Sıtma ve yüksek tansiyon sebebiyle 50 yaşında yaşamını yitiren Masika, pek çok kişi için ‘mama Mesika’ olarak biliyordu... O tecavüze maruz kalan kadınları güçlendirmek için mücadele eden toplumu ve tüm tehditleri karşısına alan bir kadındı. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ni sarsan iç savaşlar sırasında, Masika’da askerler tarafından tecavüze uğrayan kadınlardan biriydi. Kongo’da birçok kadın bir savaş silahı olarak kullanılan ‘tecavüz’ün mağduru oluyordu. Kadınlar tecavüze uğradıktan sonra kocaları tarafından ‘gelenekler ve toplum bakışı veya AİDS korkusu’ gerekçesiyle terk ediliyordu ve kadınlar çocuklarına tek başlarına bakmak zorunda kalıyordu. Sadece kadınlar değil çocuklar da tecavüze maruz kalıyordu. Çocuklarını tecavüzden korumak isteyen kadınlar askerler tarafından ya öldürülüyor ya da kendileri tecavüze uğruyordu... Böyle bir tabloda hiçbir çare bulamayan kadınlar, büyük bir yoksulluğa ve dışlanmaya terk edilmişti...
Masika, yaşadığı travmadan güçlenerek çıkan bir kadındı. İki kızının tecavüz edilmesine ve kocasının gözlerinin önünde askerlerce katledilmesine, kendisinin de tecavüze maruz kalmasına rağmen o kendi gibi aynı karanlığı yaşayan kadınlarla dayanışma ve devlet güçlerinin tecavüzüne karşı mücadele etme yolunu seçti.
Tecavüze maruz kalan kadınları ve aileleri için bir sığınak merkezi olarak evini açtı. Yardıma ihtiyacı olan diğer kurtulanları bulmak için saldırıya uğrayan köylere gitti. Fonu olduğu zaman, kurtulanlarla çalışmaya başladı, kadınların kendini güçlendirmesi için onları motive etti, kadınlara bunun ‘kendilerinin suçu olmadığını’ söyledi, bu Kongo için hiç alışıldık sözler değildi... Mücadelesi boyunca bu sığınaklar ülkenin diğer yerlerinde de açıldı ve savaş mağduru kadınlarla buluştu. Kongolu kadınların ve ailelerinin hayatlarında fark yaratan bir kadın olarak tarihe geçti Masika, kısacık yaşamına acılara karşı mücadele ve dayanışma sığdıran bir kadın oldu...
İlgili haberler
GÜNÜN BELLEĞİ: Barışın inşacısı kadınlar savaşın y...
Barış en çok kadınların dilindedir. Bu topraklarda da sınırların ardında da... Sırbistan, Kosova, Sr...
GÜNÜN İLKİ: İlk Kadın Kuaförü Roza Solak
Ermeni olan ve Cumhuriyet dönemiyle birlikte Tarsus’ta ilk kadın kuaförü olarak hizmet veren Roza So...
GÜNÜN BELLEĞİ: Tecavüzün tarihi...
Tecavüzün başlı başına bir suç olarak tanımlanması insanlığın binlerce yılını aldı. İşte Europa’dan...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.