Gemlik Yazaki fabrikasında bir kadın işçinin cinsel tacize uğramasına sessiz kalmayarak işten atılan Dilek Gültekin 10 gündür Gemlik Serbest Bölgede direnişini sürdürüyor. Dilek ile işten atılmasına ve direnişe dair bir sohbet gerçekleştirdik. Dilek’in İşten atılma gerekçesi performans düşüklüğü. Arkasında yatan sebep ise sendikalaşma mücadelesi. Öncesinde yaşanan taciz olayının da etkisi olduğunu söylüyor Dilek. “Tacizde bulunan formen daha önce de tacizde bulunmuş. Artık en son yerel basına yansıdı. Bir de içeride tepki çok oluştu ve çıkardılar...”

YAZAKİ’DE EMEK VAR, DEĞER YOK

İş yerinde yaşadıkları baskılardan, formenlerin kaba tavırlarından, uyguladıkları mobbingten bahseden Dilek, “Çok yoğun çalışıyoruz. Beklenen hedefler çıkmadığında iki mola yapacaksak bu bazen bir molaya düşüyor. Çok ufak nedenlerle tutanak tutuluyor. Mesela işe gelmeyeceğini haber veriyorsun çocuk hasta falan diye haberi olmasına rağmen tutanak tutuyor. Ya da hata yapmışsın gelip uyarıyor sende düzeltiyorsun ama yine de tutanak tutuluyor ve yevmiye kesiyor. Bazıları var ki işini çok titiz yapıyor çok önemsiyor ama ne formenin ne patronun gözünde değer görüyor” sözleriyle de işverenin gözünde işçilerin emeğinin hiçbir kıymetinin olmadığını söylüyor. En sıkıntılı şeyin Yazaki’nin İŞKUR üzerinden devlet teşvikiyle işçi alıyor olması olduğunu dile getiren Dilek devam ediyor: “Sürekli işçi alıyorlar ama bir yılı doldurmadan çıkarıyorlar işçileri. 11 ay sözleşmeli alıyor, sonra çıkarıyor. Ya da bir yılını geçirmiş olanları istifa ettiriyor. Bir arkadaşımızı ‘Sen 4 ay önce iki gün rapor almışsın’ dedi ve çıkardı. Çok iyi çalışan bir insan olmasına rağmen ona bakmıyor.

KADIN İŞÇİLER 3, 4 SAAT UYKUYLA GELİYOR GECE VARDİYASINA

İşçilerin mecbur bırakılarak Kuzuluk’taki fabrikaya iki hafta denilerek bir aylığına gönderildiğini dile getiren Dilek, “Oranın ücreti çift maaşa yakın olduğu için ihtiyaçları olmasından kaynaklı gidiyorlar genelde işçiler” dedi. Taciz davasıyla ilgili bir imza kampanyası başlattıklarını, tepkilerin olumlu olduğunu ve bir duyarlılık oluştuğunu söyleyen Dilek, “Bir yandan korku var, bir yandan o formenle çalışmak istemiyor kadın işçiler. Ama çalışmak zorunda. Kadınlar için fabrika aynı zamanda sosyal bir ortam. Baskı da olsa ev ortamından uzaklaştığı için sosyal bir ortam. Çocuğu olan bir kadın için daha zor; üç vardiya çalışıyor, gece vardiyasında çalışan bir kadın sabah çocukları ile ilgilenebiliyor ancak hiç uyuyamıyor 3, 4 saat uyku ile geliyor gece vardiyasına” diyor.

İŞÇİLER ‘OH KURTULDUK’ DİYOR

Yazaki’de tazminatı alıp işten ayrılan işçilerin neredeyse ‘Oh kurtulduk’ dediğini ifade eden Dilek, “Çok ufak olaylarda anında tutanak tutuluyor, ama taciz, darp gibi büyük olayların üstü örtülüyor. Yazaki yönetimi bu tutumu devam ettirerek tacizcilere cesaret veriyor” diyor.
Dilek dayanışmanın önemine vurgu yapıyor. “Benim sesim kadın işçilerin sesidir. Sesimizin duyulmasını istiyorum. Tanımadığım hiç bulunmadığım vardiyalardan hiç beklemediğim tepkiler var. Direnişte olduğum zamanlarda otobüslerden kadın arkadaşlar destek niteliğinde el sallıyor ve arıyorlar.”