Şiddet ve istismar tablosu ‘abartılı’ diyen müdür, durumu haberimizden öğrenmiş
Pendik Sosyal Hizmetler Müdürü Mustafa Kök, Eğreti Yaşamlar dosyamızda durumunu anlattığımız 4 çocuk ve iki kadına ilişkin devletin “ne yapmadığını” ortaya koyuyor.

Eğreti Yaşamlar dosyasında yaşadıklarını paylaştığımız Nuran ve Sinem’in durumuyla ilgili devletin sosyal hizmet kurumlarının ne yaptığını öğrenmek için gösterdiğimiz çabayı, ancak her seferinde “Bir üst makama başvurun” ile nasıl geçiştirildiğimizi dün paylaşmıştık.
Evdeki iki bebek için annelerine 481 lira maaş bağlandığını, ancak diğer iki çocuk ve kadınlar için herhangi bir girişimde bulunulmadığını öğrenmiş, yine “Gerekli görüldüğü takdirde size dönüş yapılacak” denilerek bekletileceğimizi düşünerek yeniden Pendik Sosyal Hizmetler Müdürlüğünü aramıştık. Konuyla ilgili yetkili biriyle görüşmek istediğimizi yeniden ifade edince Pendik Sosyal Hizmetler Müdürü Mustafa Kök sorularımızı yanıtlamayı kabul etti.

KISIR DÖNGÜ!
Öncelikle evdeki 4 çocuktan ikisi için aylık 481 lira maddi yardım bağlanıp bağlanmadığını teyit etmek istiyoruz. “Doğru” diyor. “Peki, evdeki 4 çocuk için tedbir kararı verilmiş, neden sadece iki çocuk için maddi destek sağlanıyor? Diğer iki çocuğun okula gitmesi gerekiyor, ama sadece oğlan çocuğu okula gidiyor, o da ailenin girişimiyle. Neden kız çocuğu için okul desteği ya da maddi yardım sağlanmıyor?” sorusuna; “Biz sadece iki çocuk için yardım verebiliyoruz” diyor.
Yasada çocuklar için farklı tedbir kararları olduğunu, bu çocuklar için uygulanan tedbir kararının sadece “Psikolojik desteği içeren” bir karar olduğunu söylüyor. Bu desteğin verilmesi için de ailenin çocukları Pendik Sosyal Hizmetler ilçe binasına getirmesi gerektiğini, çocukların uzmanlarla görüşmesi gerektiğini ifade ediyor. “Ama anne çocuklarını getirmiyor, baba getirdi bir iki sefer, ne yapalım getirmiyorlarsa zorla bir şey yapacak halimiz yok” diyor.
“Ailenin çocuklarını ilçe binasına getirecek maddi olanakları yoksa, ya da annenin zaten kendisi psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyorsa?” sorusuna ‘gerekirse’ bununla ilgili destek verileceğini söylüyor.
“Peki bu gerekliliğin olup olmadığına nasıl karar veriyorsunuz? Örneğin bu aile için ailenin maddi durumu, evdeki kadınların sosyal ve psikolojik durumu hakkında bir inceleme yaptınız mı?” sorusuna, “hayır, gerek görülmedi” yanıtını veriyor. Devamındaki diyaloglar şöyle:
- Aile maddi yoksunluk içinde yaşıyor. Çeşitli zamanlarda intihar girişiminde bulunmuş olan, ağır antidepresanlar kullanan ve hastaneden kendisine “Yatış yapmamız lazım” dendiğini ifade eden bir anne var. Böyle bir evde “Çocukları müdürlüğe getirin, psikolojik destek vereceğiz” diyen bir tedbir kararı ne kadar yeterli?
- Anneye ilişkin hastane böyle bir şey öngörmüşse hastaneye yatırsaymış... Biz bir şey yapamayız.
- Peki çocukları bırakacak yeri olmadığı için yatışı kabul etmemişse?
- Çocuklarla yapılan değerlendirmelerde böyle bir ihtiyaca rastlanmadı.
- Çocukların böyle bir durumu dile getirmesi olanaklı mı? Çocuklar için verilen destekte onlara bakan kişilerin psikolojik durumlarının değerlendirmeye alınması gerekmez mi?
- Ona uzmanlarımız karar verir.
- Peki uzmanlarınız bu yönlü bir inceleme yaptı mı?
- Hayır verilen tedbir kararı sadece çocukları içeren bir tedbir kararı...

Yani bir kısır döngü...

“BUNLARI KAVAKPINAR İÇİN YAZSAYDINIZ, DOĞRU DERDİK!”
4 bölümlük dosyamızda Esenyalı Mahallesi’ndeki kadınların ve çocukların durumuna ilişkin ortaya koyduğumuz tabloya ilişkin Pendik Sosyal Hizmetler İlçe Müdürü Mustafa Kök “Çok abartmışsınız” değerlendirmesi yapıyor. Neye istinaden böyle bir değerlendirme yaptığı sorusuna “Tablo o kadar da kötü değil” yanıtını veriyor.
Nuran ve Sinem’in durumuyla ilgili 1.5 ay önce bir tedbir kararı verilmiş olmasına rağmen ancak haberden sonra maddi destek ve eğer ihtiyaç duyulursa başka desteklerin de gündeme geldiğini kendisi söylemişti. Bunu hatırlatınca, “Biz her vakaya yetişemeyiz, çalışan sayımız az.” diyor. Demek ki mahalledeki tabloya ilişkin yeterli bir “bilgilerinin” olmadığını söylediğimizde, “Biz muhtarlara, imamlara eğitimler verdik, burada gereken her şeyi yaptık, devlet tüm olanaklarını seferber ediyor. Sizin haberinizle Nuran ve Sinem’in durumundan haberdar olduk, gereğini yaptık” diyor.
“Demek ki ortada bir abartı değil bir bilgisizlik var?” diyoruz, hâlâ durumun öyle olmadığını söylüyor. “Mesela bu bilgileri Kavakpınar için yazsanız, hadi doğru olabilir deriz, ama Esenyalı için öyle değil, biz gereken her şeyi yapıyoruz. Muhtara, din adamlarına eğitimler veriyoruz. Onlara ya da bize danışsaydınız biz size gerçeği anlatırdık, sizin yazdığınız gibi değil tablo” diyor... Biz de ona 4 muhtar gezdiğimizi, hiçbirinden yanıt alamadığımızı, Pendik İlçe Müdürlüğünü defalarca aramamıza rağmen yetkililerin bilgi vermediğini anlatıyoruz. Bu görüşmelerden kendisinin de elbette haberdar olduğunu ancak girişimlerimizden bilgisi olmasına rağmen bir üst kuruma, il müdürlüğüne bizzat kendi personellerinin havale ettiğini söylüyoruz. “Her şeye yetişemeyiz” yanıtı alıyoruz.
Bu arada, bu görüşmemizin ertesi günü Nuran ve Sinem’den, diğer iki çocuk için de maddi destek yapmak üzere eve görevlilerin geldiğini, çocukların okula yazılması için aileyle görüşüldüğünü öğreniyoruz.

EVET, SİNEM’E ‘YA BABANIN EVİNE GİT, YA DA ANNENLE YAŞA’ DEDİK
- Sinem bebeğini koruyucu aileye verip, iş bulmak istediğini söylüyor? Siz ona “Sen bu çocuğu kendi rahatın için vermek istiyorsun. Çocuk yanında kalsın. Sen de ya babanın evine git ya da sana aylık bağlayalım, annenle bu evde yaşa” dediniz mi?
- Durumu değerlendirdiğimizde böyle uygun olduğunu düşündük.
- Peki bebeği ve anneyi ruhsal sağlığı yerinde olmadığını ifade eden bir annenin olduğu ve yoksulluğun apaçık ortada olduğu bir eve geri göndermeniz doğru mu?
- İhtiyaç dahilinde sonradan farklı destekler de verilir. Zaten eve 900 lirayı aşkın para girecek. Baba da çalışıyor.
- Baba iş kazası geçirmiş, ancak iş bulabilirse çalışıyor ama?
- ....
- Peki Nuran kendi çocuklarına bakamadığını ifade ederken, bebeğin Nuran tarafından bakılması ve Sinem’e o evde annesiyle “iyi geçinmesini” salık verip, iş bulmasını söylemek sağlıklı mı sizce?
- Buna ilişkin değerlendirmeyi uzmanlarımız yapar...
- Uzmanlarınızın bu yönlü bir incelemesi var mı? Olacak mı?
- Gerekirse olur.


İlgili haberler
Yoksulluk, şiddet, istismar üçgeninde kadınlar ve...

Esenyalı’da eczacı ve terzi anlatıyor: Dayak artık kanıksanmış, enseste değil gebeliğe çözüm arıyorl...

Yoksulluk, şiddet, istismar üçgeninde kadınlar ve...

Mahallede 4300 hastaya bakan bir aile hekimi “İstanbul’un ve ülkenin küçük bir panoraması” dediği Es...

Yoksulluk, şiddet, istismar üçgeninde kadınlar ve...

Günlerdir sorunlarını anlattığımız Esenyalı’da çözümü Kadın Dayanışma Derneğinden kadınlarla konuştu...

Bu mu ‘sosyal hizmet’! 481 lirayı al ve sus!

Devlet; 1.5 ay önce tedbir kararı konulan çocuklar için ancak dosya haberimizden sonra devreye girdi...