Genç yaşta evlenen, 19 yıl evli kaldıktan sonra 5 yıl önce hiçbir teminat alamadan anlaşmalı olarak boşanan Perihan Can, boşandıktan sonra, 19 yıllık evliliğindeki gibi 2 yıl boyunca da düzenli bir işte çalışamadı. 5 yıldır bir kuruş bile artmadan 450 TL yoksulluk nafakası, her bir çocuğu için de 400’er lira iştirak nafakası alıyor. Boşandığı eşi, evleneceği, kredi borçları olduğu gerekçesiyle Perihan’a ödediği yoksulluk nafakasını dava açarak sonlandırmak istiyor. “Evliliğimde iki kızım oldu. Şu an biri 17, diğeri 10 yaşında olan çocuklarımı büyütmek için çalışamadım. Çocuklarıma bakarken aynı zamanda 10 yıl boyunca yatalak olan kayınvalideme baktım. Boşanırken hiçbir şey almadım, kızlarımın kıyafetini aldım çıktım. Anlaşmalı boşandık. Benim evliliğim boyunca çalışamamamdan, boşandığım dönemde de işsiz olmamdan ve düğünde takılan takılardan vs. de kaynaklı bu nafakayı almama karar verdi mahkeme. Şimdi bu hakkımı korumak için mücadele veriyorum” diyen Perihan, verilen iştirak ve yoksulluk nafakasının boşandığından bu yana da artmadığını vurguladı. İki çocuğuna 5 yıldır ayda toplam 800 lira nafaka verildiğini söyleyen Perihan, erkeklerin boşandıktan sonra çocuklarına olan sorumluluklarını bir yük gibi gördüklerini ifade etti. Sadece eğitim masraflarının bile ciddi şekilde arttığı bu dönemde 800 lira çocukların gıdasına mı, eğitim masraflarına mı, kültürel sportif aktivitelerine mi yetsin? İki çocuğuna ayda toplam 800 lira, kendisine ise 450 lira nafaka ödendiğini söyleyen Perihan, “Aradan geçen zaman içerisinde kimi zaman işsiz kaldığında ona ‘Ben idare ediyorum, bu ay ödemesen de olur’ dediğim çok oldu. Şimdi Belediyede çalışmasına rağmen evlendiği için ödeyemeyeceğini ileri sürerek bu hakkımı gasp etmek istiyor” dedi. “Hayatının en güzel yaşları”nın 19 yıllık evlilikte bittiğini, kendisinden geçtiğini ve çocuklarının bu süreçte psikolojik olarak etkilendiğini, bu yüzden profesyonel destek aldıklarını söyledi.

‘KOLA KUTUSU SATARAK PİYANO ALDIM’

Boşandıktan sonra iki kızıyla küçük bir çatı dairesinde yaşamaya başlayan Perihan yeni hayatını kurarken yaşadıklarından şöyle bahsediyor: “Düzenli bir işim olmadığı için sabahları bir kafede çalışıp, öğlenleri ev temizliğine gidiyordum. Akşamları da bir restoranda bulaşık yıkıyordum. Büyük kızım İngilizce, Fransızca, Rusça ve Portekiz dillerini kendi kendine öğrendi. Müziği de çok seviyor ve öğretmenleri başarılı buluyor. Piyano öğrenmek istedi fakat ekonomik gücüm olmadığı için ders aldıramadım. Piyanoya olan tutkusunu gerçekleştirebilmesi için sokaklardan topladığım kola kutularını biriktirip sattım. 4 bin liraya aldığım piyanoyu kendi kendine çalarak öğrenmeye çalışıyor. Şimdi ben de Belediyede süpürgeci olarak çalışıyorum. En büyük hayalim kızlarımın özgüvenli ve güçlü bireyler olarak yetiştirebilmek.”

‘DAYANIŞMA GÜÇLENDİRİR’

Kadınların hukuksal, sosyal ve ekonomik hakları için mücadele etmesinin çok önemli olduğunu dile getiren Perihan, son olarak şunları söyledi: “Kadın kadının kurdu değil, dostu olmalı. Her kadın illaki çok güçlüdür ama dayanışmayla, yan yana gelerek daha da güçlenir ve büyürüz.”