İhmaller sonucunda Zeren’i kaybetmemizin ve ülkenin dört bir yanında dayanışma ağı kurmamızın üzerinden 2 ay geçti. KYK koşullarının ise iyileştiği söylenemez. Zeren’den sonra asansörlerin güvenli hale gelmesi dahi sağlanamadı. Yurtta ölmüyorsak bile yemekhanesinde zehirlendiğimiz için hastaneye kaldırılıyoruz. Veya zehirli böcekler tarafında ısırılıyoruz ve vücudumuz beklemediğimiz reaksiyonlar gösteriyor, yine hastanelik oluyoruz.

Tüm bunların yanında KYK kız yurtlarına sürekli ambulans gelmesinin sebebi kadınların kişisel sorunları zannediyoruz. Fakat gerçeklik kadınların 23’ten sonra yurt bölgesinin dışına sağlık problemleri için bile olsa çıkamadığı yönünde. Ya da örneğin geçtiğimiz günlerde Uludağ KYK’da kalan kadın arkadaşım astım krizine girdiği için acile gidiyor ve yurda geç girdiği için uyarı almıştı. Giriş-çıkış saatlerindeki titiz tutum yurt hizmetindeki diğer hiçbir alan için geçerli değil maalesef. Eğer saatlerle alakalı sorun olursa bin 300 kişilik yurt koridorlarında isminizi anons ederek sizi sorguya çağırıyorlar. Ne yaptığımızı, ailemizin kaçta yurda girdiğimizden haberinin olup olmadığını ve benzer kişisel soruları sorarak bizleri ailemize şikayet etmekle tehdit ediyorlar.

PSİKOLOG YERİNE MANEVİ DANIŞMAN

Niteliksiz beslenme, 5-6 kişilik odalarda yaşamaya çalışırken yurt memurlarının yargılayıcı tutumlarıyla karşılaşıyoruz. Aslında tam karşıtında KYK yurt imkanlarında yaşamanın öğrenciyi iteceği ruh hallerinden iyi bir şekilde haberdarlar. Psikolojik danışmanlık adında vermek istedikleri hizmetin içerisinde bu kaygıyı yüzeysel olarak taşıdıklarını görüyoruz. Ama danışmanlık almak istediğimizde psikoloji alanında yetkin kişiler yerine genelde manevi danışmanlarla karşılaşıyoruz.

KYK’daki temel taleplerimiz güvenli kampüs taleplerimizden bağımsız bir yerde durmuyor. Tarif ettiğimiz tüm talepler kampüslerimiz içerisinde de geçerli. Güvenliklerin fakülteler arası geçiş yasaklarındaki baskıcı tutumundan en ufak hak talebi için yan yana gelen öğrencilere uyguladığı şiddete uzanan görev tanımı dışındaki uygulamalar ve tüm bu yozlaşmış yönetimlerin üniversitelerin tüm bileşenlerine karşı uyguladığı hukuksuz tutumlarına karşı KYK’lardan kampüslerimize mücadele şart.

EYLEM YAPANLAR TEHDİT EDİLİYOR

Bugün öğrenci birliklerinin KYK’larda Zeren için düzenlediği yürüyüşlerde ön plana çıkan öğrencilerin idare aracılığıyla tehdit edildiği ile karşı karşıyayız. Bu gerçekliğe bulunduğumuz tüm alanlarda mevcut koşullarımıza karşı kendi mücadele yollarımızı örerek karşı durabiliriz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül