Rojin'in sırası 1 yıldır boş
Rojin Kabaiş'in kaybettirilmesinin üzerinden bir yıl geçti, ancak hâlâ adalet yok. Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri sıra arkadaşları için adalet mücadelesini sürdürüyor.

Ben Rojin’in sıra arkadaşıyım. Rojin'in kaybettirilmesinden bu yana yaklaşık olarak bir yıl geçti ve yeni eğitim yılına başlamış bulunmaktayız. Bu süreçte olayın tanıkları olarak yaşadığımız şeylerden bahsetmek istiyorum. Sizin de bildiğiniz gibi sıra arkadaşımız Rojin 27 Eylül Cuma akşamı yurttan ayrılıp kampüs sahiline doğru gitmişti ve bir daha geri dönememişti. O gün yurtta konuşulanlar hâlâ kulaklarımızda yankılanıyor. “Önemli bir şey değildir nasıl olsa geri döner” tarzında cümleler kuruluyordu. Fakat aradan günler geçmesine rağmen maalesef arkadaşımızdan hiçbir ize ulaşamadık. Rojin’in ailesinin de kararlı duruşu sayesinde sesimizi tüm ülkeye duyurmayı başardık. Yaptığımız eylemler arkadaşımızın başına ne geldiğini nerede olduğunu ne yaşadığını öğrenmek içindi. Eylemler sırasında yaşanılanlar her genç kadın için bir eğitim yuvasına dönüştü. Birbirimize yaptığımız destekler ve zılgıtlar yalnız olmadığımız ve birbirimize sahip olduğumuzun en büyük göstergesiydi. Eylemlerden sonra sesimizi duyurmayı başardık ama olayın aydınlatılmasını başaramadık maalesef. Rojin'in bulunmasından sonra oklar tamamen rektörlüğe dönmüştü. Hem derin bir acı içerisindeydik hem öfkeliydik. Nasıl olur da bir kadın kampüs sınırları içerisinde kaybolur ve 18 gün boyunca bir daha bulunmaz? Bulunduğunda ise kampüsten kilometrelerce ötede ve nasıl oraya gittiği bilinmez? Nasıl olur da tüm gece yurttan izin almadığı halde dışarda kalan bir öğrenci aranmaz ailesine haber verilmez? Sahilin hemen yanında yer alan bilmem kaç katlı rektör villasının çevresi kameralar ile donatılmışken onun hemen ilerisinde Rojin arkadaşımızın hiçbir kamera kaydı olmaz?

İsyanımız bu bir yıllık süreçte çığ gibi büyümeye devam etti ve devam da edecek. Bugün gelinen noktada maalesef herhangi bir gelişmeye şahit olamadık çünkü dosya gizliliği hâlâ devam etmekte. Neler yaşandığı devlet eli ile saklanmakta. Olayda herhangi bir şüpheli var mı varsa kimler yurt çalışanları mı güvenlik görevlileri mi sözde çok güvenli kampüse elini kolunu sallayarak giren kişiler mi?

Öğrencilerin tedirginliği sürüyor 

Bütün bu çelişkiler bugün biz Yüzüncü Yıl Üniversitesinde okuyan kadınlar arasında tartışma konusu. Eylemlerde, kafelerde, dışarıda gördüğümüz kadın arkadaşlarımız büyük bir korku halinde. Bugün eylemde buluştuğumuz kadın arkadaşlarımız “Can güvenliğimiz yok belki de katiller şu an hala aramızda belki de az önce yanımdan geçti” şeklindeki endişelerini dile getiriyorlar. Aradan bir yıl geçmesine rağmen ilk günkü korku devam etmekte. Alınan önlemler sadece kampüs girişlerine birkaç güvenlik yerleştirip kimlik kontrolü ile sağlanmakta. Olayın baş sorumlusu olan yurt müdürleri hala görevlerine devam etmekte üstelik isimlerine gizlilik kararı getirilmekte.

Rojin için dağıtılan bildiriler toplatıldı

Bunlar yetmezmiş gibi bizzat rektör kararı ile Rojin Kabaiş’e dair bütün haberlere erişim engeli getirildi. İlahiyat Fakültesinde Rojin için dağıtılan bütün bildiriler tek tek güvenlikler tarafından toplatıldı. Bir kadın güvende olması gereken yerde kaybettiriliyor neler yaşandığı gizleniyor ve iz bırakmadan üstünü örtmeye çalışıyorlar. O çok sevdikleri üniversitelerinin adı kirlenmesin diye erişim engeli getiriyorlar. Kadın arkadaşlarımız için bu yapılanlar “Canımız bu kadar ucuz mu?” şeklinde bir öfkeye dönüşmüş durumda.
Rojin öldürülürken neredeydiniz?

Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama “Ya yurttan atılırsak ya uzaklaştırma alırsak” şeklindeki endişeler de eylemlere katılımı büyük oranda azaltıyor. Bizzat yurtların girişlerine yerleştirilen polisler aracılığı ile öğrencilere göz dağı verilmekte. Hatta size bir kadın arkadaşımız ile polis arasında geçen diyalogdan bahsetmek istiyorum. Yurt kapısının girişinde bekleyen polisler kadın arkadaşları çağırıp kalem defter hediye etmeye çalışıyormuş bir arkadaşımız da bunları reddedip “Rojin öldürülünce neredeydiniz?” demesinin üzerine polis, arkadaşımıza “Yalnız o intihar etti biliyorsunuz değil mi?” şeklinde bir cevapla karşılık vermiş. Bu olay hepimizde çok derin bir etki bıraktı. Devlet erişebildiği her alandan konuyu çarpıtmak ve intihar süsü vermek için çabalamakta. Yapılan korkutmalar ve baskılar ile de kadınları sindirmeye çabalamakta. Bütün bu baskılara rağmen yılmadan her eylemde “Rojin intihar etmedi, Rojin Kabaiş isyanımızdır” diyerek sesimizi çıkarmaya ve duyurmaya devam edeceğiz.

Sessiz kalmayacağız

Bugün Yüzüncü Yıl Üniversitesi kadın öğrencileri olarak suçluların bulunup cezalandırılmasını talep ediyoruz. Dosyaya getirilen gizlilik kararı kaldırılmalı. Kampüs güvenli bir eğitim yuvası haline getirilmeli. Sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Bütün baskılara rağmen unutturmayacağız. Bijî tekoşîna jinan!

Fotoğraf: MA

İlgili haberler
Van'da kadınlar Rojin için buluştu

Kadınlar Rojin için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kampüsünde buluştu.

Rojin için mücadeleye devam ediyoruz

'Sıra arkadaşları olarak Rojin için ses olmaya devam ediyoruz; unutmak da unutturmak da yok, mücadel...

'Her alanda Rojin’in sesi olacağız'

Dicle Üniversitesi öğrencileri, Rojin Kabaiş için kampüste açıklama yaparak, Rojin Kabaiş’in ölümünü...