Direnmek kelimesinin doğadaki en güzel karşılığıdır zeytin ağaçları. Bir çağ kapanıp yenisi açılırken de imparatorluklar kurulup yıkılırken de yeryüzü savaşlarla dümdüz edilirken de ayakta kalıp meyve vermekten bıkmamışlardır. Aynı zamanda zeytin ağaçlarının öyküsü bir bölgeyle sınırlı kalmaz. Dallarını Mezopotamya’dan Ege’ye uzatırken en bereketli topraklarda da bir mezar taşının baş ucunda da yeniden filizlenir. Zeytin ağaçlarının kadınlarla olan muhabbetinde ise köklü bir geçmişin izleri vardır. Çünkü antik çağda tanrıça Athena’yı Atina’nın tanrısı yapmayı başaran tek bir zeytin ağacıdır. O gün bugündür kadınlarla zeytin ağaçlarının dostluğu daha kıymetli olmuştur.

Yönetmen Kıvılcım Akay kısa filmi Zeytin’le bizi bu dostluğun bugününe tanık ediyor. Dara Antik Kenti’nden Erdek’e Erdek’ten de Bodrum’a giderken zeytin ağaçları aracılığıyla doğanın insanı nasıl iyi edeceğine şahitlik ediyoruz. Kadınların zeytin ağaçlarıyla olan dostluğunun hikayesi olan Zeytin, tarımda kadın ve bedeni üzerine bir sosyal film projesi. MILKist’in yapımcılığını üstlendiği filmin görüntü yönetmeni ise Tolgahan Tombaş.

Kıvılcım Akay’ın Zeytin’inde 6 kadın ve onlarca zeytin ağacıyla baş başayız. Zeytin ağaçları arasında gezinirken karşımıza ilk çıkan Nurşan’a toprakları babasından kalmış. Biz hep babadan oğula kalan miraslara denk gelmişken Nurşan, Dara Antik Kenti’nden farklı bir hikaye yazıyor. Sabahın erken saatlerinde giydiği zırhlarla zeytin ağaçlarının Mezopotamya’daki varlığını devam ettiriyor. Ayşe de tıpkı onun gibi bu topraklarda zeytin ağaçlarına sahip çıkan başka bir kadın ve ikisi de yeşeren zeytinlerin dallarını kızlarının saçını tararmışçasına tarıyor. İkisi de zeytin ağaçlarının tepesinde büyüyor da büyüyorlar. Büyürken zeytinin kaba dökülürken çıkardığı tıkırtıda yeniden çocuk oluveriyorlar.

Zeytinleri çocuğu gibi gören bir diğer kadınsa Huri. Huri bize Bodrum’dan seslenirken mısralarının ardına makine sesleri karışıyor. Geceleri zihninde şiirler gündüzleri ellerinde deliceler olan iki çocuk annesi bir kadın Huri.

Yine Bodrum’dan Gamze’nin hikayesi ise zeytin ağaçlarının direnme gücünün hikayesine benziyor. Zeytin ağaçlarının bu topraklardaki var olma mücadelesine sadece elini değil bütün bedenini uzatmış Gamze. Çünkü onun zeytin yağını var etmeye devam etmesiyle irili ufaklı zeytin taneleri de Gamze’nin şifası olarak ona teşekkür etmiş. Gamze zeytinin sadece kendisi için değil tüm insanlık için vazgeçilmez olduğunu “Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin en zengin en fakir sofralarda bile zeytin tanesi vardır” diyerek anlatıyor.

Akay’ın perdesinin rüzgarı bizleri zeytinin serin dalları arasında Mardin’den Muğla’ya oradan da Balıkesir’e sürüklüyor. Beyza’yla beraber zeytin ağaçlarının besini yağmurun yağmayışının sebebine sitem ederken Havva’nın ağzıyla Karadeniz’in çay bahçelerine uzanıyor sonra yeniden Erdek’te zeytin ağaçları arasına dönüyoruz.
Zeytin 3 farklı bölgeden 6 kadının hikayesiyle yaklaşık yarım saatlik vaktinizi alıyor. “Vakit bulursam bir ara izlerim” demeyin hala erişime açıkken geç kalmadan izleyin. Çünkü bu yarım saatlik vakit o kadınların ve zeytin ağaçlarının yıllar süren emeklerinin yanında küçücük bir zaman dilimi olarak kalıyor.

Fotoğraf: Zeyfin filminden ekran görüntüsü