11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününde Ekmek ve Gül'ün konuğu Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneğinden Zeynep Mutlu.
Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin ortaklığı ile düzenlenen 4. Uluslararası Çocuk Koruma Kongresi, halk söyleşileri, çocuklar için atölyeler, çocuk forumu, bilimsel program ve çocuk şenliği ile gerçekleşti.
Çocuk Koruma Kongresinin “Bütünleşik çocuk koruma için toplumla birlikte” şiarının öneminden bahseden Mutlu, “Çocuk Korumayı toplumdan bağımsız düşünmek çok mümkün değil. Çocuklar da toplumun parçası. Hem etmen hem edilgen yönleri var çocukların. Dernek olarak çocuk katılımının yanında, çocuğun içinde yaşadığı çevreyle bütünleşik olarak düşünmek zorundayız. Toplumun katılımını da halk katılımını da sağlayacak bir program yapmaya çalıştık. Kongremiz çocuk koruma sisteminin her türlü bileşenini tartışan ve çözüm üreten bir bilimsel programın yanında halk söyleşileriyle de kongreye katılımı sağlayamayanlara da ulaşabilecek yerel düzeyde bir program hedefledik. Çocuk atölyeleri ve bir çocuk forumu da gerçekleştirdik” diye anlattı.
Bütünleşik bir çocuk koruma sistemi için ihtiyaçların çok çeşitli olduğuna dikkat çeken Mutlu, “Çocuk korumanın unsurları olan eğitim, sağlık, sosyal hizmet, psikoloji, yerel yönetimler, kamu kurumlarının hepsiyle ilgili olarak temel konular belirlemiştik. Çocuk Koruma Kanununun 18. Yılında çocuk koruma sistemi nerede, eğitimde 4+4+4 sisteminden sonra çocukların durumu ne, psikolojik sağlık ve dayanıklılıkla ilgili tüm süreçler bir arada değerlendirildi. Çocuk yoksulluğunun önlenebilir olduğu, kız çocuklarına ve ikincil korumadaki çocuklara hiçbir şekilde ayrım gözetmeden eşit, adil, ulaşılabilir hizmetlerin önceliklendirilmesi gerektiği, kamunun temel sorumluluklarının yanında çocuk koruma alanında çalışan meslek örgütlerinin, meslek gruplarının, yerel yönetimlerin birlikte, bir arada çocuk odaklı çalışması gerektiği, çocukların katılımıyla bunun yapılması gerektiği tartışıldı” diye konuştu.
Çocuk Koruma alanındaki sıkıntıların çok fazla olduğunu belirten Mutlu, “Çocuk odaklı davrandığımızda, çocuğun haklarını koruyarak ilerlediğimizde, çocuk katılımını sağladığımızda tüm bu sorunların üzerinden gelmek için güçlü araçlarımız var. Yeter ki doğru politikalar, doğru uygulamalar ve doğru hizmet modelleri gerçekleşmiş olsun” dedi.
‘AFET BÖLGESİNDE ÇOCUK HAK İHLALLERİ SÜRÜYOR’
Kongrenin ana başlıklarından birini de afet sonrası çocuk koruma politikaları oluşturuyordu. Afet, deprem ve travmayla ilgili yapılan tüm sunumlarda uygulama deneyimlerinin paylaşıldığını ifade eden Mutlu, “Daha önceki afet deneyimlerimizin bizi çocuk koruma konusunda iyi bir yerde olmadığımızı gösterdi. Maraş, Antakya, Hatay örnekleri hala çok olumsuz bir durumda. Çok büyük bir destek yaratıldı. Sivil Toplum Kuruluşlarının çok büyük destek ve yardımı oldu. Ancak geldiğimiz noktada çocukların hala temiz içme suyuna, hijyenik ortama, çocuk dostu mekanlara, eğitime, beden ve psikolojik sağlığını koruyacak sağlıklı hizmete erişimi konusunda ciddi problemler var ve devam ediyor. Ekim ayına geldik, havalar soğumaya başlayacak. Deprem bölgesinde sorunlar sadece biçim değiştiriyor. Yaz döneminde hijyenik ortamın sağlanamamasıyla ishal, uyuz gibi sorunlar havaların soğumasıyla sağlık açısından başka bir boyuta dönüşüyor. Bunun çok ciddi bir çocuk hakkı ihlali olduğunu düşünüyoruz. Kaç ay geçti aradan? Devletin bu konudaki yükümlülüklerinin belki afet planını gözden geçirerek yeniden güncellemesi, ele alması, bunu yaparken de sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket etmesi gerekiyor” dedi.
Deprem bölgesinde hala çalışmalar yapan STK’ların yapabildiklerinin sınırlı olduğuna dikkat çeken Mutlu, “Çocuklara yönelik psikososyal destek çalışmalarına ancak katkı verebiliyorlar. Afet bölgesindeki çocuklarımızın halen üzülerek söylüyorum ki çocuk dostu prefabrik alanlara, temiz suya, sağlıklı ortama ve sağlıklı bir yaşam alanına, temel gereksinimlerini karşılamaya ihtiyacı var. Bölgede yerel olarak farklılıklar oluştuğunu gördük. İller arasındaki farklılıkların yanı sıra aynı il içerisinde de hizmetlere erişimde farklar var” diye açıkladı. Mutlu, “Afet sonrası problemler çocuklara zarar verecek şekilde devam ediyor. Hızlı yol alınması gerekiyor. Okullar başladı ama hâlâ eğitim hakkının sağlanamadığı yerler olduğunu biliyoruz. Bu da ciddi bir hak kaybı çünkü zaman geçiyor ve çocuklarımızın yaşları büyüyor, travmaları derinleşiyor. Çeşitli sorunlar katlanarak büyüyor” diyerek bu sorunların hızla çözülmesi çağrısında bulundu.
KAZANIMLARI GERİYE ÇEKECEK TARTIŞMALAR KAYGILANDIRIYOR
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’ne dair konuşan Mutlu, “Kız çocuklarının eşit imkanlara, eşit fırsatlara, eşit gelecek sağlayabilme koşullarına kavuşabilmesi çok önemli. Çocuk Koruma Kanununda yeni başlayan tartışmalar, Ailenin Korunmasına dair Kanun’da 6284’te oluşan yeni tartışmalar, çocuk ihmali ve istismarını gündeme getiren yeni tartışmalar bizi kaygılandırıyor. Çocuk hakları alanında ciddi kazanımlarımız var, bunlar kolay kazanımlar değil. Bunların geriye gitmemesi aksine Cumhuriyetin 100. Yılında çok daha ileri, çok daha çocuk hakkı odaklı uygulamaların, hizmetlerin, pratiklerin öne çıktığı bir dönemi sağlamak zorundayız. Çocuk hakları alanındaki kazanımları daha ileri bir perspektife çekerek çocuklara daha yaşanabilir bir geleceği inşa etme konusunda fırsatlar vermek, eşit imkanlar sunmak zorunda olduğumuzun altını çizmek istiyorum” dedi.
İlgili haberler
UNICEF Çocuk Koruma Uzmanı Pınar Öktem Arıkan: ‘De...
TBMM Çocuk İstismarının Araştırılması Komisyonu’nda sunum yapan UNICEF'ten Pınar Öktem Arıkan ve Pro...
Sovyetler’de her çocuk eşit, her çocuk değerli!
Çocukların tüm ihtiyaçlarının karşılandığı, her türden istismarın önlenmesi için devletin seferber o...
Temel hedef istismarı önlemek ve çocuğu korumak ol...
Çocuk istismarı alanında çalışan uzmanlar bir araya geldi: ‘Etkin çocuk koruma sistemi hayata geçiri...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.