Patron çıldırdı ‘evlenin’ diyor!
Devletin “Aile Yılı” kampanyaları, gençlerin mutluluğu için değil, tüketim çarkını hızlandırmak için tasarlanıyor. Ücretsiz internet ve indirimler, gerçek sorunları unutturuyor.

Biliyorsunuz, 2025 yılı “Aile Yılı” ilan edildi ve önümüzdeki 10 yıla yayılacağı söylendi. Her gün yeni bir kampanya haberiyle uyanıyoruz. Evliliği teşvik etmek için kampanya üzerine kampanyaların ardı arkası kesilmiyor. Son kampanya kapsamında, yeni evlenen çiftlere ilk 3 ay ücretsiz internet verilecek. Resmen damping! Hadi, evlenmeyen kalmasın! Ama iş bununla bitmiyor. Aile Yılı sitesinde yaklaşık 19 kampanya daha var. Girip bakamayacaklar için özetleyeyim: Bir mobilya mağazasında yüzde 10, bir çeyiz mağazasında yüzde 15 indirim var. Ama sakın heyecan yapmayın; gençlerin derdi gerçekten bunlar mı?

Benim merak ettiğim, bu projeleri kim belirliyor acaba? Evlenmek isteyen gençlerin tek derdi gerçekten ücretsiz internet mi? Eğer öyleyse, evlenmeyen kalmasın! Hem nankörlük de yapmayın; bizim zamanımızda böyle kampanyalar yoktu. Gerçi ben boşandım, acaba ikinci evlilik için de geçerli mi? Eğer değilse, boşuna uğraşmayalım. Neyse, gençlere sesleniyorum: Sırf 3 aylık internetten faydalanmak için evlenmeyi düşünen varsa ben ilk 6 ay ödemesini yaparım. Bunun için evlenilir mi? Bir ev kurmak için beyaz eşya fiyatları 1 milyon TL, mobilya 500 bin TL… Kira desen ayrı, liste uzayıp gidiyor.

Nedir bu aile?

Engels, Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni kitabında der ki: Aile, özel mülkiyetin devamını sağlamak için icat edildi. Servet edinen erkeğin mirasının tek elden dağıtılmasını sağlamak, tek eşli evliliklerle servetin bölünmesini önlemek için aile şarttır. Foucault'ya göre bedenlerimiz ve üreme gücümüz, devletin en büyük kontrol alanıdır. Simone de Beauvoir ise kadınların evlilikle aileye ekonomik katkı sağlamak için ucuz iş gücü olarak sömürüye açık hâle geldiğini söyler. Marcuse’ye göre aile, kapitalizmin en küçük fabrikasıdır; sürekli tüketici yetiştirir.

Geleneksel bakış açısının dışına çıkarsak, bir düğün sadece iki insanın mutlu yaşaması için atılan ilk adım değildir. Evlilik, kapitalizmin çarkını hızla döndürür. Düğün için yapılan alışveriş, bebek ürünleri, eğitim masrafları… Tüketim çarkına bitmek bilmeyen suyu taşır. Elbette burada evliliğe karşı olduğumu söylemiyorum. Gerçek aşkı bulup evlenmek, çocuk yapmak mutluluk kaynağı olabilir. Doğru eş, uygun ekonomik ve kültürel şartlarda, ruh eşini bulduğunda çok mutlu bir hayat yaşanabilir. Ama devletin evliliği sürekli teşvik etme sebeplerinden biri, bizim mutluluğumuz değil; tüketim çarkını hızlandırmaktır. Aile Yılı ilanı ve evlilik kampanyaları kapitalizme hizmet eder. Kızlar, siz siz olun: Gerçek aşkı ve ruh eşinizi bulana kadar, saçma kampanyalara aldanıp hemen evliliğe karar vermeyin.

Görsel: Yapay zeka


Editörden