Üniversiteli kadınlar, Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Eskişehir’de de çalışırken okumak zorunda. Temel ihtiyaçlardan kültürel etkinliklere, okul giderlerini karşılayabilmeye kadar KYK burs ve kredilerinin yetersizliği en çok konuşulan konulardan biri. Eskişehir’de okuyan üniversiteli kadınların hem sorunlarını hem de taleplerini dinlemek, çözüm önerilerini buraya taşımak için Merve ve Narınur’la sohbet ediyoruz.

Anadolu Üniversitesi Sanat Tarihi öğrencisi Merve’yle konuşurken neden çalışmak zorunda kaldığını sorduğumda ekonomik sebeplerden dolayı olduğunu dile getiriyor ve “Çünkü aileme bu ekonomik şartlarda yük olmak istemedim. Öğrenci olduğum için de asgari ücretli bir iş bulamadım. Okul ve iş bir arada gitmeyince de çıkmak zorunda kaldım” diyor.

Çalışanların hepsinin öğrenci olması sebebiyle bir baskıyla karşılaşmadığını dile getiren Merve, işten çıktıktan sonra kendinden kısmak zorunda olduğunu ifade ediyor. Sanat tarihi öğrencilerinin kaynaklara erişiminin kısıtlı olması ve kitapların pahalı olması bugün öğrencilerin başarı durumlarını olumsuz yönde etkileyen sebeplerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Sözlerine devam eden Merve, “Yani hem bir kadın olarak hem de bir öğrenci olarak gerçekten hayat çok zorlaşıyor, özellikle can güvenliğimizin önemsenmemesi çok üzücü bir durum. Bilmiyorum, hepimiz aynı konulardan şikayetçiyiz zaten. Bu ülkede bize dayatılan zorunlulukları bile maddi durumlar yüzünden yapamayan birçok insan tanıyorum” diyerek bitiriyor.

HARÇLIKLAR BIRAKALIM KÜLTÜREL ETKİNLİĞİ TEMEL İHTİYAÇLARA YETMİYOR

Sohbetimize Eskişehir Teknik Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarım bölümünden Narınur dahil oluyor. Genelde yazları çalıştığını ve okurken ailesinin gönderdiği paranın ancak temel ihtiyaçlarını karşılayabildiğini söyleyen Narınur, “Harçlığım sinema, tiyatro gibi sosyal, kültürel ihtiyaçlara ya da kişisel bakım malzemelerine yetmiyor. Asgari ücretin yükselmesi de bir şeyi değiştirmiyor, çünkü aynı zamanda ürünlerin fiyatları da artıyor. Benim babam emekli öğretmen, 65 yaşında beni okutabilmek ve ev geçindirebilmek için çalışıyor” diyor. Kumaş ve dikiş malzemelerinin de pahalı olduğunu dile getiren Narınur, ailesinin yolladığı harçlığın büyük bir kısmını buraya harcadığını söylüyor.

Yerel seçimler yaklaşırken Eskişehir’de genç kadınların sorunları ve talepleri de oldukça fazla. Kadınların belediyeden taleplerini tartıştığımızda güvenli kentler, sokaklar ve yurtlar talebi öne çıkıyor. Cumhuriyet KYK Kız Yurdu’nda kalan Merve, geceleri yurda dönerken tedirgin olduğunu ve can güvenliğinin olmadığını dile getiriyor. İhtiyaca yönelik ücretsiz kursların açılması ve yaş sınırı olmadan ulaşımın ücretsiz olması da talepler arasında.

Eskişehir’de çalışma saat ücreti diğer birçok ile göre düşük. Aynı zamanda en çok “bayan eleman aranıyor” yazılarını göreceğiniz yerlerden biri. Ancak işe girdikten sonra kadınların tacizle yüz yüze kaldığı gerçeğini biliyoruz. Barlarda “müdavim” müşteriler gelince “özel” olarak ilgilenilmesinin istendiği, daha küçük işletmelerde kadınlara “mini etek giy” denildiği gerçeği, Eskişehir’in genç kadınlar açısından aslında bir cehenneme dönüştüğünü gösteriyor.

Sorunlar silsilesi arttıkça artıyor ama bunun karşısında “bizler ne yapabiliriz?” diye soruyorum Narınur ve Merve’ye. Narınur “Zor durumda kaldığımda başvurabileceğim bir kadın sığınma evi olmasını isterim” diyor. Merve ise Anadolu Üniversitesi Ekmek ve Gül Okuma Grubu’nu hatırlatarak, “Burada kadınların daha çok yan yana gelmesini ve sorunlarına beraber çözüm üretmesini isterim” diyor.

Fotoğraf: Canva Pro yapay zeka görsel oluşturma aracı ile oluşturuldu