CHP’li kadın milletvekillerinin İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya yönelik her hafta gerçekleştirdiği basın açıklamasını bu hafta KEFEK CHP Sözcüsü Av. Sera Kadıgil yaptı. Kadıgil açıklamasında Sözleşme’nin feshedilme gayretinden bugüne en az 10 kadının öldürüldüğünü ifade ederek artık kolluğun şiddet mağdurlarını geri çevirdiği iddiasını gündeme getirdi. Kadıgil, İçişleri Bakanı’na “İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezinin açıklaması uyarınca Kolluğun şikâyet almadığı, gelen mağdurları aile mahkemesine yönlendirmeye çalıştığı son yirmi gündeki en sık duyulan şikayet konulardan biri. Ne yapacaksınız Sayın İçişleri Bakanı? İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik şiddet azaldı diye istatistik mi yayınlayacaksınız? O yüzden mi alınmıyor bu şikayetler? Ölen ölsün kalan sağlara da ‘sıfır tolerans’ masalı mı anlatacaksınız çıkıp utanmadan?” diye sordu.

Adalet ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı’na da seslenen Kadıgil, “Nasılsınız Sayın Adalet Bakanı! Nasıl gidiyor insan hakları eylem planınız? Kadını insandan belli ki saymayan bu hakimlerle ilgili şikayetlerde gereğini yapacak mısınız? Neredesiniz Sayın Aile Bakanı! Millet acından ölürken yoksulluk bitti açıklaması yapmaktan, belediye başkanlarına laf yetiştirmekten kafanızı kaldıracak zaman bulursanız bu ihlallerle de ilgilenecek misiniz?” ifadelerini kullandı.

AKP iktidarının kadınların hayatlarını korumak istemediğinin altını çizen Kadıgil “Kadınların hayatını koruyamayan demek eksik oluyor, korumayan, korumak istemeyen, sırtını dayadığı ataerki uğruna, toplumsal cinsiyet eşitliğini öcü bellediği için ayda 30-40 kadını bu düzene kurban vermeyi alenen tercih eden bir iktidarla karşı karşıyayız!” ifadelerini kullandı.

‘ÜLKEDE NE KADAR KATİL VARSA YÜZÜ GÜLÜYOR’

Açıklamasında tek adamın isteğiyle ortaya çıkan durumun kadın şiddetinin faillerini cesaretlendirdiğini ifade eden Kadıgil, meslektaşı olan avukatlardan edindiği bilgileri nakletti. Kadıgil, şiddet mağdurlarının şikayetlerinin karakollardan geri çevrildiğini belirterek, “Avukatını arayıp İstanbul Sözleşmesi kalktığına göre serbest kalabiliyor muyuz diye soran şiddet faili mi ararsınız, çocuğuna istismardan hapis yatarken Sözleşme’den çekilme müjdesiyle velayet derdine düşen yüzsüzleri mi ararsınız... Ülkede ne kadar katil, tecavüzcü, varsa maşallah hepsinin yüzü gülüyor!” dedi.

‘TOPLAYIN KEFEK’İ DOĞRU DÜZGÜN TARTIŞALIM!’

Kadıgil açıklamasında geçen bunca süreye rağmen KEFEK’in hâlâ toplanmadığının altını çizerek “Neredesiniz Sayın Kefek Başkanı? İktidar partisi ve küçük ortağının kadın milletvekilleri? İstanbul Sözleşmesi’nden tek erkeğin imzasıyla çıkmaya yeltendikleri bu ortamda toplanmayacaksa neden var, ne iş yapar bu KEFEK? Bakın bugün toplantıya çağrı dilekçemizi veriyoruz.Ya çıkın aralarınızdan bağzılarının hiç utanmadan yaptığı gibi erkekliği savunmak için saçma sapan argümanlarla kadın düşmanlığı yapın, ‘yok hepimiz öyle değiliz’ diyorsanız buyurun toplayın KEFEK’i doğru düzgün tartışalım. Yapmayacaksanız da direkt kapatın Komisyonu, bu maskeli baloyla, bu mış gibi yapmalarla, bu erkeklerin dizinin dibinden ayrılamayan biat siyasetinizle ne siz uğraşın ne bizi uğraştırın!” dedi.

KADINLARA YÖNELİK TÜM SALDIRILAR İKTİDARIN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR’

Kadıgil, son olarak kadınlarla ilgili meseleleri gündem değiştirmek olarak değerlendirenlerin fena halde yanıldığını ifade ederek “Hani kadınlarla ilgili olduğu düşünülen her mesele kimilerince gündem değiştirmek, hani gerçek gündemin ağırlığını unutturacak tali unsurlar, hani hafif konular, hani sıkıştıkları topu taca atmalar olarak yorumlanıyor ya. İşin aslı öyle değil! Gündem falan değiştirdikleri yok! Şahsım devleti ajandasının ayrılmaz bir parçasıdır kadınlara yönelik tüm saldırılar! Ve biz İstanbul Sözleşmesi dedikçe “millet aç” diye cevap verenler de şunu iyi bilsin ki bugün millet açsa, bugün dolar 8 buçuk liraysa, tam da bir gecede uluslararası bir sözleşmeden çekilebilirim sanan tek adam rejimi yüzündendir! Ve buna karşı durmak sadece kadınların değil tüm toplumun görevidir! Ve unutmayın ki, hukuku işine geldiği gibi eğip bükmeye meraklı ve mevcudiyetini tam da bu orman düzenine sırtını dayayarak sürdürebilen saray bekçileri, her faşizan rejimde olduğu gibi bir kez daha yolunu kadın haklarına saldırarak açmaya çalışmaktadır” dedi.

Fotoğraf: CHP Basın