Narin Güran davasının ikinci duruşması görülüyor
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin görülen davanın ikinci duruşması başladı.

Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin görülen davanın ikinci duruşması başladı. Narin Güran cinayetine ilişkin haklarında "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar; annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar, ikinci duruşma için yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye getirildi. Mahkeme salonu ve adliye çevresinde de geniş güvenlik önlemi alındı. Duruşma öncesi Amed Şiddetle Mücadele Ağı bileşenleri adliye önünde açıklama yaptı.

'SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Açıklamada söz alan Rosa Kadın Derneği Yöneticisi Berfin Polat, “21 Ağustos’ta kirli bir işbirliği ile kaybettirilen Narin’in cansız bedenine ancak 19 gün sonra ulaşılabilmiştir. Bizler ağ bileşeni kadınlar olarak adalet talebini haykırmak için buradayız” dedi.
MA'nın aktardığına göre bileşenler adına basın açıklamasını, Amed Barosu Kadın Hakları Komisyonundan Merve Karadaş okudu. Karadaş, Van’da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’i de hatırlatarak, “Bu dosya, hâlâ soruşturma aşamasında sürüncemede bırakılmıştır. Soruşturmadaki yavaşlık, delillerin eksikliği ve otopsi raporlarındaki ihmaller, kadın cinayetlerine yönelik yargı süreçlerinin ne denli yetersiz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Rojin’in ölümüyle ilgili tüm sorumluların yargılanması ve adaletin sağlanması için kamuoyunu bu davayı yakından takip etmeye davet ediyoruz. Amed Şiddetle Mücadele Ağı olarak, Narin’in, Rojin’in ve her bir kadın ve çocuk cinayeti dosyasının sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.
"YASALARI UYGULAYIN"
Toplumsal düzenin sağlanması için adaletin sağlanması gerektiğini belirten Merve Karadaş, “Kadınların yaşam hakkını savunmak için etkin, kapsamlı ve gerçekçi politikalar geliştirin. 6284 sayılı Kanun’u etkin bir şekilde uygulayın, kadın örgütlerini yargılama süreçlerinin dışında tutma tavrından derhal vazgeçin. Kadın cinayetlerine yönelik soruşturmalarda hızlı ve eksiksiz adımlar atın, adaleti sadece mahkeme duvarları arasında değil, kadınların her alanda güvende olduğu bir toplumsal düzenle sağlayın. Dayanışmamızı büyütmek, sesimizi çoğaltmak için herkesi kadınların adalet mücadelesine omuz vermeye çağırıyoruz. Unutmayın, Mücadele edersek kazanırız; dayanışırsak değiştirebiliriz” dedi.
TBMM İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU BAŞKANI DURUŞMADA

DHA'nın aktardığına göre TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AKP Osmaniye Milletvekili Derya Yanık heyet ile duruşmaya katıldı. Heyet, kendileri için ayrılan bölümde oturdu. AKP Adıyaman Milletvekilli Mustafa Alkayış, Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmaya katıldı.

'SALİM GÜRAN HER GÜN NASILSA, O GÜN DE ÖYLEYDİ'

Duruşmada Salim Güran'ın işçisi 15 yaşından küçük R.A., pedagog eşliğinde adli görüşme odasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden dinlendi. Olay gününü anlatan R.A., "Salim Güran her gün nasılsa, o gün de öyleydi. Babam daha sonra aşağı tarlaya gitti. Babam gittikten 15-20 dakika sonra gitti. 'Üzerimi değiştireceğim' dedi. 6.30 gibi babam da yukarı geldi. Ondan sonra oturduk, yemek yedik. Salim Güran da bizimle yemek yedi. Daha sonra birisi, Salim Güran'ı aradı. Kızın kaybolduğunu söyledi. Pil vardı. Bana pil getirmemi söyledi. 'Akşam el feneri için lazım' olur diye. Daha sonra babamla beraber gittiler” dedi.

Mahkeme dosyasına giren Salim Güran ve R.A. arasındaki konuşma dinletilerek, konuşmayı hatırlayıp hatırlamadığı sorulması üzerine R.A., "Fıskiyeyi üst üste koymuştuk. Beni aradı, 'Orada bir sivrik çıkmış' dedi. Ona sivrik diyoruz. Çünkü sivrik çıkınca orası susuz kalıyor. Taşların üzerine çıktığı zaman görüyordu. Çoğu sefer arıyordu bunun için. Çıktığı zaman beni arıyordu" diye konuştu.

Çocuk, "Senin yüzünden başımız belaya girdi. Üzerinde temiz kıyafetleri vardı. Her iki ayağı da suya girmiş gibiydi" diye tutulan tutanakla ilgili de "İfadelerimi okumadım. Sadece bana imza attırdılar. Bana 'Ayakları ıslak mıydı' diye sordular. Ben de 'Yok' dedim. Böyle bir şey demedim. Ayaklarına fazla bakmadım ama geldiği zaman ayakları normaldi" yanıtını verdi.

15.52'de Salim Güran ile konuşma yaptığı ancak o saatlerde Salim ile yan yana olduğuna dair beyanı ile ilgili çelişkinin sorulması üzerine de R.A. "Hatırlamıyorum. Saatleri tahminime göre söyledim. Saate bakmadım. Salim Güran benim yanıma ilk geldiğinde babamı aradı" dedi.

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in 'Soruşturma aşamasında öğleden sonra Salim'in sürekli olarak yanında olduğuna dair beyanı vardı. Bu konuda telkin oldu mu?' sorusuna R.A., "Olsaydı söylerdim, yeter ki bu cezaevinden çıkayım. Kimse beni yönlendirmedi" yanıtını verdi.

Fotoğraf: MA

İlgili haberler
Narin davası ve bir organize kötülüğün seyri

Narin cinayeti davasının 3 gün süren ilk duruşması boyunca Güran ailesinden sanıkların birbirinin ay...

Narin Güran cinayeti davası üçüncü günü| Sanıkları...

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu sanıkların ağırlaştırılmış mü...

Narin Güran cinayeti davası ikinci gününde| İfade...

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu sanıkların ağırlaştırılmış mü...