Nefes almak adına Diyarbakır’da Ekmek ve Gül okurları olarak oluşturduğumuz grubumuzda her ay bir kitap belirleyip beraber okuma ve tartışma kararı aldık. Bu ay belirlediğimiz kitap Adelheid Popp’un “Bir Kadın İşçinin Gençliği” oldu. Popp’un anılarını yazdığı kitap sadece işçi kadınlar için değil, öğrenci, emekli, kamu emekçisi kadınlar, ev kadınları ve erkek işçiler için de yol gösterici nitelikte.
Yazarımızın hayatı, çoğu yönüyle örnek teşkil ediyor. Ayyaş bir baba ve gerici düşüncelerle yetişmiş anneyle aynı evi paylaşan, herhangi bir iş güvencesi olmadan, karın tokluğuna denk düşük ücretlerle çalışan küçük işçi kız olarak tanımaya başlıyoruz yazarımızı. Pek çok iş değiştirmiş, çoğu kez iş aramak zorunda kalmış, çalıştığı yerlerde ücreti kesilmiş, kaldıramayacağı işlerde çalıştırılmış ve hatta tacize uğramış… Büyük bir fabrikada işe başlar. Bu büyük fabrikada çalışması büyük değişimlere yol açar. Gazete okumaya başlar ve öğrendiklerini işçi arkadaşlarına aktarmak ister. Çekingen olan Popp bu istekle birlikte çekingenliğini bir kenara bırakır. Tıpkı kendisi gibi ölümüne ekmeğini kazanmak için çalışan ve ezilen emekçi kadınlara umut vermek amacıyla bu kitabı yazar.
ANLATILAN HEPİMİZİN ÖYKÜSÜ
Popp’un yazdıkları, 100 yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen hâlâ güncelliğini koruyor. Bunun sebebi ise günümüzde aynı sorunlarla karşı karşıya kalanların şüphesiz işçi sınıfı olması. Bir asır kadar önce yaşanan olaylar artık hepimizin öyküsü haline gelmiş. İnsanları mücadele saflarına kazanmak ve her adımda daha çok işçi ile birleşebilmek için Popp, nasıl yaşamamız ve savaşmamız gerektiğini gösteren bir örnek.
Yemek pişirmenin, ev süpürmenin yahut ütü yapmanın bir cinsiyete özgü işler değil temel bir yaşam becerisi olduğu hâlâ anlaşılmış değil. Kimi kadınlar ev işi yapmayarak aslında yaptıkları işin ne kadar önemli olduğunu ailesine anlatırken ne yazık ki her kadın bu tür eylemleri gerçekleştiremiyor. Ev işleri yapmadığı için şiddet gören kadınlar oluyor.
Anılarını kaleme alışının sebebinin daha fazla kadını sosyalist mücadeleye katmak olduğunu söylüyor Popp: “Nasıl sosyalist olduğumu yazma gereksinimi duymam. Yalnız ve yalnızca yürekleri mücadele etme isteği ile çarpan ancak başarabilecekleri inancını taşımadıkları için her seferinde geri çekilen sayısız işçiye cesaret aşılamak istediğim içindir. Sosyalizm beni nasıl değiştirip güçlendirdiyse aynı etkiyi başkaları üzerinde de yapacaktır.”
Adelheid Popp’un yaşadıkları hepimizin hayatına yön verecek şekildedir. Susmak zorunda kalmış yüz binlerce kadının artık susmasının son bulması gerekir ve bunun yolu da kitapta sıkça değinilen örgütlü mücadeleden geçmektedir.
Görsel: Kor Kitap
İlgili haberler
GÜNÜN KADINI: Eşitlik ve adalet peşinde bir kadın...
‘Adalet ve Eşitlik’ talebi yıllardır kadınların talebi olmaktan çıkmadı. Binlerce kadın tarih boyunc...
GÜNÜN ÖNERİSİ: Kadın mücadelesini merkezine alan k...
Sayfalarca basılan kitap eklerinde en fazla kaç tane kadın kitabı gördük? Dolu dolusu var buyurun...
GÜNÜN KİTABI: Bir kadın işçinin gençliği
Kendisi değiştikçe, çevresindekileri de değiştirebileceğine güvenen bir militanın yapabileceklerinin...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.