Adana HiltonSA’da grev var: Bu şartlarda neden olmasın?
16 odayı en ince ayrıntısına kadar tek başlarına temizlemek zorundalar. Hepsinde boyun ve bel fıtığı var. Hakaret, mobbing gırla. Ama aldıkları ücret asgari ücretin altında!

Bir otelde odaların her türlü temizlik ve düzeni “housekeeping” de denilen kat hizmetinde çalışan işçilerin sorumluluğundadır. Odaların temizliği, yatakların düzenli olması gibi kadınlara atfedilen işleri içeren bu hizmet alanında çoğunlukla kadınlar istihdam edilir. Türkiye Otel, Lokanta, Eğlence Yerleri İşçileri Sendikasına üye işçilerin greve çıktığı HiltonSA’da da durum aynı. Ücret sorunu çok yakıcı. İşçilerin yüzde 70’i asgari ücrete yakın bir ücretle çalıştırılıyor, sendika aidatı da kesilince ücretler 1900 TL gibi komik bir paraya düşüyor. Üstelik, 2014 öncesinde ve sonrasında işe girenler farklı ücretler alıyor. İşlerin yoğun olduğu kat hizmetlerinde asgari ücrete yakın bir ücretle çalışan kadınlar, ücretlerin iyileştirilmesi ve sosyal hakların yanında kendilerini hasta eden çalışma temposunun ve baskının da ortadan kaldırılmasını istiyor.

BU YÜKÜN SONU YA BEL FITIĞI, YA BOYUN FITIĞI

İşçilerden Nermin Özbakır 17 yıldır kat görevlisi olarak çalışıyor. Bir işçinin 16 odadan sorumlu olduğunu, bunun ağır bir yük olduğunu “bedenen” de hissettiklerini şöyle anlatıyor: “Yatağı kaldır, yatağı çevir, yatağı çek… Sürekli tempo ve hareket… Ya bel fıtığı, ya boyun fıtığı oluyoruz, ya dizlerde ameliyat, ya sinir sıkışması oluyor. Mesai saatlerimiz 16 odayı yetiştiremediğimiz zaman performans düşüklüğü gerekçesi ile savunmamız alınıyor. Neden 16 değil de 14 oda olmasın? Neden biraz daha rahat bir tempoda çalışmayalım? Neden sürekli bir koşuşturma içerisinde olalım?”

HAKARETTEN BASKIYA HER ŞEY VAR, SOSYAL HAK YOK!

4 yıldır aynı işi yapan Menfuze Filiz de aynı dertlerden şikayetçi. Acil gelen bir misafir olduğunda o hengame içerisinde temponun daha da arttığını ifade eden Filiz, “Bu tempo karşısında bu kadar ücreti hak etmiyoruz. Her şeyle karşılaşabiliriz. Misafirle biz içli dışlıyız. Başımıza her şey gelebilir. Bunu göze alarak bu işi yapıyoruz” diyor. Bu çalışma koşulları ile birlikte yöneticilerin hakaretlerinden psikolojik baskısına, yapmadığın şeyle suçlanmaya kadar her türlü baskı ile de karşılaştıklarını anlatan Filiz “Buna katlanamadık. En iyisi sendikamızın verdiği karar oldu. Bir AGİ olsun, sosyal yardım olsun, ramazanda verdikleri çek olsun… Utanç verici. Ramazan’da 88.80 lira verildi. Sadece personelin gideri konuşuluyor. Kazandırdığı konuşulmuyor” diyor.

AİLECE GREVDELER

Özlem Kamışçı, eşi Barış Kamışçı’ya destek olmak ve çocukların geleceği için grev alanında. Grevin kazandıracaklarının kendileri için önemli olduğunu ifade eden Kamışçı, “Sosyal yardımları olur, en azından ikramiye alırlar. Bunlar daha da önemlisi çocuklarım için destek olur. Maaşı biraz daha yükselir. Her şey pahalı. Benim çocuğum anaokuluna başlayacak, ücretli zaten. Günlük yemeğini kara kara düşünüyoruz. Bebeğimizin aylık maması 360-400 lira ediyor, en ucuz mama 60 lira, o da bir hafta gitmiyor. Alışveriş merkezine gidiyorsunuz, boş çıksanız olmuyor. Çocuklara bir hamburger yedirmeye kalksanız 50 lira. Bu şartlar altında çok zor oluyor. Evimiz kira değil, bir de kira olsa hiç yetişmez” diyor.
Kutu

‘KADIN DOSTU’ İŞYERİ SEÇİLMİŞ, AMA…
OLEYİS Çukurova Şube Sekreteri ve Kadın Komitesi Başkanı Hanife Yıldırım, kadınların en çok kat görevlisi olarak çalıştığını, otellerde kadınların ciddi meslek hastalıkları ile karşı karşıya olduğunu anlatıyor. Sendikanın bağlı olduğu Hak İş Konfederasyonun ‘kadın dostu iş yeri’ projesiyle 2016 yılında HiltonSA’nın kadınların giyinme alanı, duş alanları, lavabo sağlaması nedeniyle ‘kadın dostu iş yeri’ seçildiğini söyleyen Yıldırım, HiltonSA’nın en ufak tozu, en ufak şikayeti kaldırmayan bir otel olduğunu ancak ağır çalışma koşullarının kadınları bel, boyun fıtığı yaptığını söylüyor.


İlgili haberler
Kadın emekçilerin tercihi mücadele

Kadın emekçilerin taleplerine yer veren sözleşmelerden kaynaklı olarak Tüm Bel-Sen, işkolunda ikinci...

Neş’e kavganın musikisidir

Aliağa Belediyesi’ndeki işçi kıyımına karşı direnen 187 işçinin en neşelisi Menşure... Hayatı, zorlu...

Sağlık çalışanları ‘sağlık olsun’ diyemiyor, neden...

‘Biz sağlık çalışanları, kendi sağlığımızın da dikkate alınmasını istiyoruz. Hakaretler duymak istem...