Bu yıl 22.'si düzenlenecek olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'in teması, “Hikayem 22.0”. Büyülü Fener ve Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gösterime girecek festivale, dünya genelinden bin 721 başvuru yapıldı. Süpürge, festival boyunca 140 seçki ile beyaz perde karşısına çıkarken birçok film ve belgesellerin tek gösterimi olacak. “Dertsiz Tasasız”, Yersiz Yurtsuz”, “Her Biri Ayrı Renk” bölümleri ile de seyircileriyle buluşacak festivalde bir hafta boyunca atölyelerde yer alacak. Süpürgenin açılış gecesi 23 Mayıs saat 20.00'da Devlet Opera ve Balesi'nde yapılacak.

22. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nde bu yıl Onur Ödülü Sumru Yavrucuk ve Ayla Algan’a, Bilge Olgaç Başarı Ödülü Meltem Cumbul ve Pelin Esmer’e, Tema Ödülü Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’na Genç Cadı Ödülüise Gözde Çıracı’ya açılış gecesinde takdim edilecek.

‘KADIN HİKAYELERINI BULUŞTURMAK İSTEDİK'

Festival ekibinden Uluslarası Film Koordinatörü Başak Tekin, bu yıl festivale büyük bir dayanışma ile hazırlandıklarını belirterek, ilk defa bu yıl dünyanın dört bir yanından uluslararası kadın film festivallerini konuk edeceklerini ifade etti. Tekin, bu yılki temayı “Hikayem 22.0” olarak kurgulamalarının nedenini ise kadın hikayelerini buluşturmak, kendi hikayelerini anlatmak ve yeni hikayeler dinlemek için olduğunu söyledi. Tekin, “Temaya bağlı olarak ‘Gelin hikayenizi anlatın, biz de anlatalım’ dedik. Şili, Afrika, Kanada, Lübnan, Hindistan gibi dünyanın diğer ucundan festivaller geliyor. Bütün bu hikayeleri ortak bir zeminde buluşturmak istedik. Kadınların anlatacağı çok hikayesi var. Çok farklı kültürden kadınlar gelecek. Hepsi de kadın yönetmenlerin çektiği filmler” dedi.

FESTİVALE REKOR BAŞVURU

1721 kadın yönetmenin festivale başvurduğunu ve bunun rekor bir sayı olduğunu söyleyen Tekin, 17 kişilik seçici kurul ile gece gündüz çalıştıklarını söyledi. 50 ülkeden 140 civarında filmin Ankaralılarla buluşacağını belirten Tekin, “Biraz da festivallere içimizi döktük. Festivallere, ‘Biz de buradayız. Türkiye’de güzel de şeyler oluyor. Kendi seçkimize ek olarak seslerini duyamadığımız, daha önce bir araya gelemediğimiz film festivallerini ekleyelim’ dedik” diye konuştu.

ATÖLYELER DE VAR
Festival ekibinden Deniz Şengenç ise festival atölyelerinin çok heyecan verici olduğunu belirterek, “Bir taraftan Ankaralı sinemaseverler filmlere doyacak, bir taraftan da sanatla dolu bir hafta geçirecekler” dedi. Beş gün boyunca kameradan, kurguya kısa filmin bütün evrelerinin küçük dersler halinde olacağı bir kısa film atölyesi açılacağını kaydeden Şengenç, bunun yanında Şeyda Taluk ile “Başarılı Bir Pitching için Hikaye Anlatıcılığı Atölyesi” olacağını söyledi. Festivalde “Meltem Cumbul ile Oyunculuk Atölyesi”nin de yer alacağını ifade eden Şengenç, “24 Mayıs’ta Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde Meltem Cumbul 10 kişi ile birlikte çalışacak. Belirlenecek 10 kişi dışındakiler de atölyeyi izleyici koltuğundan takip edebilecek” dedi.

DUYANIN GELDİĞİ, GELENİN KALDIĞI BİR FESTİVAL

Festivale hazırlık sürecinde dayanışmanın önemini bir kez daha anladıklarını ifade eden Şengenç, “Dayanışmayı yaşamak başka bir şey. Sadece ofiste değil, duyanın geldiği, gelenin kaldığı, yardım ettiği bir festival oldu. Yetmedi, festivaller de aynısını yaptı. Dünyanın bir ucundan kadınlar bizimle olmak için gelmeye çalışıyor. Bizimle dayanışmak için yapıyorlar, bu çok değerli” dedi.

‘KADIN EMEĞİNİN GÖRÜNÜR KILINMASI ÖNEMLİ’

Film yapmanın başlı başına büyük bir iş olduğuna dikkat çeken Şengenç, “Dünya çapında bir erkek hiyerarşisi var. Bir de üstüne ‘Sen kamera kullanmayı da mı biliyorsun, kurgu mu yapıyorsun, Kadın olarak hem de!’ algısı var. Lensi de, kamerayı da ses kartının ne olması gerektiğini de biliyoruz. Sonrasında kurgulayıp, dağıtımı için de çalışabiliriz. Bu açıdan sinemada kadın emeğinin görünür kılınması bu festivalde çok önemli. İyi ki varlar” dedi.

* Festival programı ve atölyeler hakkında daha fazla bilgiye ucansupurge.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.