11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü sebebiyle Türkiye’nin pek çok şehrinde etkinlikler yapıldı, konferanslar düzenlendi, sergiler açıldı. Bu gün sebebiyle Ankara’da da “Kız Çocuklarının Geleceği İçin Alternatif Adımlar” söyleşisi gerçekleştirildi. Çağdaş Sanatlar Merkezinde yapılan etkinliği Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi düzenlerken, birçok alandan kadın çalışmaları yürüten örgütlerin yanı sıra kadınların yoğun katılımı dikkat çekiciydi. Kadınlar anlatımlarında en çok vurgu yaptığı toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ‘ne yapabiliriz’i tartıştılar.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’İN 2030 HEDEFLERİ

Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifinden Selen Doğan, Zekican Sarısoy ve Meraklı Kedi İlkokulundan Cansu Er alanlarından bilgi aktarımında bulundu ve kız çocuklarının sorunlarını tartışmaya açtı. Birleşmiş Milletlerin ‘Kız çocuklarının gücü 2030’a doğru’ hedeflerinden bahseden Selen Doğan, “Bir zamanlar hepimiz birer kız çocuğuyduk. Ayrımcılık, şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kalmak, ihmale ve istismara uğramak hepimizin sorunu” dedi. Doğan, Birleşmiş Milletler bünyesindeki devletlerin kız çocuklarının kalkınmasındaki hedeflerinin arasına; yoksulluğun giderilmesi, açlığın önlenmesi, sağlık, kaliteli eğitim, temiz suya erişmek, toplumsal cinsiyet eşitliğine erişmek, temiz enerji, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, sanayide yenilikçilik ve alt yapı, eşitsizlikleri azaltmak, sürdürülebilir kent, sorumlu tüketim, iklim, barış, yerel ulusal kültürel etkinlikler konularıyla 2030’a hazırlandıkları bilgisini verdi.

KIZ ÇOCUKLARI ERKEKLERE GÖRE DAHA AKTİF ROL ALIYOR

Meraklı Kedi İlkokulundan eğitimci Cansu Er yaşamı, kolektif emeği savunan, yüzü üretime dönük çocuklar yetiştirmenin amaçları olduğunu söyledi. Er, “Kız çocukları erkek çocuklara göre çözüm önerisi sunmada ve peşine düşmede daha aktif rol alıyor. Çim alanlarda kız ve erkek çocukları birlikte futbol oynarken genel toplumsal cinsiyet rollerini aşıyor” diye konuştu.

KIZ ÇOCUKLARININ GELECEĞİ GÜVENCE ALTINA ALINMALI 
Dünyada birçok kız çocuğu bugün eğitim almak yerine tarım işlerinde, sanayide, hasta, çocuk ve yaşlı bakımında çalıştırılıyor. Son zamanlarda savaş nedeniyle Suriye’den de gelen birçok çocuk istismara açık. Egemen dil ve savaşlar çocukların önüne aşılmaz bir set gibi konuyor. Bu şartlarda kız çocukları için atılacak küçücük bir adım bile değerli. Özellikle devlet kız çocuklarının yaşamlarını ve geleceklerini yasalarla güvence altına almalı.