Küresel Cinsiyet Farkı Endeksi Raporunda rakam bol mücadele vurgusu yok
Dünya Ekonomik Forumu 2022 Küresel Cinsiyet Farkı Endeksi yayımlandı. Türkiye, cinsiyet eşitsizliği tablosunda 146 ülke arasında 124. sırada yer alıyor.

Cinsiyet eşitliğinin mevcut durumunu ve evrimini ekonomik katılım ve fırsat eşitliği, eğitim düzeyi, sağlık ve hayatta kalma, siyasi güçlendirme olmak üzere dört temel boyutta kıyaslayan 2022 Küresel Cinsiyet Farkı Endeksi 13 Temmuz’da yayımlandı.

Dünya Ekonomik Forumu, bu endeksi 2006’dan beri yayımlayarak dünyadaki ülkelerin zaman içinde cinsiyet eşitsizliklerini azaltmadaki ilerlemesini takip ediyor.

Dünyanın ilk 10 ekonomisine sahip ülkeler, göstergelere göre cinsiyet farklılıklarının en az yüzde 80’ini kapatırken, İzlanda yüzde 90,8 ile küresel sıralamada lider durumda.

Bu yıl, Küresel Cinsiyet Farkı Endeksi, 146 ülkeyi karşılaştırarak ülkeler arası analiz için bir temel sağlıyor. Türkiye, cinsiyet eşitsizliği tablosunda 146 ülke arasında 124. sırada yer alırken, Afganistan 146. sırada listeyi tamamlıyor.

Rapora göre 2022’de küresel cinsiyet farkı yüzde 68,1 oranında azalmış durumda. Bu, 2021’e (136 yıl) kıyasla dört yıllık ilerlemeyi gösteriyor. 2022 endeksinin kapsadığı 146 ülkede, sağlık ve hayatta kalma konusundaki cinsiyet farkı yüzde 95,8, eğitimde ilerleme yüzde 94,4, ekonomik katılım ve fırsatlar yüzde 60,3 ve siyasi yetkilendirme yüzde 22 cinsiyet farkı azaldı.

Rapora göre Kuzey Amerika, cinsiyet farkı açığını %76,9’luk kısmını kapattığı için tüm bölümlerde liderlik ediyor. Rapor Özellikle Kuzey Amerika’nın cinsiyet eşitsizliği farkını önde kapattığını vurgulayarak sosyal, ekonomik haklar açısından ilerleme olduğunu vurguluyor, ancak 24 Haziran’da ABD’de Yüksek Mahkemenin kürtajı ülke genelinde anayasal hak olarak koruyan 50 yıllık Roe v Wade kararını bozması üzerine kadınların güvenli kürtaja erişim hakları eyaletlerin inisiyatiflerine bırakıldı. ABD’de kürtaj hakkına ilişkin saldırı özellikle Ortadoğu ülkelerini etkiledi.

Gap Raporu’nun sıralamasında listenin sonunda yer alan Afganistan, bazı Arap ülkeleri ve İran gibi ülkelerde ABD’de alınan kararın yansımaları hızlıca görüldü. Örneğin İran’da engelli çocukların kürtajına dair verilen yasal hak kadınlardan alındı ve mahkeme kararına tabii tutuldu. 

İŞGÜCÜNDEKİ CİNSİYET UÇURUMLARI: ORTAYA ÇIKAN BİR KRİZ

Küresel Cinsiyet Farkı Endeksi’ne dahil edilen 102 ülkeden işgücüne katılımda cinsiyet eşitliğinin analizi, kadınlar açısından işgücüne katılım 2009’dan bu yana yavaş yavaş düştüğünü göstermektedir.

Bununla birlikte bu eğilim cinsiyet eşitliği puanlarının iki yıl boyunca keskin bir şekilde düştüğü 2020’de yoğunlaştı. Sonuç olarak, 2022’de işgücünde cinsiyet eşitliği, endeksin ilk derlenmesinden bu yana kaydedilen en düşük seviye olan yüzde 62,9’a ulaştı.

Pandeminin yoğun döneminden sonra açıklanan raporda kadınların farklı iş kollarında çalışmaya başlaması veya çalışma hayatına tutunması raporlara göre de güçleşti.

İstihdama dahil olmak için ve fırsat eşitliği açısından bu sene Türkiye 146 ülke arasında 134. oldu. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), “Kadın İşsizliğinde Alarm Zilleri Çalıyor” başlıklı raporu, kadın işsizliğindeki ciddi artışa işaret ederken, istihdamda erkeklerin daha çok tercih edildiğini de verilerle ortaya koydu. 

SİYASİ TEMSİLDE CİNSİYET FARKLILIKLARI

Politikaya katılım açısından daha fazla kadın katılımı, ülke içerisinde temsilci olmak, karar sürecine dahil olmak rapora göre kadınların daha fazla istekli olduğu bir dönem. Küresel Cinsiyet Farkı Endeksi’nden elde edilen veriler, kadınların ülkelerinde politik alanlarda resmi olarak yer alması Gap raporuna göre artmış durumda. Ancak rapora göre Türkiye’de kadınların politikada yer alması üzere yaşadığı cinsiyet eşitsizliği geçtiğimiz sene yayımlanan rapora göre aynı kalarak bir ilerleme kaydetmemiş durumda. Bu sene Türkiye politikada cinsiyet eşitsizliği açısından 146 ülke arasında 112. oldu. Bu rakam açıklanırken Türkiye’de birçok resmi göreve sahip kadın politikacılar atama yoluyla politik zeminden uzaklaştırılmak istendiler ve hatta en temel hakları olan siyasi parti üyelikleri mahkemelerce düşürüldü.

EĞİTİM VE BECERİ ÖNCELİKLENDİRMESİNDE CİNSİYET FARKLILIKLARI

Kadınlar hâlâ eğitim, sağlık ve bakım alanlarında erkeklere göre daha fazla çalışıyor. Bilim, teknoloji ve matematik alanlarında ise daha az yer alıyor. Cinsiyet farkı en çok iki alanda görülmektedir. Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) bölümünden mezun olan kadınların oranı yüzde 7,1 iken, erkeklerin oranı yüzde 8,2. Mühendislik ve inşaat sektöründe bu rakamlar erkeklerde yüzde 24,6, kadınlarda ise yüzde 6,6. Geleneksel eğitimde ana dallarda cinsiyet ayrımı devam ederken, bu yılki rapordan elde edilen veriler, her zamankinden daha fazla kadının çevrimiçi eğitime katıldığını gösteriyor.

Türkiye ise 2021 Gap Raporunda 0.975 puandan 0.973 gerileyerek 146 ülke arasında 101. sırada yer aldı. Öte yandan raporda pandemi döneminde yapılan çevrimiçi eğitim sürecinden bu yana çevrimiçi eğitimde cinsiyet eşitsizliğini bu yöntemle azaldığını ifade ediyor ancak Ortadoğu ve Türkiye gibi ülkelere baktığımızda bu ifadenin tersiyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Eğitim materyallerine erişim, ekonomik kaygılar, materyallerin erkek ve kadınlar açısından kullanma önceliği ve evde bakım veya ev hayatını sırtlama yükünün kadınlarda ve kız çocuklarında olduğunu bu süreçte analiz etmemiz mümkün. Pandemi süreci toplumun her kesiminin üzerinden bir silindir olarak geçerken kız çocukları da daha çok o silindirin altına itilenlerden oldu. Kız çocuklarının mahkum edildiği yaşam koşullarını ve onları bu koşullara mahkum edenleri bir hatırlayalım

DÜNYA’DA NE OLUYOR?

Rapor her ne kadar çeşitli yönleriyle cinsiyet eşitsizliğinin oranlarını bize sunsa da devletlerin aldığı kararlar, kadın haklarına yönelik saldırıları ele almıyor. Raporda eksik kalan bir diğer yön ise cinsiyet eşitsizliği farkının azaldığı ülkelerde nedenler, mücadele yönleri ve endeksleri, ülkelerin koşullarına dair somut tahliller. Örneğin rapor 132 yıl böyle devam ederse eşitsizliğinin biteceğine vurgu yapıyor ancak bu koşulların oluşmasına ilişkin yöntemleri, mücadele vurgularını eksik bırakıyor. Rapor mevcut kapitalist sistemde yapılan “iyileştirmeleri” veya gerilemeyi göstererek bu “eşitliği” aynı sistemin içerisinde yapılan politik müdahalelerle açıklıyor. Ama dünyadaki tablo hem Kuzey Amerika’da hem Avrupa’da hem de Ortadoğu’da ve Afrika’da kadın haklarına yönelik günden güne artan saldırıları ve bu saldırılara karşı mücadelenin yoğunlaşmasını gösteriyor.

Fotoğraflar: weforum Gap Report