Ben Türk Metal Sendikası üyesi bir işçiyim. Çalıştığım fabrika hiçbir sorunu olmayan gayet disiplinli bir yer gibi görünse de gerçek öyle değil. İşçileri baskı altına aldıkları için bir sessizlik var. Bu nedenle bir sorun yokmuş gibi görünüyor. Bir çok komşum ‘Beni de fabrikaya aldırsan, orası çok güzel’ diyor. Halbuki içi beni dışı sizi yakar!
Türk Metal üyesi bir işçi, siyasi bir partiye üye olamaz. Bir partiye üye olsa bile siyasi görüşünü dile getirmesi yasak. Sadece onların fikirlerine yakın olan dernek, parti vs. gitmek zorundasın. Sosyal medya hesabınızdan haber ya da muhalif şeyler paylaşmanız işten atılma nedeniniz olabilir.
Başımdan geçen bir olayı sizlerle de paylaşmak istiyorum. Benim çalıştığım bölümde işçiler bir cemaate gidiyor. Kadın işçilerden de bu cemaate gidenler var. Geçtiğimiz günlerde bir kadın arkadaşım beni de çağırdı. “Benim işim olmaz, gelmem öyle yerlere” dedim. Bana “Sen nasıl türbanlısın?”dedi. “Benim türbanım kendime. Ben zaten ibadetimi yapıyorum, cemaate ihtiyacım yok” dedim. Bu konuşmadan sonra çalıştığım bölümde beni dışladılar. O kadar bunaldım ki bölümümü değiştirmek istedim. Başka bir bölümün ustasıyla, beni oraya alması için konuştum. O da bana bu bölümde “Alevi işçiler çok, rahat edebilecek misin?” diye sordu. “Biz iş arkadaşıyız neden rahat etmeyeyim?” dedim. Kadınların üzerindeki baskıya bir de din baskısı eklendi. İşyeri temsilcilerinin eliyle bu ayrımlar yapılıyor.
Türk Metal Sendikasından önce TEKSİF üyesiydim. Çalıştığım tekstil fabrikasında mücadele etmeye başladığımızda o zaman sendikamız da patronlar da bizden korkmaya başladı. Hem 8 Mart’ta hem de 1 Mayıs’ta bütün işçiler miting alanlarına aktık.
Türk Metal ise 8 Mart’ı bile kendi çıkarları uğruna değerlendiriyor, iktidarın siyasi çıkarlarına uygun hareket ediyor. Bizi 8 Mart’ta Ankara’ya götürmek istiyorlar. Bir çok kadın da aynı şeyi söylüyor: Biz Ankara’ya gitmek istemiyoruz. Kendi fabrikamızda sorunlarımızı konuşacak, çözüm bulacak etkinlikler yapılsın istiyoruz. Maaşlarımızın yükseltilmesini, kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddetin, ayrımcılığın ve din baskısı da dahil her türlü baskının kaldırılmasını istiyoruz.
İlgili haberler
Bu 8 Mart, başka 8 Martlara benzemiyor
Bu 8 Mart başka... Emekçi Kadınlar Günü değil de “Emekçi Kadınların Fedakarlık Günü”ne dönüştürülmek...
Pastayı sendikacılar yesin!
Çimse-İş Sendikası işçiye değer vermeyen, işçilerin kendilerini sorgulamasından rahatsız olan patron...
Gece vardiyasında 8 Mart sohbeti
Bu sohbette şunu gördüm ki çoğu kadının 8 Mart’tan haberi yok ya da ilgisini çekmiyor, bilmenin haya...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.