Ben, Ankara Batıkent’ten, çocuğu bu sene birinci sınıfa başlayan bir veliyim. Oğlumu dilekçe ile mazeret belirterek yüz yüze eğitime yollamadım. Geçtiğimiz günlerde veli toplantısı nedeniyle okula çağrıldığımızda ise maalesef yollamamakta haklı olduğumu gördüm.
MEB’in “Her türlü önlemi aldık” açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını, devlet okullarında durumun çok vahim olduğunu söyleyebilirim. Keza toplantıda ben dahil birçok veli de duruma isyan etti…
HER ŞEY İÇİN VELİLERDEN ‘DESTEK’ BEKLENİYOR
Dört katlı bir okul için yalnızca bir temizlik personeli bulunuyor. Pandemi dolayısıyla ek bir önlem yok. Veliler bu durumda hijyen koşullarını sağlamanın güç olacağını söylediğinde, müdürün cevabı “Devlet bu kadarını karşılıyor, sizin desteğinize ihtiyacımız olacak. İmkanı olan aileler aylık belli bir aidat öderse ikinci bir personel alabiliriz” oluyor. İş bununla da sınırlı değil tabi. Okulda bir güvenlik personelinin bulunmadığı, bunun için de velilerden “destek” beklendiği ifade ediliyor. Dahası mı? Elbette var… Okul giderleri için bu dönem her veliden 100 lira isteniyor. Ek hizmetli için de aylık 30 lira. Tabi bunlar henüz “şimdilik” istenenler. Şayet haftanın daha fazla gününü kapsayacak bir sisteme geçilebilirse halimiz ne olacak bilmiyoruz!
‘EĞİTİM ADINA BİR ŞEY YOKKEN PARA İSTENİYOR’
Okulun velilerden istedikleri bitmezken eğitim öğretime dair henüz hiçbir şeyin olmadığını söyleyip isyan eden veliler oluyor haliyle. Bir veli tepkisini “Biz tek asgari ücretle geçinmeye çalışıyoruz, daha okullar tam açılmamışken ‘para’ diye başladılar” sözleriyle dile getiriyor. Başka bir veli, eşinin pandemi sürecinde işsiz kaldığını, çocuğunun hakkı olan eğitim içinse bir ton para ödemesinin beklendiğini ifade ediyor. Tepkiler en çok Milli Eğitim Bakanı’na yöneliyor. “Ziya Selçuk her akşam pembe tablolar sergiliyor ama bu nedense devlet okullarına gidenleri kapsamıyor” diyen bir veli, yoksul ailelerin çocuklarının eğitime ulaşma hakkının neredeyse ellerinden alındığını dile getiriyor.
‘BİR SES ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ’
Önümüzdeki günler bize ne gösterir bilinmez ama çocuklarımız eğitim alabilmesinin önünde çok büyük engeller olduğu son derece açık. Geçmişte de okulların tüm ihtiyaçlarının yükü velilere yıkılıyordu ancak pandemi sürecinde devlet bunu da fırsata çevirmenin peşinde belli ki. Çocuklarının eğitiminden ve sağlığından endişe duyan, imkanı bulunan veliler bu paraları belki verebilir ama imkanı olmayan milyonlarca aileyi düşündüğümüzde buna bir ses çıkarmak zorunda olduğumuz kesin... Devletin her çocuğun ve ailesinin sağlığını gözeterek gerekli önlemleri alması, kesenin ağzını açması gerek. İşte o zaman çocuklarımızı rahatça okula yollayabiliriz.
İlgili haberler
Uzaktan eğitimde mahalle dayanışması: Komşular int...
İzmir’in Bornova ilçesi Naldöken Mahallesi’nde dayanışarak internet ve bilgisayarlarını paylaşan mah...
Uzaktan eğitim geriye kaygı ve mağduriyet bıraktı!
Yoksula da, şiddetten kaçıp yeni bir hayata başlayana da, sağlık emekçisine de dert oldu! Kadınların...
Uzaktan eğitimin bilançosu: Milyonlarca öğrenci eğ...
Eğitim Sen’e göre öğrencilerin sadece yüzde 15’i uzaktan eğitime katılabildi. OECD’ göre ise öğrenci...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.