Patronların insafına terk edilen mülteci bir kadın olarak anlatıyorum!
‘Ben iki yıldır Türkiye’deyim. Bir yıldır da tekstilde çalışıyorum. Mülteci olunca patronların ve ustabaşıların insafına kalıyorsun. Herkese asgari ücret, fazla mesai var bize yok.’

Dudullu OSB’de bulunan bir tekstil atölyesinde çalışan Özbek asıllı bir kadın işçiyim. Özbekistan’dan Türkiye’ye gelip fuhuş batağına saplanan ve bazı çeteler ve mafya gurupları tarafından getirilen kadınlar var. Bu kadınların evi, barkı yok. İşi yok. Eşini, çocuklarını, anne ve babasını bırakarak üç kuruş daha fazla kazanmak için buraya getiriliyorlar.

Aslında Özbek çeteleri iş vaadiyle binlerce dolarımızı alıp bizi buraya getiriyorlar. Sonra otel köşelerinde fuhuş çetelerinin ağına düşüyoruz ya da binlerce dolar karşılığında oturma izni ve çalışma izni alıyoruz. Hep polis korkusu yaşıyoruz.

Ben iki yıldır Türkiye’deyim. Bir yıldır da tekstilde çalışıyorum. Mülteci olunca patronlar ve ustabaşıların insafına kalıyorsun. Herkese asgari ücret, fazla mesai var bize yok. İtiraz edince de kapıyı gösteriyorlar veya polis çağırmakla tehdit ediyorlar. Atölyemizde 100’e yakın işçi çalışıyor. Yarısı kadın.

‘FUHUŞ YAP PARA KAZAN’

Erkeklerin sürekli kullandıkları cinsiyetçi küfür ve tacizlerine maruz kalıyoruz. Gece fazla mesaiye kalmak kadın işçiler için kâbus gibi. Hele benim gibi mülteci kadın işçiler için kat be kat korkutucu. Ben Özbekistan’da terziydim ve tekstilde de modelist yardımcısıydım. Ben normal bir ustadan daha fazla iş yapıyorum ve modelistten daha fazla model çiziyorum ama daha üç dört aydır asgari ücret alıyorum.

Dudullu mahallesinde 1+ 1 bir evde üç kadın kalıyoruz. 2 bin 900 TL kira ödüyoruz. Zar zor ayda birkaç kuruş biriktirip çocuklarıma yolluyorum. Özbekistan’da iş de yok, gelecek de yok. Olsa ne işimiz var burada. Türkiye müslüman bir ülke güya, Allah korkusu var diyorlar, hiçbiri yok. Beş vakit namaz kılan, oruç tutan ustabaşı bana ‘Gel fuhuş yap. Çok daha fazla kazanırsın’ dedi. Kanım dondu. Yemek ve sigorta hakkını bir yıl çalıştıktan sonra kazandım. Patronlar çalışma izni karşılığında bizi istedikleri gibi ucuz işgücü olarak kullanıyorlar.

Patronlar Türkiyeli arkadaşlarımıza ‘İyi çalışmaz, itiraz edersen Suriye’den, Afganistan’dan, Özbekistan’dan gelenler her gün kapıya geliyorlar. Onları işe alırım sende iş bulamazsın’ diyerek bizi tehdit ve baskı unsuru olarak kullanıyorlar.

Artık bu ıstırabı yaşamak istemiyorum… Keşke kardeşçe bir arada yaşayabilsek.

Görsel: Canva


İlgili haberler
Umut için yola çıkan göçmen kadınlar

Türkiye'de yaşayan göçmen kadınlar yaşadıkları barınma ve sömürü sorununu, maruz bırakıldıkları yoks...

Göçmen kadınlar güvencesiz işlerde nelerle karşıla...

Çoğunlukla evlerde yatılı olarak temizlik, çocuk, yaşta hasta bakımı işlerinde çalışan göçmen kadınl...

1 Mayıs'a giderken göçmen kadın işçiler

1 Mayıs'a giderken Emek Partisi Göç Bürosundan Aysel Ebru Ökten ile göçmen kadın işçilerin yaşadıkla...