GÜNÜN RESSAMI: Gabriele Münter
Gabriel Münter 19 Mayıs 1962’de Murnau’daki evinde öldüğünde resim sanatına damgasını vuran önemli kadın ressamlar arasında yerini almıştı

Ünlü Alman kadın ressam Gabriele Münter 19 Şubat 1877’de Berlin’de doğdu. 19 Mayıs 1962’de Murnau’daki evinde öldüğünde resim sanatına damgasını vuran önemli kadın ressamlar arasında yerini almıştı.

Oldukça varlıklı bir ailenin kızıydı. Çocukluğundan beri sanat eğitimi almak, sanat öğretmenliği yapmak istiyordu. Fakat o yıllarda Avrupa’da devlet okullarına kadınların alınması düşünülemezdi bile. Bu yüzden erkeklerle kadınların birlikte eğitim alabildiği bir yer aradı. Yeni açılan özel bir sanat okulunu, “Phalanx”ı öğrenince oraya yazıldı. Okul Münih’teydi ve bugün tüm dünyanın tanıdığı bir ressam tarafından yönetiliyordu; Wassily Kandinsky.

Münter, ünlü sanatçının önce öğrencisi oldu, ardından beraber yaşamaya başladılar. İlişkileri 12 yıl sürdü. İlişkilerinin başlamasından sonra Münter, ailesinden kalan büyük bir mirasla ekonomik bağımsızlığını kazanmıştı. İlk iş olarak birlikte Avrupa’yı, Kuzey Afrika’yı kapsayan ve 4 yıl süren bir seyahate çıktılar. Bu seyahat çok katkı yaptı iki sanatçıya da… Döndüklerinde artık Cezanne, Gauguin, Van Gogh, Picasso, Matisse ve diğer büyük çağdaş ressamların orijinal eserlerini görmüş, birçok sanatçıyla tanışmışlardı.1908’de seyahati bitirip, tekrar Almanya’ya döndüler. Münter, Bavyera Alplerinde bulunan Murnau’daki evini satın aldı, Murnau’da yaşayarak sanat çalışmalarına burada devam ettiler. O yıllarda Münter, “Neue Künstlervereinigung München”in üyesidir. 1911’de Kandinsky ve Marc “Blaue Reiter” grubunu kurunca onlara katılır. İsmini, Kandinsky’nin “Der Blaue Reiter” resminden alan grup, iki yıl gibi kısa bir sürede Kandinsky’nin önderliğinde, Matisse, Picasso, Delauney, Klee gibi ünlü ressamları da bünyesinde toplar ve giderek genişler. Münter, sonraki yıllarda onların soyut çalışmalarından uzaklaşıp, kendi tarzını oluşturur. Yaptığı resimler empresyonizme uzak, fovizm ve ekspresyonizme daha yakındır. Eserlerinde kalın renk lekeleri giderek belirginleşir. Buzlu camdan görünmüş gibi duran, siyah kontürlerle çevrilmiş renk alanları ortaya çıkar.

Savaşın başlamasının ardından Kandinsky, Münter’i bırakarak Moskova’ya döndü. Çok geçmeden Münter, yıkılacağı bir haber aldı Moskova’dan, Kandinsky kendisinden 27 yaş küçük olan ve ömrünün sonuna kadar birlikte yaşayacağı Nina Andreewsky’yle evlenmişti. Bu haber Gabriele Münter’i derinden etkiledi. Büyük aşkı Kandinsky, savaşı bahane ederek hiç açıklama yapmadan ondan uzaklaşmış bir de üstüne evlilik yapmıştı. Yıkıldı, ağır bir depresyon dönemine girdi. Bu dönemde bir yere bağlı kalamadı, belli ki çektiği acı, üretmesine de izin vermiyordu, sürekli seyahat etti, yer değiştirdi ve giderek resimden uzaklaştı. Sanatçının tekrar resme başlaması için yıllar geçmesi ve sanat tarihçi Johannes Eichner ile tanışması gerekecekti. Kendisinden 9 yaş küçüktü Eichner, ama büyük bir iş başardı, onun desteğiyle resme tekrar başladı, 1931’de evlendiler. Ölene kadar da Münter’in en büyük destekçisi oldu.

80. Doğum gününde sanat dünyasına büyük bir armağan bıraktı Münter, Kandinsky’nin onda kalan çok sayıda eserini ve “Der Blaue Reiter” resmini Münih Belediyesine bağışladı. Yaptığı bu hareketle, bütün acısına, kızgınlığına rağmen, Kandisky’ye ve onun eserlerine olan saygısını, sevgisini gösteren ve o yıllarda sanatçı olmak için mücadele eden birkaç cesur kadından biriydi. Ölümünün ardından Münter’in, önce Kandisky’le, ardından da Eichner ile yaşadığı Murnau’daki ev “Russenhaus” müzeye dönüştürüldü.

Gabriel Münter 19 Mayıs 1962’de Murnau’daki evinde öldüğünde resim sanatına damgasını vuran önemli kadın ressamlar arasında yerini almıştı.


Kaynak: Vikipedi, Sanat Art

İlgili haberler
GÜNÜN RESSAMI: Berna Yangın’ın hayal gücünden kadı...

8 Mart’tan Flormar işçilerinin direnişine kadar eserlerinde kadınlara çokça yer veren Berna Yangın’ı...

GÜNÜN RESSAMI: Hayv Kahraman

Kadın bedenini ve yaşamını sanatına özne haline getiren Iraklı ressam Havy Kahraman ile tanışın...

GÜNÜN RESSAMI: Séraphine Louis

İlk akla gelen erkek ressamlara inat, kendine münhasır Fransız kadın ressamdır Séraphine.