Ben karton fabrikasında çalışan bir kadın işçiyim. Çalışma saatlerimiz çok uzun. Günde sadece iki molamız var. Biri sabah saatlerinde 5 dakika diğeri ise öğlen yemeğinde, 45 dakika. Eskiden saat öğlen saat 3'te çayımız da vardı. Akşam trafiği çok oluyor diye onu kaldırıp yerine bizi 15 dakika erken bırakmaya başladılar.
'SEBİLİ FİŞE TAKMADAN KULLAN' TALİMATI
Sabah çayımızın yanına bir de kek veriliyordu. Fakat devlet kamuda tasarrufa gidince bizim patron da “bazı harcamaları kısmamız lazım” diyerek kekleri kaldırdı. Kek deyince sizin kulağınıza basit gelebilir ama öyle değil işte. Çok uzun saatler çalışıyoruz ve fazla mesailerimizde yemek verilmiyor. Bizim için bir tür atıştırmalık olan kekleri kaldırdılar. Bununla yetinmeyip su sebillerini de kaldırdılar. “Hem elektrikten hem de sudan tasarruf” dediler. “Hadi kek tamam da biz susuz nasıl yapacağız?” dedik. Birlikte ses çıkarınca “Her işçiye günde sadece 3 bardak su verelim” dediler. Bir insanın günlük içmesi gereken su miktarı 2,5-3 litre olması gerekirken bize günde 3 bardak suyu dayattılar. Biz tabii ki bunu kabul etmedik ve su sebilimizi vermedik. Bu defa da elektrikten fişi çekili kullanın dediler. Biz de susuz kalmaktansa buna razı olduk. Çok uzun saatler çalışıp elimize geçen 3 kuruş parayla zaten geçinemiyoruz. Ama yine de tasarruf adı altında böyle onur kırıcı davranışlarda bulunanlar bizden bir de verim bekliyorlar. Biz de soruyoruz: Bu tasarruf neden sadece işçiye uygulanıyor? Bakıyoruz bize tasarruf dayatanların hayatlarından hiçbir şey eksik olmuyor.
Görsel: Canva Pro kolaj
İlgili haberler
'Şimşek programı baskı, çok çalışma, az kazanma an...
Özellikle 'kemer sıkmalıyız' söylemleri ve kamuda tasarruf tedbirleri gündeme geldikten sonra patron...
'Tasarruf tedbiri patrona yaradı, bize sabun bile...
'Elimizi yıkayacak sabun yok' dediğimizde 'Bu ortamda elini yıkamasan ne olacak ki' diyorlar. İşte t...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.