Boyner Mağazası’nda kasiyer olarak çalışırken, tazminatı verilmeden işten çıkartılan Göksel A, tazminat hakkını alabilmek için açtığı davayı kaybetti. İstanbul 16. İş Mahkemesi’nde Nisan 2018’de görülen karar duruşmasında, Göksel A. davayı Whatsapp konuşmaları gerekçe gösterilerek kaybetti. Göksel, “Maalesef haklarımın ve emeğimin karşılığını alamadım. Emeklerimin karşılığını ve adalet istiyorum. Ben adaletin haklıdan, ezilenden yana olmasını istiyorum. Seks işçiliği yapmak zorunda kalmak istemiyorum” diyor. Boyner ise Göksel A’nın hakaret nedeniyle işten akdinin feshedildiğini söyledi.

‘CİNSİYET GEÇİŞ SÜRECİNDE MOBBİNGE MARUZ KALDIM’

Göksel A, 13 Eylül 2013’te tarihinde erkek fizyolojik görünümde iken Boyner Mağazacılık Kartal Real Şubesi’nde kasiyer olarak işe başladı. 2015 Mayıs ayında ise Marmara Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde cinsiyet geçiş sürecine başladığını söyleyen Göksel A, “İşyerimde çok iyi bir şekilde çalışmaktaydım fakat zaman zaman mobbinge uğruyordum. Mağazadaki mobbinge sessiz kalmak zorunda kaldım. Yeri geldi hakarete maruz kaldım, yeri geldi personeller ve müşteriler tarafından alay edildim, fakat yine de sesimi çıkarmadım” dedi.

Bir kere bir erkek müşterinin kendisine hakaret etmesine karşılık kendisinin susmadığını dile getiren Göksel, “Bana top diyen müşteriye kızdığım için yönetim kurulu tarafından uyarı aldım. Ama daha sonra insan kaynakları ile konuşularak konu kapatıldı” diye konuştu.

‘HAKSIZLIĞA UĞRADIM, MAĞAZADAN UZAKLAŞTIRILDIM’

Göksel, çalıştığı mağazanın düşük satışlardan ötürü 2016’da kapatıldığını ve kendisinin Ünalan Akasya Şubesi’ndeki Boyner Mağazası’na gönderildiğini aktardı. Yeni mağazada da benzer sorunlar yaşayan Göksel, “Bu şubenin defalarca gerek erkek, gerek kadın personeli tarafından taciz edildim. 2017 yılının ocak ayında Boyner’in personeli olmayan başka bir markanın bir çalışanı benimle alay etti, beni aşağıladı. Durumu yönetime bildirdim. Bu olaydan ötürü etik kurulu soruşturma açtı. Soruşturma üç hafta sürdü, bu süre boyunca beni mağazadan uzaklaştırdılar. Bu soruşturmada çalışanlar benden yana oldu. Fakat Boyner Mağazacılık arkamda durmadı bana sadece ‘sus’ demekle yetindiler” dedi.

‘EMEKLERİMİN KARŞILIĞINI ALAMADAN İŞTEN ÇIKARILDIM’

“Sadece kasiyerlerin ve muhasebenin olduğu mesajlaşma grubunda bir yöneticiyle aramızda bir tartışma yaşandı” diyen Göksel, “Bu tartışmada bu kişi benim yıllık izinlerimi istediği gibi kafasına göre verebileceğini söyledi. Çalışma saatlerine müdahale edemeyeceğimi ifade etti. Ben de bunun neticesinde sinirlendim ve ‘artık yeter’ diye isyan ettim. O an çok sinirlendim; aptal, salak gibi sözler söyledim. Sonra bu olay merkeze bildirildi. Bunun neticesinde ikimizin de görüşleri alındı, etik kurul sorgulama yaptı. 8 Temmuz 2017 tarihinde insan kaynakları ve bölge müdürü yıllık iznimi kullanıp döndükten sonra beni mağaza müdürünün odasına çektiler ve beni işten çıkarmak için bir kağıt imzalatmak istediler. Ben kağıdı imzalamadım. Çünkü ortada gereksiz bir yargılama vardı nihayetinde emeklerimin yaklaşık 4 yıllık karşılığını alamadan çıkarıldım” diye konuştu.

‘ÇIKTIĞIM YOLDA YALNIZIM’

Bu olaydan sonra Göksel A, işten tazminatsız çıkarıldı. “Duruşmada mesajlaşmalar gösterildi ve mahkeme onları hakaret olarak nitelendirdi” diyen Göksel, son olarak şunları söyledi: “Artık çıktığım yolda yalnızdım, bugün mecburen bir seks işçisiyim. Maalesef haklarımın ve emeğimin karşılığını alamadım. Adalet istiyorum. Ben adaletin haklıdan yana olmasını istiyorum ezilenden yana olmasını istiyorum emeklerimin karşılığını istiyorum. Seks işçiliği yapmak istemiyorum”

BOYNER: İŞ AKDİ HAKARET NEDENİYLE FESHOLDU

Boyner Grup Kurumsal Sorumluluk Direktörü Aysun Sayın ise konuyla ilgili şunları söyledi:

“Cinsiyet kimliği nedeniyle değil tekraren hakaret nedeniyle iş akdi feshi oldu. İş yerinde anayasamız olan çalışma ilkeleri kitabımızda her farklı kimliklerle birlikte cinsiyet kimliği nedeniyle de hiçbir ayrımcılık yapılamayacağı yazar. İlkelerimiz işveren, yöneticiler ve tüm çalışanlar tarafından kabul edilerek imza altına alınan bir belgedir. Göksel’le ilgili süreçte de çalışma ilkelerimizin eksiksiz uygulanması için hem Holding seviyesinde düzenli takip yaptık, hem de süreci Kaos GL’nin bilgi ve danışmanlığına açtık. Göksel A.’ın işten çıkarılması ise tüm bunlardan ayrı bir süreç içerisinde gerçekleşti. Tüm uyarı ve çalışma ilkeleri hatırlatmalarımıza rağmen Göksel, iş arkadaşlarına aleni ve sözlü olarak hakaret etmeyi sürdürdü. Son aşamada da cinsel içerikli küfür ve ağır hakaretleri yazılı olarak tekrarlaması nedeniyle iş akdini feshetmek zorunda kaldık. Tek bir hata ile bir çalışanımızın işten çıkarılması söz konusu olamaz. Hatalı ve insan onuruna aykırı davranışların ısrarlı tekrarı iş akdi feshine neden oldu. Göksel A.’ın başlattığı hukuki süreç de şirket lehine sonuçlandı. Haklı gerekçelerle iş akdi feshedildiğinde tazminat ödenmesi hem yasal olarak hem de şirket kurallarımız açısından söz konusu değil. Biz çalışma ilkelerimizi, iyi niyetle sonuna kadar uyguladık, elimizden geleni yaptık.”