25 Kasım öncesi Bursa’da bir araya gelen Ekmek ve Gül okurları Ekim Devriminin 100. yılında devrimle kadınların kazanımlarını, yaşamlarının değişen yönlerini ve bu güne uzanan kadın mücadelesini konuştu.
Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneğinden Burcu Üzümcüler ve Eğitim Sen Bursa Şubesi Kadın Sekreteri Derya Şimşek Aksakal’ın konuşmacı olarak katıldığı “1917’den 2017’ye kadın mücadelesi” başlıklı söyleşide kadınlar, Ekim Devriminde kadınların kazanımlarından, bugün kadınların yaşadığı sorunlara, cinsiyetçi politikalara kadar pek çok gündemi konuştu.

Etkinlikte konuşmacılar, Ekim Devriminden sadece 5 gün sonra kadınların hak eşitliği için yasalar çıkarıldığını ama 2017 yılında Türkiye’de kadın erkek eşitliği olmadığı gibi kadınla erkeğin “fıtratı gereği” eşit olamayacağını söyleyen, kadınları toplumsal yaşamdan uzaklaştırmaya çalışan bir zihniyetin egemen olduğunu ifade etti.

Burcu Üzümcüler, müftülüklere nikah kıyma yetkisi verilmesi, aile arabuluculuğu tartışması ve Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu Raporları ile hükümetin kadın politikasının kadınların yaşamını nasıl etkilediğine değinirken, Derya Aksakal Şimşek de kadına yönelik şiddet ve cinsiyetçi politikalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Etkinlikte kadınların aktif katılımı dikkat çekti. Birçok kadın söz alarak kendi yaşadığı, çevresindeki kadınların yaşamından tanık olduğu sorunları dile getirirken kadınlar, çözüm yollarını da yine birlikte konuştu.

KADINLAR: KAYGILIYIZ, NE YAPMAMIZ GEREKTİĞİNİ BİLMİYORUZ

Etkinliğe Panayır Mahallesinden katılan iki çocuk annesi bir kadın eğitimin çocuklar üzerindeki etkisine dikkat çekti ancak okullarda verilen eğitimin yanlışlarına değindi. Okulda verilen eğitimden kaygı duyduğunu, çocukların okulda edindikleri yanlış bilgileri nasıl düzeltmesi ve çocuklarıyla iletişim kurma konusunda kendisini eksik hissettiğini söyledi.

Bir başka kadın da ergenlik dönemindeki çocuğunu anlatarak “Ona kadına şiddetin ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatıyorum. Ama okulda gençler arasında başka davranışlar var ve benden daha çok etkiliyorlar birbirlerini. Kız arkadaşlarına iyi davranışlarda bulunmuyorlar. Bu yüzden öğretmenlerin tutumu çok önemli. Gençler bizim söylediklerimizi dinlemiyor ama eğitim bu eksiklikleri gidermeli” dedi.

Okuduğu ya da duyduğu olaylardan çok etkilendiğini anlatan bir başka kadın ise, erkek ve kız çocuklarını evde tek başını bırakmaktan korkar hale geldiğini, bunun da aile olarak birlikte yaşamaya dahi zarar verdiğini, aile kavramını zedelediğini dile getirdi.

İmam hatip okullarının sayısının giderek arttığına, kamuda çok sayıda imam hatip mezunu istihdam edildiğine bunun da ayrımcılığa neden olduğuna dikkat çekildi.

Kadınlar, müftülüklere verilen nikah kıyma yetkisinin ve aile arabuluculuğu tartışmalarının yaşamlarını nasıl etkileyeceğini, ne değişeceğini de tartıştılar. Müftü nikahının şu an tercih meselesi gibi sunulduğunu ama bunun ileride ayrımcılığa neden olacağını söyleyen bir kadın, “hakkını arayan, kendi tercihlerine göre yaşamak isteyen kadınlar dışlanmaya maruz kalacak” dedi.

CEZASIZLIK ARTIYOR, AYRIMCI DİL SUÇA TEŞVİK EDİYOR

Etkinliğe katılan kadınlar bu tür buluşmaların mahallelerde daha çok yapılmasını ve sadece kadınların değil erkeklerinde de bu sohbetlere katılması gerektiğini söylediler.