz mücadelenin parçası olan kadınlar olarak her gün sokakta, iş yerinde, okulda, mücadelemizi el ele büyütmeye devam edeceğiz.”


DERSİM

25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü'nde Dersimli kadınlar Sanat Sokağı’nda toplanarak Seyit Rıza Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi.

Dersim Kadın Platformunun ‘Yoksulluğa, Eşitsizliğe, Şiddete ve Savaşa Karşı Örgütlü Mücadele’ şiarıyla bir araya gelen kadınlar, yürüyüşün ardından Seyit Rıza Meydanı’nda açıklama yaptı. Yapılan açıklamada AKP’nin iktidar olduğu günden bugüne kadınlara dönük sistematik bir saldırısının olduğuna dikkat çekilirken, Gülistan Doku bulunana kadar davanın takipçisi olunacağı da kaydedildi.

‘2002’DEN BERİ SİSTEMATİK SALDIRI VAR’

Platform adına açıklamayı yapan Fatoş Argın Taşkale, 2002 yılından beri kadınların sistematik bir saldırının muhatabı olduklarına dikkat çekerek, ”AKP 2002’den beri kadınların yaşam haklarını, devlet tarafından korunma haklarını, eşit ve özgür bireyler olarak ve laik bir sistemde yaşamlarını sürdürme haklarını hedefe koydu. İktidar nezdinde kadınlar ancak ailenin bir parçası olduğu, çocuk doğurduğu ve aile içinde kapitalizmin devamı için rol oynamaya ikna olduğu sürece makbul sayılıyor” dedi.

‘BÖLGE İLLERİNDE KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTTI’

AKP-MHP İktidarının bölgede uyguladığı politikalarla kadına yönelik şiddetin ve yoksulluğun on kat daha arttığını söyleyen Argın, “Çok sayıda Kürt kadın siyasetçi atanan kayyumlar nedeniyle halen cezaevinde iken Kürt kadınları ağırlaşan ve derinleşen yoksulluk, işsizlik, geleceksizlik ile mücadele etmeye devam ediyor. Bütün bu baskılara karşı özgürlük ve barış mücadelemiz devam edecektir” dedi.

‘ŞİDDET, TACİZ BELİRLİ GÜÇLER TARAFINDAN SÜRDÜRÜLÜYOR’

Ülkenin içine girdiği ekonomik ve siyasal belirsizliğin, Dersim’de yaşayan kadınları da derinden etkilediğini aktaran Argın, “Kadınlar her yerde olduğu gibi güvencesiz, kayıt dışı, düşük ücretle sendikasız, sigortasız çalıştırılıyor. Yine Üniversite öğrencileri başta olmak üzere, şehirde yaşayan kadınlara yönelik şiddet, taciz, istismar sistematik olarak belli güçler tarafında sürdürülüyor. Bu durum kadın platformumuz tarafından çokça teşhir edilmesine rağmen hiçbir önlem almayan yetkililer bu duruma sesiz kalarak bu suça ortak olmaktadırlar” diye konuştu.

‘GÜLİSTAN BULUNANA KADAR DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ’

Gülistan Doku’nun akıbetine de dikkat çekilen açıklamada Argın şunları dile getirdi, “5 Ocak 2020 günü kaybolan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun bulunamamasının bu kirli politikanın bir sonucu olduğunu çokça ifade ettik. Bu güne kadar Gülüstan Doku’nun bulunmasına dair verilen sözler yerine getirilmedi. Bir an önce dosyanın etkin bir soruşturmaya tabi tutularak Gülistan’ın bulunmasını ve faillerin cezalandırılmasını buradan bir kez daha söylüyoruz. Gülistan Doku bulunana kadar bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

‘ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZLE CEVAP VERECEĞİZ’

Açıklamadan sonra konuşan HEDEP Dersim Milletvekili Ayten Kordu, örgütlü mücadele derken önemli bir şeye işaret ettiklerini belirterek “Yaşasın örgütlü mücadelemiz diyoruz, çünkü biz AKP-MHP rejiminin 21 yıldır faşizmi kurumsallaştırdığı, kadınlarının haklarını gasp ettiği anlayışına kadının özgürlük mücadelesiyle baş edeceğiz. Bu örgütlü mücadelemizle cevap vereceğiz. Örgütlü mücadelemizle özgür kadınlar olarak toplumu inşa edeceğiz. Özgürleşmeden eşitliği sağlayamayız. Özgürleşmenin öncüsü biz kadınlar olacağız” dedi.

‘KADINLAR ALINMAYAN TEDBİRLER YÜZÜNDEN ÖLDÜRÜLÜYOR’

Bugün katledilen kadınların çoğunun alınmayan tedbirler yüzünden öldürüldüğünü söyleyen Kordu “Mahkemelerde haksız tahrik indirimleriyle erkekler serbest bırakılmıştır. Cezaevinde olan tüm kadınlara selam olsun. Yaşasın örgütlü mücadelemiz, her yerdeyiz. İstanbul Sözleşmesi’nden, nafakadan, haklarımızdan hukuklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Her yerdeyiz her yerde olacağız. ‘Jin jiyan azadi’ felsefesiyle yürüyoruz. Direnen bütün kadınlara selam olsun” dedi. Açıklamanın ardından Dersimli müzisyen Songül Bulur kadınlar için bestelediği şarkısını söyledi.

ADANA

Adana Kadın Platformu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde kadınlara yönelik şiddeti ortaya çıkaran politikalara tepki göstermek için yürüyüş yaptı. İnönü Parkı’nda bir araya gelen kadınlar savaşa, ırkçılığa ve şiddete karşı barış ve eşitlik talebi ile Atatürk Parkı’na yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Yoğun yağış altında gerçekleşen eylemde kadınlar “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Jin jiyan azadi”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atarak ülkede, Rojava’da ve Filistin’de savaşa tepki gösterdiler. Basın açıklamasını okuyan Sevil Aracı, “İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284’ün eksiksiz uygulanması için birleşiyoruz. Biz kadınlar sokak sokak, atölye atölye, iş yeri iş yeri, okul okul mücadeleyi birlikte öreceğiz” dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIKAN İKTİDARIN PLANLARINI BOŞA ÇIKARACAĞIZ’

Mahkemeler faillere haksız tahrik indirimi uygularken, iktidar yanlısı medyanın kadınları koruyan yasal düzenlemelere saldırdığını dile getiren Aracı, “Biz kadınlar, İstanbul Sözleşmesinden imza çeken, 6284'ü, nafaka hakkını, medeni hakları topun ağzına koyan, her fırsatta bunları kaldırmaya çalışan iktidarın planlarını boşa çıkaracağız. İstanbul Sözleşmesi’nden de nice mücadelelerle, kanlarımızla kazandığımız haklarımızdan da vazgeçmeyeceğiz” dedi.


ELAZIĞ

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Elazığ Kadın Platformu Elazığ Öğretmenevi önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı yapan SES Elazığ Şube Başkanı Derya Coşkun, “Bu yıl başta Gazze olmak üzere Ortadoğu ve dünyada savaşların sebep olduğu yıkımlar, AKP/MHP iktidar bloğunun ülkede dokuz ay önce, 6 Şubat depreminde enkaz altında kalan politikalarının yeni yıkımlara yol açacak özelleştirme politikaları, kadın düşmanlığını Meclise taşıyan kadın düşmanı koalisyonlar, hukuk sisteminin çöktüğünün teyidi bir yargı krizinin yanında büyük bir ekonomik krizle girdiğimiz 25 Kasım’da erkek devlet şiddetine, yoksulluğa, emek düşmanlığına, savaşlara karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunuyoruz şiarını yükseltiyoruz” diye konuştu. Coşkun açıklamanın “Ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, bize dayatılan kimliklerle yaşamayı, güvencesiz, kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, dünyanın bakımı da dahil tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz. Bu sorunlara çözüm üretecek politikalar yapılsın, kadına yönelik şiddetin tüm biçimleri ortadan kalksın istiyoruz. Kadınların eşitlik ve özgürlük sorunu çözülmeden siyasi, medeni, sosyal ve ekonomik haklara erişimden bahsedilemeyeceğinin altını çiziyoruz. Varız, vardık ve var olacağız” dedi.

 
MALATYA

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Malatya Demokratik Kadın Platformu, Emeksiz Alt Kavşağında basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı platform adına Seda Uçar okudu.

2022 yılında 334 kadının erkek şiddeti tarafından hayatını kaybettiğini söyleyen Uçar, iktidar tarafından şiddete dair verilerin açıklanmadığını söyledi. Uçar, “AKP-MHP iktidarı sorun çözmek yerine kadın düşmanı siyasetine ve nefret söylemlerine yenilerini ekliyor. Bu yıl başta Gazze olmak üzere Orta Doğu ve dünyada savaşların sebep olduğu yıkımlar, ülkede dokuz ay önce, 6 Şubat depreminde enkaz altında kalan iktidarın yeni yıkımlara yol açacak özelleştirme politikaları, kadın düşmanlığını Meclise taşıyan kadın düşmanı koalisyonlar, hukuk sisteminin çöktüğünün teyidi bir yargı krizinin yanında büyük bir ekonomik krizle girdiğimiz 25 Kasım’da erkek devlet şiddetine, yoksulluğa, emek düşmanlığına, savaşlara karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunuyoruz şiarını yükseltiyoruz” dedi.

Uçar son olarak şunları söyledi: “Hayatlarımıza, haklarımıza ve emeğimize sahip çıkarak, savaşa, şiddete yoksulluğa karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunacağız. İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz.”

İSKENDERUN


İskenderun Kadın Platformu, Sağlıklı Yaşam Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan platformdan Meryem Çolak Keskin, depremzedelerin sorunlarına dikkati çekti. Keskin, “Deprem bölgelerinde binlerce kadın çadır ve konteynırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Devletin, barınma sorununu zamana yaymadan bir an önce çözmesi için biz kadınlar öncelikle deprem bölgesindeki kadınlarla dayanışmayı büyüteceğimizi ve yaşamın her alanında şiddete geçit vermeyeceğimize, kazanımlarımıza sahip çıkacağımıza söz veriyoruz” diye konuştu. (Haber-fotoğraf: MA)


ŞIRNAK

Şırnak kent merkezinde 25 Kasım eylemine müdahale eden polis kadınlara şiddet uygulayarak gözaltına aldı. Kadınlar, 25 Kasım eyleminde gazeteciler ve kadınların gözaltına alınmasını protesto etti.

Şırnak kent merkezinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yapılmak istenen yürüyüşe polis müdahale etti. Polisler, valiliğin “eylem ve etkinlik” yasağını gerekçe göstererek, yürüyüşe izin verilmeyeceğini belirtti. Kadınlar, Ömer Kabak Meydanı’nda oturma eylemine başladı. Polisler, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Zeynep Durgut ve Ömer Akın, JINNEWS muhabiri Rozerin Gültekin ile 21 kadını gözaltına aldı.

GÖZALTINA ALINANLAR

Gözaltına alınan bazı kadınların isimler şöyle: HDP'li Silopi (Silopiya) Belediye Eş Başkanı Adalet Fidan, HEDEP İdil (Hezex) İlçe Eş Başkanı Elfesya Nas, TJA aktivisti Güler Tunç, DBP Cizre (Cizîr) İlçe Eş Başkanı Zilan Yaman, yerine kayyım atanan İdil Belediye Eş Başkanı Songül Erden, HDP İdil İlçe Eş Başkanı Evin Erden, HDP Silopi İlçe Eş Başkanı Asuman Külter, Songül Küçüki, Meryem Eşkara, Ayşe Atabay ve Barış Anneleri Meclisi’nden soyadı öğrenilemeyen Hatice.

GAZETECİLERİN KAMERALARI KIRILDI

Polis müdahalesi HDP İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamayla protesto edildi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Şırnak Milletvekili Newroz Uysal Aslan, gözaltına alınan 21 kişinin darbedildiğini söyledi.

Aslan, “Şırnak Valiliği ve emniyeti, kadın arkadaşlarımızı işkenceyle gözaltına aldı. Bu uygulamaları asla kabul etmiyoruz. Burada kadınların sesini kısmak istiyorlar. Ama onların işkenceleri, baskıları ve gözaltı ile tutuklamaları kadının sesini kısmaya yetmeyecektir” diye konuştu.

Gazetecilerin fotoğraf makinalarının kırılarak, el konulduğunu aktaran Uysal, “Şiddete karşı Kürt kadınları olarak mücadele ediyoruz ve bu mücadelemiz sürecek. 21 kişi işkence ile gözaltına alındı. Tüm arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar burada nöbette olacağız” dedi.

Açıklamanın ardından il binası önünde 10 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.

Eylem, “jin, jiyan, azadî” sloganıyla son buldu. (MA)

URFA

Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi, baro binasında açıklama yaptı. Urfa İl Kadın Platformu üyesi kadınlar da açıklamaya katıldı. Kadın Hakları Merkezi Başkanı Zeliha Özay, Türkiye'de kadına dönük şiddetin giderek arttığını söyledi. Özay, “Kadına dönük şiddet ve ayrımcılığın her türlüsüne karşı mücadele vermeye devam edeceğiz" dedi.

KADINLARDAN YÜRÜYÜŞ

Urfa İl Kadın Platformu, HDP binasında Ahmet Bahçıvan İş Merkezi'ne kadar "jin, jiyan, azadi" sloganlarıyla yürüdü. HEDEP Milletvekili Dilan Kunt Ayan'ın da katıldığı yürüyüşte, “Savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunuyoruz” pankartı taşındı. Kadınlar, üzerinde Kürtçe “Kadının özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür" yazılı dövizler taşıdı. Yine farklı tarihlerde katledilen kadınların fotoğrafları taşındı.

Burada konuşan platform üyesi Ayşe Şehriban Demirel, kadın cinayetleri ve iktidarın politikalarına dikkat çekti. Demirel, "Kadınları, özgür bir dünya için mücadeleden alıkoymuyor. Tüm baskı ve şiddete rağmen, kadınlar ve LGBTİ+’lar; yaşamlarına, haklarına ve varoluşlarına sahip çıkmaya devam ediyor. Susmayan, korkmayan, itaat etmeyen kadınlar tüm toplumsal mücadele alanlarına örnek olacak şekilde meydanlardan geri çekilmiyor, evlerine dönmüyor" diye konuştu.

MEZARI BAŞINDA ANILDI

Açıklama sonrası geçtiğimiz yıl kardeşi Yekta Hezer tarafından katledilen İnşaat Mühendisleri Odası Urfa İl Temsilciliği yöneticisi Bahar Hezer, mezarı başında anıldı. Kadınlar, Urfa Asri Mezarlığı'nda bulunan Hezer’in mezarı başına karanfil bıraktı. HEDEP Urfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, "Bugün 25 Kasım'da katledilen bir kadının mezarı başındayız. Bizler bir kadının daha ölmesine izin vermeyeceğiz. Örgütlü mücadelemizle bu saldırılara karşı cevap olacağız" dedi.

Daha sonra baronun Tahir Elçi Konferans salonunda düzenlediği "6284 Sayılı Kanun Uygulamaları ve İstanbul Sözleşmesi" başlıklı seminere katılım gösterildi. (MA)


MARDİN

Mardin’de kadınlar Karayolları Parkı’nda biraraya geldi. Çok sayıda kadının yanı sıra HEDEP milletvekili Beritan Güneş Altın da eyleme katıldı. Kadınlar, “Özsavunma haktır”, “Şiddete, tacize, tecavüze karşı genç kadınlar direniyor”, “Kadın katliamları politiktir" yazılı dövizler taşıdı. Yine katledilen ve direnen kadınların fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı. Eylem boyunca “Jin, jiyan, azadî” ve “Bijî berxwedana jinan” sloganları atıldı.

TJA’dan Ayşe Bozan, her 10 kadından 4’ünün erkek şiddeti ile karşı karşıya kaldığını, buna karşın devletin de erkekleri savunduğunu söyledi. Bozan, kadınların her zaman ayakta olacaklarını ve mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. Bozan, “Biz kadınlar her zaman tacize, tecavüze ve şiddete karşı direneceğiz. Kadınlara dönük saldırıları ifşa edecek, karşısında direnmeye devam edeceğiz” dedi.

HEDEP Milletvekili Altın ise, kadınların mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

Kadınlar, açıklamanın ardından yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Polisler, kadınların yürüyüşüne engel olmak istedi. Kadınların ısrarı üzerine polisler kadınların önünden çekildi. Kadınlar, HDP İl Örgütü binasına kadar yürüyüş gerçekleştirdi.

İHD’DEN AÇIKLAMA

İHD Mardin Şubesi Kadın Komisyonu, dernek binasında açıklama yaptı. Avukat Gülistan Duran, kadınların mücadelesinin yanında yer alacaklarını belirtti. (MA)


ADIYAMAN

KESK Adıyaman Kadın Meclisi 25 Kasım kapsamında Demokrasi Parkı’nda bir araya geldi. Kadınlar, "ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi Onaylansın" çağrısında bulundu. Açıklamada konuşan SES Adıyaman Kadın Sekreteri Rengin Hüsniye Kılınç, "ILO tarafından 2019 yılında oybirliği ile kabul edilen ve 2021’de yürürlüğe giren ILO’nun 190 Sayılı İş Yaşamında Şiddet ve Taciz Sözleşmesi (C190) ve sözleşmenin uygulanmasına ilişkin bir rehber niteliğindeki 206 sayılı Tavsiye Kararı (R206) çalışma yaşamında şiddet ve tacizi yasakladığı ve sözleşmeyi onaylayan ülkelere bu konuda yaptırım getirdiği için önemli" ifadelerini kullandı. (MA)


İlgili haberler
25 Kasım 2023| Ege ve Akdeniz illerinde kadınlar ş...

25 Kasım'da Ege'nin birçok ilinde kadınlar şiddete, yoksulluğa ve savaşa karşı sokağa çıkıyor.

25 Kasım 2023 | Karadeniz ve İç Anadolu'da kadınla...

Karadeniz ve İç Anadolu'da kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanı...

EMEP: Yoksulluğa, şiddete, sömürüye, savaşa karşı...

EMEP’in 25 Kasım açıklamasında iktidarın baskısı, sömürü düzenine ve kazanılmış haklara yönelimine k...