Miras paylaşımında 'yeni dönem' iddialarına İstanbul Barosundan açıklama: Eşit miras ilkesi yürürlükte
Tapu Sicilinde Arabuluculuk Genelgesi sonrası eşit miras ilkesi fiili olarak zedeleniyor; İstanbul Barosu, genelgenin Medeni Kanun'u aşamayacağını ve kadınlar üzerinde baskı yarattığını vurguluyor.

Son günlerde çeşitli haber sitelerinde yer alan, miras paylaşımında tarafların eşit pay almak zorunda olmadığı ve uzlaşma yoluyla farklı oranlarda paylaşım yapılabileceği yönündeki haberler kamuoyunda dikkat çekti. Cumhuriyet başta olmak üzere pek çok medya kuruluşunda yayımlanan haberlere göre, “Tapu işlemlerinde mirasçılar arasında eşit paylaşım şartı kaldırıldı” iddiası öne sürüldü. Ancak bu iddiaya dayanak oluşturan bir yasa değişikliği bulunmuyor. Medeni Kanun’da miras paylarının belirlenmesine ilişkin açık hükümler yer alıyor ve bu hükümler yürürlükte.

ZORUNLU ARABULUCULUK UYGULAMASI VE KADIN MİRASÇILARIN HAK KAYIPLARI

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, bu iddialarla ilgili yaptığı değerlendirme sonucunda bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Son günlerde aile içi uyuşmazlıklar ile miras paylaşımındaki arabuluculuk süreçlerine ilişkin haberlerde dile getirilen iddiaların yasal temeli olup olmadığını araştırdık; bu iddiaları doğrulayacak herhangi bir mevzuat değişikliğine rastlanmamıştır” ifadelerine yer veriliyor.

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezinin değerlendirmesine göre, iddiaların kaynağında Kasım 2024 tarihli “Tapu Sicilinde Arabuluculuk Uygulamaları” Genelgesi (2024/5) yer alıyor. Bu genelge, ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuk anlaşmalarının resmi senet olmadan tapuda tesciline imkân tanıyor. Ancak İstanbul Barosu, bu genelgenin Medeni Kanun’un eşit miras ilkesini değiştirmediğini vurguluyor: “Bir genelge, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) miras paylarına ilişkin açık hükümlerini değiştiremez. TMK'daki eşit miras ilkesi yürürlüktedir; alt düzenlemelerle ‘delinmesi’ hukuken mümkün değildir.”

GENELGE UYGULAMAYA GİRDİĞİNDEN BERİ HAK KAYBI BAŞVURULARI ARTTI

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, uygulamaya geçilmesinin ardından özellikle kadın mirasçılardan gelen hak kayıplarına uğradıklarına dair başvurulardaki artışın dikkat çekici olduğunu belirtiyor: “Zira uygulamanın başlamasıyla birlikte, özellikle miras kalan taşınmazlar üzerinde kadın mirasçıların hak kayıplarına uğradığına dair başvurular ve somut örnekler dikkate değer biçimde artış göstermektedir.”

Açıklamada, kadın mirasçıların sürece dair yeterli bilgiye sahip olmadan, ekonomik bağımsızlık ve hukuki destekten yoksun biçimde baskı altında arabuluculuk anlaşmalarına yönlendirildikleri vurgulanıyor: “Ortaklığın giderilmesi yoluyla yapılan miras tasfiyelerinde, kadın mirasçılar çoğu zaman sürece dair yeterli bilgiye sahip olamamakta, hukuki destek alma imkânı bulamamakta ve hak arama yollarından fiilen dışlanmaktadır. Okuryazar olmayan, ileri yaşta, ekonomik bağımsızlığı bulunmayan kadınlar, arabuluculuk görüşmelerine baskı altında ve yeterli bilgilendirme yapılmaksızın dahil edilmekte; imzaları alınmakta ve bu süreç sonunda miras paylarından mahrum bırakılmaktadırlar.”

KADINLAR HAKLARINDAN FERAGAT ETMEK ZORUNDA KALIYOR

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi mevcut örneklerin, aile arabuluculuğu uygulamasının yeniden gündeme getirildiği bu dönemde, mevcut örnekler arabuluculuk mekanizmasının kadınlar açısından ne denli riskli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade ediyor. “Toplumsal eşitsizliklerin belirleyici olduğu aile yapılarında arabuluculuk, hak aramanın değil, haklardan vazgeçmenin zeminine dönüşmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, ekonomik bağımlılık ilişkileri ve güç asimetrileri gözetilmeksizin yürütülen arabuluculuk süreçleri, kadınların haklarından feragat etmeye zorlandığı ya da bu hakları dahi bilmeden imza attığı bir zemin haline gelmektedir” deniyor.

ARABULUCULUĞUN KADINLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ GÖZDEN GEÇİRİLSİN

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, açıklamasının sonunda yasal düzenlemelerin ve uygulamanın kadınlar başta olmak üzere kırılgan gruplar üzerindeki etkilerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor: “İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak; arabuluculuk uygulamalarının kadınlar ve diğer kırılgan gruplar üzerindeki etkilerinin titizlikle değerlendirilmesini, yasal çerçeve ve uygulamanın acilen gözden geçirilmesini kamuoyunun ve yetkili kurumların dikkatine sunarız.”

Kolaj: Canva Pro

İlgili haberler
Aile yılında arabuluculuk tartışması | Kadınları n...

Arabuluculuk uygulaması zayıfı değil, güçlüyü koruyan bir uygulama olarak ilerlemekte ve yerleşmekte...

Kadınların sorunlarını arabuluculuk mu çözecek?

'Aile hukukunda arabuluculuğun kadının da lehine yürütüleceğini iddia edenler var. Ne kadar güvenirs...

Emekli Aile Hakimi Zerrin Togay ile aile hukukunda...

Emekli Aile Hakimi Zerrin Togay ile geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen Medeni Kanun Çalıştayı'nda da...