İstanbul Sultangazi’de bir araya gelen kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini konuştu. Gazi Mahallesi’nde bulunan Vartolular Derneğindeki toplantıda sunumu Pervin Deniz yaptı.

“Toplumsal cinsiyet nedir, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle nasıl mücadele edilir” başlıklı sunumda, kadınlar da söz aldı. Pervin Deniz yaptığı sunumda, toplumsal cinsiyet kavramını çocuklara takılan isimlerden, okuldaki fişlere, çalışma hayatından ev işlerine kadar her alana sirayet eden cinsiyet eşitsizliklerinden örnekler verdi. Deniz’in sorduğu sorulara yanıt veren kadınlar ise yaşamlarında karşılaştıkları eşitsizliklerden örnekler verdi. Sibel, bir kadının çocukluğundan yetişkinliğine kadar cinselliğinin baskılandığını, gelenek ve görenek haline gelen baskıcı tutumların kadında “el alem ne der” kaygısıyla birleşerek farkında olmadan içselleştirildiğini söyledi. Farkındalık yaratmak için bu konuların kadınlar arasında daha çok tartışılmasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Sibel, “Biz kadınlar bile başka bir kadını farkında olmadan baskılayabiliyoruz. Farkındalık arttıkça, dayanışmamız da artar” dedi.

Çocukluğunun feodal bir mahallede geçtiğini belirten Zübeyde ise, “Mahallede çalışma hayatına giren ilk kadınlardık. Çalıştığımız için yaftalandık. ‘Kadın nasıl çalışır, evinizde oturun, utanmıyor musunuz’ tepkisiyle karşılaştık. Bugün sıradanlaşan bu durum için ben ve kardeşlerim büyük bir mücadele vermiştik. Benim de kadınlara önerim, baskıcı hiçbir görüşe boyun eğmemeleri, mücadele etmeleri” dedi.

LGBTİ’LERE BASKI EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİRİYOR

Toplantının ikinci bölümünde LGBTİ’lerin yaşadıkları baskılar konuşuldu. Eşcinsel ilişkinin “normal” sayıldığı antik çağlardan örnekler veren Pervin Deniz’in, günümüzde ise hakim ideoloji tarafından “sapkınlık” denilerek bireylerin aşağılandığını, çok büyük baskılara maruz kaldıklarını söyledi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü kapsamında okulda yapılan bir etkinlikte eşcinsel bir öğrencisiyle yaptığı konuşmayı aktaran öğretmen bir kadın “Karşımda hüngür hüngür ağlayarak gördüğü zorbalığı anlattı. Ne yapacağımı bilemedim. Çocuğa yardım etmeye çalışırken yanlış bir tavır almaktan korktum, o nedenle rehber öğretmene yönelttim. Ama o güne kadar çocuğu fark etmediğim için çok üzüldüm. Son yıllarda toplumda LGBTİ’lere yönelik farkındalığın artması sevindirici” dedi.

EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZ KAPİTALİZM

Toplantının son bölümünde kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin neden kaynaklandığı sorusuna cevap aradı. Toplantının uluslararası aile gününe denk geldiğini hatırlatan Nazife, milyonlarca ailenin açlık sınırının altında yaşadığını söyledi. Üretim ilişkilerinin sömürüye, özel mülkiyete dayandığı kapitalizmde insan ilişkilerinin de bireyci, bencil olduğunu, bundan dolayı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kapitalizmden azade düşünülemeyeceğini belirtti. Nazife, “Sermaye ihtiyaçları doğrultusunda kadını iş alanlarına çekiyor bir yandan da kadını geleneksel aile rollerine sıkıştırarak kadını, üretim alanlarında kullanacağı işçi çocuklar doğuracak makineler gibi görüyor. Dolayısıyla en büyük düşmanımızın kapitalizm olduğunu bilerek, haklarımız için mücadele etmeliyiz” dedi.

En ufak bir etkinlik için bile bir araya gelmenin öneminden bahseden Pervin Deniz, kadınları bulundukları her alanda hakları için mücadele etmeye çağırarak toplantıyı sonlandırdı. 

Fotoğraf: Ekmek ve Gül