Türkiye Üniversite Öğrencileri Bağımsız İktisat Kongresi’nin (TÜOBİK) bu yıl 20’ncisi gerçekleştirildi. Kongrede dikkat çeken, tartışmaların derinleştiği başlıklardan biri de “Güvencesiz Yaşam, Güvencesiz İstihdam: Kadın Emeği” oturumu oldu. Oturumda “Kadın yoksulluğu ile mücadelede devlet politikalarının rolü”, “Türkiye’de kadınların hijyen ürünlerine erişimi” ve “Ev içi emek: Marksist ve Feminist Görüşlerin karşılaştırılması” başlıkları tartışıldı.

Her bir konunun içeriği 15 dakikalık sunumlar ve yaklaşık 45 dakikalık tartışmalara sığamayacak kadar geniş olsa da oturum süresi boyunca farklı şekillerde ele alındı.

Kadınların hijyen ürünlerine dair olan ve kadın yoksulluğuna dair olan sunumlar “Neden böyle oluyor, ne yapmalıyız?” gibi sorular ortaya çıktı. Kadınların hijyen ürünlerine erişiminin kadın yoksulluğu ile ilişkisinin giderek arttığı bu günlerde bu çıkmazdan nasıl çıkılacağı sorusu genç kadınların söylemlerinde de yer edindi.

Hijyen ürünlerinden yüzde 18 verginin alınması ve bu ürünlerin lüks olarak sayılması bugün birçok kadının bu ürünlere erişimini sınırlandırıyor. İskoçya’da 2020 yılında kabul edilen yasa tasarısına göre kadınların regl dönemi ürünlerine ücretsiz ulaşabilecek olması hem bu süreçte kadınların neler yaptığına hem de bizim neler yapabileceğimize dair bir tartışmayı da açmış oldu.
Kadın yoksulluğu sunumunda kadınların istihdam oranlarının düşük olması dikkat çekerken diğer yandan da istihdam oranları içindeki kadınların yüzde 38’inin aile yanında hiçbir ücret almadan çalışıyor olması da tartışıldı.

Sunumların ortaya koyduğu sorunlar ve bunların çözmeye dönük tartışmalar bugün özellikle genç kadınların yaşadıkları çaresizlik hissine karşı bir kapının anahtarı olacak. Üniversitelerin güvensizleşmesi, eğitimin niteliğinin giderek azalması, işsizlik gibi nedenlerle hissedilen çaresizliğe en güzel cevap bu sunumlarda her bir soruya verilen cevaptaki gibi kadınların birlikte mücadelesi olacaktır.

Fotoğraflar: TÜOBİK