Çukurova Üniversitesi ana kampüs, Adana’da Seyhan Gölü’nün kenarına kurulmuş, nispeten şehir merkezine uzak bir yerleşkeye sahip. Kampüs, içerisinde ağaçların, bitkilerin yoğun olarak yer aldığı yeşil ile gölün mavisini bir arada barındırıyor. Fakülte binalarının beyazları ise kampüs içerisinde yeşil ve beyaz ağırlıkta bir görüntü sunuyor. Üniversitenin en kalabalık fakültesi olan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine doğru yol alıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı ‘Ailenin Güçlendirilmesi‘ başlıklı ‘Kadın ve Adalet Zirvesi’nde bir kez daha ‘Kadın-erkek eşitliği fıtrata ters’ mesajını bu sefer “Güçlü ile zayıfı aynı yarışa sokamazsınız. 100 metreyi bayan erkek aynı şekilde mi koşturacağız?” konuşması üzerine fakültedeki kadın öğrencilerle konuşmaya çalıştık. Sohbetimiz boyunca ‘Devlet yetkililerinin ısrarla kadın erkek eşitliğine karşı söylemleri’ nedeni ile toplum içerisinde kadına yönelik şiddetin ve tacizin son yıllarda daha da arttığı vurgusu yapılırken, bu durumdan kaynaklı, kadınların “ilerleyen saatte sokağa çıkamamasından, istediği gibi giyenemesine” kadar birçok sonucun ortaya çıktığı tartışmaları öne çıktı.
‘ÇÖZÜM KADINLARIN BİRLİĞİNDE’
İlk olarak konuştuğumuz İşletme Bölümü öğrencisi Gizem oluyor. Cumhurbaşkanı’nın söyledikleri üzerine düşüncelerini soruyoruz: “Bu söylemler ile kadınının eve ve aileye bağımlı olduğu zihniyetini yaymaya çalışıyorlar” diyerek söze başlıyor ve “Erkeğin hâkim olduğu zihniyet aşılanmaya çalışılıyor. Şunu kesin söyleyebilirim ki bu zihniyetin yerleşmesini sağlayanlar iktidardakiler” diyerek ülkeyi yönetenlerin sorumluluğuna dikkat çekiyor. Cuhurbaşkanı’nın hükümet değişikliğinin sorunların bir kısmını çözeceği iddialarını hatırlatıyoruz ve sorunların çözümü konusundaki fikirlerini merak ediyoruz: “Başta kadınların bilinçlendirilmesi gerekiyor. Çok fazla çaba gerekiyor, kadına yönelik şiddete karşı seminerler ve eğitimler verilmeli. Baskı altındayız ama kadınlar olarak bir araya değiliz, bir araya gelmeliyiz. Ayrıca caydırıcı yasalar şart” diyerek tepkisini ve beklentilerini dile getiriyor; sorunun çözümünde kadınların birlikteliğini işaret ediyor. Sohbetin ardından fakültede başka öğrencilerle görüşebilmek üzere yola koyuluyoruz.
MEDYA ŞİDDETİ VE TACİZİ MAGAZİNLEŞTİRİYOR
Sıradaki İktisat Bölümü öğrencisi Kader oluyor: “Ülkede bu durumun çözülmesi için bir şey yapılmıyor. Tam aksine bu durumların artmasına yönelik bir sistem olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı’nın bu söylemlerinden destek alanlardan dolayı taciz ve şiddet olayları, kadın erkek eşitsizliği artıyor. Bu söylemler kadını ikinci plana atıyor. Cumhurbaşkanı’nın lafına bakan çokça insan var herkes ona uyuyor. Öyle söylüyorsa bir bildiği vardır deniliyor” diyerek sözlerine başlıyor ve Cumhurbaşkanı’nın sorumluluğuna dikkat çekiyor. Taciz olaylarında erkeklerin savunmalarını “akıl almaz” olduğunu sözyleyen Kader, kadınların en başta bu söylemlere karşı birleşmesi gerektiğini ifade ediyor. Mevcut medyanın kadına yönelik şiddet ve taciz olaylarının çoğunu magazanleştirdiğine değiniyor ve kadınların çalışma hayatında da ikinci plana atıldığını ekleyerek sözlerine son veriyor.
‘BİREYSEL OLARAK BİR ŞEYLER YAPMA ÇABASINA GİRDİM’
”Son bir yılda yüzlerce kadın öldürüldü” diyerek söze giriyor İngilizce İşletme Bölümü öğrencisi Nesrin. Gidişata dair duyduğu kaygıları ise şöyle dile getiriyor: “Bireysel savunma dersleri mi alsam diye düşünüyorum ya da bireysel olarak da olsa bir şeyler yapmak istiyorum.” Ülkeyi yöneten siyasetçilerin açıklamalarını değerlendiren Nesrin, “Bu tarz açıklamalara kesinlikle karşıyım.
Mini etek giydiğimizde vs. neredeyse kendimizi suçlu hisseder olduk bu tarz açıklamalar yüzünden”
’EŞİTLİK EVLERİN İÇİNDEN BAŞLAMALI’
Son olarak PDR ve Hemşirelik bölümlerinde okuduğunu öğrendiğimiz Nazlı ve Deniz’in yanına yaklaşıyoruz ve onların değerlendirmelerini dinliyoruz: “Ülkemizde ekonomik, psikolojik her türlü şiddet var. Toplumumuzda maalesef erkekler egemen konumda ve Cumhurbaşkanı’nın ‘Kadın ve Adalet Zirvesi’nde yaptığı konuşmadan insanlar illa ki etkileniyordur. Sonuçta halk seçtiği Cumhurbaşkanı’nı dinleyecektir.” Birçok öğrenci gibi sarf edilen sözlere tepkilerini dile getiren Nazlı ve Deniz; ev içi iş yüküne değinen öğrenciler bu konuda erkek ve kadının eşit olması gerektiğinden bahsediyorlar. Eşitliğin evlerden küçük yaştan başlayarak insanlara öğretilmesi gerektiğini vurguluyorlar ve “Memlekette, zihniyette kadın-erkek eşitsizliği var oldukça bu tarz sözler hep dile getirilecektir” diyor.
İlgili haberler
Çukurova Üniversitesinde taciz
Çukurova Üniversitesi yemekhanesi önünde mastürbasyon yapan bir kişi kadın öğrencilerin tepkisi üzer...
Çukurova Üniversitesindeki tacizci adli kontrol şa...
Çukurova Üniversitesi yemekhanesi önünde gerçekleşen taciz olayının ardından gözaltına alınan H.C. a...
Çukurova Üniversitesi’nde bir haftada ikinci taciz...
Adana’da bulunan Çukurova Üniversitesi’nde kadın öğrenciler, önceki taciz vakası üzerinden bir hafta...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.