Yıllarca eğitimde “reform” diye sunulan müfredat değişiklikleri fiyaskoyla sonuçlandı. Eğitimde “reform” 15 yılda gelen 6 bakanın da dilinden düşmedi. Gelinen noktada işin içinden çıkılamayacak bir yerdeyiz. TEOG’un kaldırılması, üniversiteye giriş sınavının sürekli değişmesi, müfredattaki gelişmeler halkı ve çocukları çıkmaza soktu, endişelere sebep oldu. Ders kitaplarında dini söylemlerle “dindar ve kindar nesil” politikası uygulandı.
Örneğin benim bu sene üniversite sınavlarına hazırlanan bir kızım var. Sınav sisteminin içeriği ve belirsizliği beni de kızımı da gelecek kaygısına itiyor. Zaten eğitimin paralı hale gelmesi, parası olanın parası kadar eğitim gördüğü bir sistem söz konusu. Bu noktada da benim kaygılarım, çocuğumun da kaygılarıyla birlikte ilerliyor. Çocuğun sınav stresi, benim kaygılarımı da hissetmesiyle birlikte daha da büyüyor.
TÜM ÇOCUKLARA PARASIZ VE BİLİMSEL EĞİTİM
Ben kendi kaygılarımı yaşarken çocuğu beşinci sınıfa giden komşumla da bu konuyu konuştuk. Laik eğitim hakkında ne düşündüğünü sorduğumda o da bu konuda oldukça dertli. Şöyle anlatıyor: “Benim bir çocuğum var. Çocuğumun aldığı ders kitaplarına şöyle bir göz gezdirdiğimde, gördüğüm kelimelerin pek çoğunun anlamını ben bile bilmiyorum. Öğretmenler ders kitaplarını bırakıp, yardımcı ek kitaplar almamız gerektiğini söyledi. Ben o kitapları alabiliyorum; ek derslere, kurslara da gönderebiliyorum. Öğretmenlerin bir kısmı da çok iyi ve yönlendirici oluyor. Peki bu olanaklara sahip olamayan aileler ne yapacak? Herkesin çocuğunu benim kendi çocuğum gibi görüyorum. Bütün çocukların geleceğinden endişeliyim. Bizim bildiğimiz laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıydı. Şimdi bırakın ayrılmasını, tam tersine devlet dinle yönetiliyor. Din, bence insanların kişisel, vicdani ibadetlerinden oluşmalı. Benim çocuğum ve tüm çocuklar bilimsel eğitim görmeli. Gördükleri eğitimi daha da ileriye taşımalı. Ama ne yazık ki dini eğitim gündemde. Bırakın imam hatiplere gönderecek aileler gene göndersin, parasızlıktan çaresizce çocuğunu okutamayan aileler bunu yapmak zorunda kalmasın. Ben bir anne olarak tüm çocukların eğitiminin parasız bir hak olduğunu biliyorum. Bütün çocuklar parasız ve bilimsel bir eğitim alsın.”Komşumun bu dileklerine katılmamak elde değil. Ben de tüm emekçi halkın çocuklarının parasız ve nitelikli eğitim almasından yanayım. Geleceğimiz olan çocuklarımızın geleceğine sahip çıkalım. Onların eğitim hakkının daha nitelikli olmasını bütün veliler olarak birlikte dile getirelim.
İlgili haberler
Okul öncesi dönemde din eğitimi
Erken yıllarda verilen dini eğitimle birlikte “günah” ve “cezalandırılma” kavramlarının kullanılması...
Veliler anlatıyor: Eğitim her yönüyle bir keşmekeş...
“Devlet okuluna da yazdırsan masrafı bitmiyor” diye isyan edeni, her sabah okula kendi bırakmak zoru...
Sürekli değişen eğitim sistemi öğrenci ve veliyi n...
Yapboz haline getirilen sınav sistemi öğrencileri ve velileri nasıl etkiliyor? Eğirimdeki sürekli y...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.