Ben 50’li yaşlarda bir kadın arkadaşınızım, fazlasını söylemem. Hani şu görünmeyen emek var ya ha işte ondanım. “Siz ne iş yapıyorsunuz da yoruluyorsunuz?” diyor ya kocalarımız. 20’li yaşlardan beri bel fıtığı rahatsızlığı yaşıyorum, yine başladı. Ağrılardan duramıyorum, şimdi fizik tedaviye gidiyorum. Orada çalışan kadın arkadaşa “Her geldiğimde çoğunlukla kadın hastalar görüyorum” dedim.
-Genelde hastalarımız kadın.
-Peki çalışan mı ev hanımları mı?
-Ev hanımları abla, onlar daha çok yıpranıyor.
-Pek erkek fizyoterapist yok neden?
-Kadınlar daha çok geldiği için erkek fizyoterapist istemiyorlar, o yüzden.
Tabi orada beklerken de birçok kadınla sohbet edip dertleşiyoruz. Mudanya Yazaki’de çalışan kadınların -Yazaki bir kablo fabrikası- kimisi elinden kimisi kolundan kimi omzundan fizik tedavideler.
Genç bir kadın “Abla işimiz zor, koca koca kasaları kaldırıyoruz, ben omzumdan ameliyat oldum” diyor. Arkadaşı “Elimden fizik tedavi görüyorum” diyor, öbür arkadaşı “Kolumdan fizik tedavideyim” diyor. İşlerinin zorluğunu çalışmak zorunda olduklarını, hayatın pahalı olduğunu anlatıyorlar. Her işin zorluğu, yoruculuğu farklı. Biz kadınların hayatı da zor, ister işte olsun ister evde; hayatın bütün yükünü omuzlarında taşıyoruz. Bu da bizlerde boyun, bel fıtığına, omuz ve kol ağrılarına neden oluyor.
Görsel: Unsplash
İlgili haberler
Masa da masaymış ha!
İdealleri olan birkaç genç kadın öğretmenin olduğu bir masa, ülkenin özel sektör eğitim kurumlarında...
Kuyruklu yıldızın kuyruğu yalanlarla arşa uzandı
Çok aziz bir millet olduğumuz kesin. Ama artık biraz efendiliğimizi bozma zamanı geldi geçiyor. Çünk...
Elde hesap makinesiyle market alışverişi
Asgari ücret ‘müjdeleneli’ aylar geçti, ama bir sorun kadınlar için nasıl geçti? ‘Şükredin’ diyenler...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.