Digel Tekstil işçisi kadınlardan tüm işçi kadınlara mektup: ‘Yalnız değilsiniz’
‘Bu, onurlu bir yaşam mücadelesi. İnsanca çalışmanın, insanca yaşamanın, kadın olarak saygı görmenin mücadelesi.’

Bu satırları, bir yandan geçim derdiyle, bir yandan da yöneticilerin baskısı altında nefes almaya çalışan Digel Tekstil’in kadın işçileri olarak yazıyoruz.

İş yerinde yaşadığımız şiddet insanlık onuruna yakışmayan çalışma şartları anlamına geliyor. Bazen tuvalete gittiğimizde “Neden tuvalete birden çok defa gittin?” diye sorgulanıyoruz, bazen ekip liderlerinin baskısıyla karşılaşıyoruz. Hamileyken “işi aksatıyorsun” denilmesi, doğum iznine çıkınca yerimizin doldurulacağını duymak da bu şiddetin bir parçası.

Biz kadınlar yıllarca sustuk. İşimizi kaybetmekten, daha çok baskı görmekten, bize “Abartıyorsun” denilmesinden korktuk. Ama sustukça daha çok ezildik.

Sonra bir gün dedik ki “Artık yeter.” TEKSİF’te örgütlendik. Direnişe geçtiğimizde anladık ki bu mücadele, onurlu bir yaşam mücadelesi. İnsanca çalışmanın, insanca yaşamanın, kadın olarak saygı görmenin mücadelesi.

Bugün direniş alanında attığımız her adım, iş yerinde yaşadığımız her haksızlığa verilmiş bir cevaptır. Tuvalet baskısından ekip liderlerinin mobbingine kadar her şeyin karşısına kadın işçilerin dayanışmasını, cesaretini ve örgütlü gücünü koyduk. Ve gördük ki yan yana geldiğimizde hiçbir yöneticinin sesi o kadar da güçlü çıkmıyor.

Bu mektubu tüm kadın işçilere yazıyoruz. Ekip liderlerinin baskısına maruz kalıp susan, evde yorgunluktan çocuklarıyla vakit geçirmeye güç bulamayan, her gün “Dayanmak zorundayım” diyen bütün kadınlara... Yalnız değilsiniz.

Sendikalara da sesleniyoruz

Buradan sendikalara da sesleniyoruz: Kadına yönelik şiddet iş yerlerinde de yaşanıyor. Bu yüzden her sendikanın şiddete karşı somut adımlar atması gerekiyor. Her toplu sözleşmede “iş yerinde şiddete karşı koruma” maddesi olmalı. Kadın temsilciler aktif olmalı, şiddeti önleyecek birimleri kurulmalı. Sendikalar kadınların sesini duymalı, mücadeleyi kadınlarla birlikte yürütmeli. Ancak birleşirsek bu şiddet döngüsünü kırabiliriz. 

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
BİRTEK-SEN raporunun gösterdikleri: Şiddet üretimin can simidi

BİRTEK-SEN’in, Güneydoğu Anadolu Tekstil Sektöründe Kadın Emeği ve Sendikal Algı Raporu, kadın işçilerin yaşadığı şiddet ve sömürü döngüsünü çarpıcı bir şekilde ortaya seriyor.

Sermayenin şiddet sarmalı

Kadın işçilere yönelen her türlü baskı, sermaye açısından kâr mekanizmasının önemli bir dişlisidir. Mobbing, taciz ve tehdit, işçiyi sessizliğe ve itaatkârlığa iter. Bu sayede genel ücret seviyesi bas

Birimizin değil, hepimizin hikayesi: ‘Hayata 10-0 yenik başlamışım’

‘Meral’in bu çektikleri biter mi? Sanmam çünkü bu düzende Meral sadece yaşadıklarını anlatabilmiş biri.’


Editörden