Hastanede çalışan, üç yaşında çocuğu olan bir anneyim. 1,5 ay öncesine kadar çocuğuma annem bakıyordu. Pandemi ile birlikte tabii ki bizim hayatımızda da olumsuzluklar yaşandı. Herkes gibi biz de evimize kapandık. Özellikle sosyal anlamda bizden çok oğlumun etkilendiğini zamanla daha iyi anladık. Oğlum da zamanla takıntılı davranışlar fark ettik. Çocuk psikiyatri uzmanına başvurduk ve büyük oranda uyaran eksikliği olduğu, gelişiminde gerilik tespit edildi. Ve tabii ki o anda endişe, suçluluk, şimdi ne yapabilirim, gibi karışık duygular içine girdim.
Doktorumuz çocuğun bir an önce kreşe başlaması gerektiğini söyledi ve biz doğru tercih yapmak için kreşleri araştırmaya başladık. Ne yazık ki bu amaçla hizmet veren devlet kurumları olmadığı için özel merkezleri gezdik. Görüştüğümüz bir kreşteki öğretmenin özel eğitim üzerine branşlaşmış olması bizim şansımız oldu ve tercihimiz bu yönde oldu.
Öğretmenimizle görüştükten sonra, çocuğum uyum sağlayabilir mi, kendini kötü hisseder mi gibi sorular yerini daha çok güven ve mutluluğa bıraktı. Kreşe başladıktan sonra oğlumun gelişiminde hızla, güzel gelişmeler oldu, kelime dağarcığı çoğaldı. Yeni tanıdığı insanlarla uzun vakitler geçirmeye başladı; henüz diğer çocuklarla birlikte oyun oynama konusunda çok yol kat edemezsek de zamanla yaşayacağımızı biliyoruz.
Pandeminin yarattığı asosyalliği kırma, kendimizi de değiştirme ve geliştirme çalışması içindeyiz.
Çünkü doktorumuzun söylediği bir cümle çok önemliydi “şu an kovid çocuğunuzun durumundan çok daha az tehlikeli”…
Bu süreçte anladık; evet, beden sağlığımız önemli ama ruhumuz daha hassas ve daha çok etkilenmiş.
Özellikle gelişim çağındaki çocuklara etkisi tahmininizden de büyük. Mikrop kapmaması için insanlardan, nesnelerden uzak tutmaya çalışırken ruhları yara alıyor. Ve şunu de anladık ki insan insana muhtaç; temasa muhtaç. Yalnızlığa değil.
Birçok örnek hikaye var bizimkine benzer biliyorum… Hiperaktivite tanısı almış çocuklar; evden dışarı çıkamamış, parka gidememiş, koşa koşa top oynayamamış, fiziksel enerjisini içinde hapsetmek zorunda kalmış… “Aman dokunma, dokundurtma” demek zorunda kaldığımız, insan ilişkilerinden uzak tutmak durumunda olduğumuz çocukları doğal ilişkiler içinde büyütememek... Bunların bedelini kimler ödeyecek…
Pandemi sürecinin başında önerilen 28 günlük tam kapanma yapılabilseydi, TTB ve sağlık meslek örgütlerinin önerdiği önlemler gerçekleşseydi, insan sağlığı ticari kaygılardan önde tutulabilseydi, onca insan ölmez, en azından çocuklarımız ve biz kadınlar daha az zarar görebilirdik.
Fotoğraf: Pixabay
İlgili haberler
Çocuklarımın evde, okulda sokakta güvende olmasını...
2 çocuk annesi Levin yetkililere sesleniyor: ‘İstismar eden kişiye artık gereken yapılmalı. Ben bir...
Pandemide eğitim sorunları ve mücadele yöntemleri
Bornova Kadın Dayanışma Derneği, Öğrenci Velileri Derneğinin katkılarıyla pandemide eğitimin sorunla...
Çocuğumun gelişiminde akranlarına göre gerilik his...
Çocuğunuzda gelişimsel olarak akranlarına farklılık gözlemliyorsanız mutlaka çocuğunuzun gelişimini...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.